Hukuki Süre Hesaplama
Hukuki süre hesaplamalarında, adli ve idari yargıda farklı esaslar söz konusudur. Ayrıca, resmi tatiller ve adli tatil gibi çeşitli unsurlar da göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmalıdır. Bu noktada, aşağıdaki hukuki süre hesaplama aracından yararlanılabilir.
İçindekiler
Hukukta Süre Hesaplama Nasıl Yapılır?
Hukukta süre hesaplama; Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), İcra ve İflas Kanunu (İİK), Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) gibi ilgili mevzuat dikkate alınarak yapılır.
Bu kanunlar çerçevesinde tanımlanan çeşitli süreler, yargılama süreçlerinde dikkate alınması gereken önemli unsurlardır.
Hukuk Davalarında ve İcra Takiplerinde Hukuki Süre Hesaplama
Hukuk davalarında ve icra takiplerinde hukuki süre hesaplamaları, HMK ve İİK hükümlerine göre yapılır. Süre hesaplaması sırasında göz önünde bulundurulması gereken başlıca noktalar şunlardır:
- Süreler, ilgili taraflara yapılan tebliğ tarihinden veya yasal olarak öngörüldüğü takdirde tefhim (yüze okuma) tarihinden itibaren işlemeye başlar.
- Eğer süre gün olarak belirlenmişse, tebliğ edilen gün süre hesaplamasına dahil edilmez.
- Süre, son günün mesai saati sonunda sona erer.
- Süre hafta, ay veya yıl olarak belirlenmişse, başlangıç gününe karşılık gelen günün mesai saati bitiminde sona erer.
- Eğer sürenin sona erdiği ay, sürenin başladığı güne karşılık gelen bir gün içermiyorsa, süre o ayın son iş günü sona erer.
Konuyla ilgili birkaç örneğe yer vermekte yarar vardır.
- 10 Nisan Salı günü tebliğ edilen bir karar için 2 haftalık bir istinaf süresi öngörülmüşse, bu süre 24 Nisan Salı günü mesai saatinin dolmasıyla birlikte sona erer.
- Eğer 10 Mart’ta başlayan bir süre için 1 aylık bir süre tanımlanmışsa, bu sürenin son günü 10 Nisan olur. Ancak, başlangıç tarihi 31 Mart ve süre 1 ay olarak belirlenmişse, süre Nisan ayının son günü olan 30 Nisan’da sona erer.
- Mahkeme herhangi bir eksikliğin tamamlanması için örneğin 10 gün süre vermişse ve bu kararın tarihi 10 Ocak ise bu gün hesaba katılmaz. Dolayısıyla verilen sürenin sonu, 19 değil 20 Ocak gününün mesai saati bitimi olur.
Burada değinilmesi gereken önemli bir diğer nokta da resmi ve adli tatillerle sürelerin çakışmasıdır. HMK’nin 93. maddesi uyarınca, resmi tatil günleri süre hesaplamalarına dahil edilir. Eğer sürenin son günü bir resmi tatil gününe denk gelirse, süre tatili takip eden ilk iş günü mesai saati sonunda sona erer.
Adli tatil dönemi olan 20 Temmuz – 31 Ağustos arasındaki günler de süre hesaplamalarında dikkate alınır ve sürenin son günü bu döneme denk gelirse, süre adli tatilin bitiminden itibaren 1 hafta uzatılmış sayılır. İcra işlemleri ise adli tatil döneminde dahi devam eder.
Ceza Davalarında Hukuki Süre Hesaplama
Ceza davalarında hukuki süre hesaplamaları, CMK hükümleri doğrultusunda yapılır. Bu süreçte dikkate alınması gereken önemli noktalar şunlardır:
- Gün ile belirlenen süreler, tebligatın yapıldığı günün ertesi gününden itibaren hesaplanır.
- Hafta olarak belirlenen süreler, tebligatın yapıldığı güne son haftada karşılık gelen günün mesai saati bitiminde sona erer.
- Ay olarak belirlenen süreler, tebligatın yapıldığı güne son ayda karşılık gelen günün mesai saati sonunda biter. Eğer karşılığı olan gün mevcut değilse, ayın son günü sürenin son günü olarak kabul edilir.
- Sürenin son günü bir resmi tatile denk gelirse süre, tatili takip eden ilk iş günü sona erer.
CMK kapsamında düzenlenen sürelerle ilgili esasları belirttikten sonra, konuyla ilgili bir örnek vermekte yarar vardır. Ceza mahkemesinin kararı, 14 Ekim Çarşamba günü tebliğ edilmiş olsun. Bu karara karşı istinaf süresi, CMK kapsamında 2 haftadır. Dolayısıyla, istinaf talebinin son günü 28 Ekim Çarşamba günüdür.
Şayet son gün bir resmi tatil olan 29 Ekime veya hafta sonuna denk gelecek olsaydı, bu durumda resmi tatilin bitimini izleyen ilk iş gününün mesai saati sonunda süre sonra erecekti.
Ceza muhakemesi kapsamındaki sürelerle ilgili değinilmesi gereken bir diğer nokta da adli tatil konusudur. Sürenin bir kısmı adli tatili içerebileceği gibi son günü de adli tatile denk gelmiş olabilir. Konuyla ilgili CMK 331/4 hükmü şöyledir:
“Adlî tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır.”
Adli tatil 20 Temmuz ila 31 Ağustos arasında olduğu için, sürenin sonu adli tatile denk geldiği takdirde artık son gün 3 Eylül olur.

İdari Davalarda Hukuki Süre Hesaplama
İdari davalar için hukuki süre hesaplamaları, İYUK hükümlerine ve özellikle 8. maddeye göre gerçekleştirilir. Buna göre idari yargıda süreler; tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.
Tatil günleri süre hesaplamalarına dahil edilir. Ancak sürenin son günü bir tatil gününe denk gelirse, süre tatil gününü izleyen ilk iş gününün mesai saati bitiminde sona erer.
İlanı gereken düzenleyici işlemlerde ise dava süresi, ilanı izleyen günden itibaren işlemeye başlar.
İYUK kapsamındaki bir sürenin adli tatille olan ilişkisine de değinmekte yarar vardır. Konu, m. 8/3 düzenlemesinde şöyle ele alınmıştır:
“Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.”
Çalışmaya ara verme şeklinde ifade edilen adli tatilin aralığı 20 Temmuz – 31 Ağustos arası olduğuna göre, son gün adli tatile denk gelirse 7 Eylül gününün mesai saati sonuna kadar süre uzamış sayılır.
Dikkat edilmelidir ki bu süreçlerin hepsi, ilgili kanunlar kapsamında düzenlenmiştir ve hukuki süre hesaplamalarında mutlaka bu kuralların dikkate alınması gerekir.
Adli Tatilde Hukuki Süre Hesaplama
Adli tatilde hukuki süre hesaplamaları, yargı koluna ve ilgili davaların görüldüğü mahkemelere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Adli tatil dönemlerinde süre hesaplamalarına ilişkin esaslar, aşağıda farklı alt başlıklar halinde ifade edilmiştir.
HMK Kapsamındaki Adli Davalar ve İşler
HMK kapsamında yürütülen davalarda, sürenin son günü adli tatil dönemine denk gelirse, süre adli tatilin bitiminden itibaren 1 hafta uzatılmış sayılır. Bu durum, dava süreçlerinin adli tatil dönemlerinde aksamamasını sağlamak için düzenlenmiştir.
İİK Kapsamındaki Davalar ve İcra İşlemleri
İcra dairelerinde görülen işlemler ve davalarda sürenin son günü adli tatil dönemine rastladığında, süre uzatımı yapılmaz ve işlemler adli tatil boyunca devam eder. İcra işlemleri kesintisiz yürütülmesi gereken süreçler arasında olduğundan, adli tatil dönemlerinde de aktif olarak görülmeye devam eder.
CMK Kapsamındaki Davalar ve İşler
Ceza yargılamalarında ve ilgili işlemlerde, sürenin son günü adli tatil dönemine denk geldiğinde, süre adli tatilin bitiminden itibaren 3 gün uzatılmış sayılır. Bu, adli tatil sürecinde ceza yargılamalarının aksamasının önüne geçmek adına önemlidir.
İYUK Kapsamındaki İdari Davalar ve İşler
İdari yargıda görülen davalarda ve işlemlerde, sürenin son günü adli tatil dönemine denk gelirse, süre adli tatilin bitiminden itibaren 7 gün uzatılmış sayılır. Bu uzatma, idari işlemlerin kesintiye uğramamasını ve düzenli bir şekilde devam etmesini sağlar.
Yasal Süreler ve Takdiri Süreler
Hukuki süre hesaplamalarında, yasal süreler ile takdiri süreler arasındaki ayrım önemlidir. Yasal süreler, kanunlarla belirlenen ve değiştirilmesi mümkün olmayan sürelerdir. Bu süreler, belirli hukuki işlemler için önceden tanımlanmıştır ve kesinlik arz eder.
Takdiri süreler ise mahkemenin veya yargı organının olayın özelliğine göre belirleyebildiği ve gerekirse uzatabileceği sürelerdir. Bu süreler, mahkemenin somut olayın şartlarına ve ilgili tarafa verilen sürenin amacına göre belirlenir.
Mahkeme, süreyi kesin olarak belirleyebileceği gibi, tarafın talebi üzerine bu süreyi bir defaya mahsus olmak üzere uzatma imkanına da sahiptir.
Sonuç
Hukuki süre hesaplamaları, yargılama türüne ve yargı koluna göre farklılık gösterir. Bu süreçlerde dikkat edilmesi gereken hususlar, davaların ve yargı işlemlerinin aksamadan yürütülmesi için büyük önem taşır. Özellikle resmi ve adli tatillerde süre hesabı, ayrıca önem arz eder. Hukuki süre hesaplamalarında, tüm bu hususlara dikkat edilmelidir.