Israrlı Takip Suçu ve Cezası
Israrlı takip suçu, Türk Ceza Kanununda Hürriyete Karşı Suçlar kısmında düzenlenen bir suç türüdür. Israrlı takip suçu, mağduru günlük yaşantısında rahatsız etmeye yönelik eylemlerin sistematik şekilde yapılmasıyla oluşur. Bu suçun kanunumuzda düzenlenmesi ile, kişilerin özgürlüğü ve manevi varlıkları korunmaya çalışılmaktadır.
İçindekiler
Israrlı Takip Suçu Nedir?
Israrlı takip suçu; bir kişiye, ısrarla takip etme suretiyle rahatsızlık vermek ve kişinin güvenliğinden endişe duymasına neden olmak amacıyla işlenen suçtur. Bu suç ve işleniş şekli TCK 123/A maddesinde düzenlenmiştir.
TCK 123/A:
‘’Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.’’
Israrlı Takip Suçu Nasıl Oluşur?
Israrlı takip suçunun oluşması için en önemli unsur takibin ısrarlı biçimde yapılmasıdır. Israrlı takip suçu kanunda sayılan haliyle 3 şekilde işlenebilir. Bu suçun oluşumuna sebebiyet veren eylemler şunlardır:
- Fiziken takip,
- Haberleşme, iletişim araçları, bilişim sistemleri veya üçüncü kişileri kullanmak suretiyle temas kurmaya çalışma.
Yukarıda sayılan fiillerin işlenmesinin yanında, kişi, bu hareketler sonucu ciddi bir huzursuzluk yaşamalı, kendisi ve yakınlarının güvenliği konusunda endişe duymalıdır. Suçun oluşması için var olması gereken “ısrar” şartının kaç seferde tamamlanacağı her olayda ayrı ayrı değerlendirilmektedir.
Yargıtay tarafından verilen bir karara göre, failin mağduru 1 kez araması ve mağdura 1 kez mesaj atması ısrarlı bir eylem değildir. (Yargıtay 18. CD, 2019/12883 K.)
Yukarıda sayılan fiiller dışındaki bir filli ısrarla tekrarlamak işlemek bu suçu oluşturmayacaktır. O halde, şartlarında oluşması halinde, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun işlenmesi gündeme gelebilir.
Aynı şekilde, suçlu, bir kötülük yapacağından bahisle mağdurla temas kurduysa burada tehdit suçunun varlığı söz konusu olabilir.
Örneğin, sosyal medya uygulamaları üzerinden mağdura gönderilen “seni ve aileni öldüreceğim” mesajı tekrarlı olsa dahi tehdit suçunu oluşturmuş olur. Israrlı takip suçunda net bir kötülük ileri sürülmez. Mağdur, sürekli izlendiği şüphesiyle korkuya kapılır.
Fiziken Takip
Fiziken takip, mağdurun, failin fiziki varlığını hissedeceği biçimde takip edilmesidir. Bu fiil; failin mağdurun etrafında dolaşması, mağdurun gittiği yerlere aynı zamanda gitmesi, konutunun önünde beklemesi ve sürekli karşısına çıkması şekillerinde olabilir.
Örneğin; failin arabasıyla mağduru takip etmesi ve mağdurun hangi saatte nerede olduğuna dair mesajlar atması fiziken ısrarlı takip suçunu oluşturmaktadır. Yine aynı şekilde failin, mağdurun işyerinin önünde bekleyerek ona rahatsızlık vermesi de bu suçun oluşumuna sebebiyet vermektedir.
Bu suçun oluşması için fiziksel takibin ısrarlı biçimde yapılması gerekir. Bu ısrar, farklı günlerde birden fazla kez yapılabileceği gibi aynı gün içinde birden fazla kez de yapılabilir.
Haberleşme, İletişim Araçları veya Bilişim Sistemleri Kullanmak Suretiyle Temas Kurmaya Çalışma
Haberleşme ve iletişim araçlarından kasıt mektup, faks, mesaj, e-posta, telefon, sosyal medya uygulamalarıdır. Bu mecraların, mağduru rahatsız etmek için kullanılması da ısrarlı takip suçunu oluşturacaktır. Günümüzde özellikle WhatsApp, Facebook, Twitter ve Instagram gibi uygulamalar kullanmak suretiyle bu suç işlenmektedir.
Örneğin, her gün aynı saatte mağdura fotoğraf atılması, mağdurun her gece aranması, her saat bir fotoğrafına yorum yapılması hallerinde ısrarlı takip suçu oluşacaktır.
Israrlı takip suçunu işlemek için üçüncü kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılması da mümkündür. Bu durumda failin, üçüncü kişiyi suçu işlemek amacıyla yönlendirmesi söz konusudur.
Örneğin, failin üçüncü kişinin sosyal medya uygulamalarını kullanmak suretiyle mağduru rahatsız etmesi yahut her sabah akıl hastası olan bir kişinin eline gül vererek mağdurun yanına göndermesi ısrarlı takip suçunu oluşturacaktır.
Israrlı Takip Suçu Cezası
İntihara yönlendirme suçu cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır.
6 ay ve 2 yıl arasında kaç yıl hapis cezasının verileceği hususu, somut olayın özelliklerine göre hakimin takdirindedir.
Israrlı Takip Suçunda Cezayı Artıran Nitelikli Haller
Israrlı takip suçunda cezayı arttıran 3 adet nitelikli hal bulunmaktadır. Bu suçun nitelikli halinde verilecek ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Nitelikli haller TCK m. 167/2 hükmünde düzenlenmiştir.
TCK 123/A/2:
‘’Suçun;
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi,
hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.’’
Suçun Çocuğa ya da Ayrılık Kararı Verilen veya Boşanılan Eşe Karşı İşlenmesi
Israrlı takip suçunun nitelikli hallerinden ilki suçun çocuğa, ayrılık kararı verilen veya boşanılan eşe karşı işlenmesi halidir. Suç, bu kişilere karşı işlenirse faile 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir.
Bu suçun işlenmesine elverişli olan fiillerin çocuğa karşı işlenmesi halinde çocuk, bir yetişkine göre daha fazla korkabilecek ve bu eylemler onda travma yaratabilecektir. Bu nedenle suçun çocuğa karşı işlenmesi halinde ceza arttırılır.
Bu suçun işlenmesine elverişli olan fiillerin ayrılık kararı verilen veya boşanılan eşe karşı işlenmesi; failin eylemlerini kolaylaştırabilir.
Örneğin, üniversite arkadaşına karşı ısrarlı takipte bulunan kişi onun evini bilmiyor olabilir ve bu nedenle suçu sadece üniversite sınırları içinde işliyor olabilir. Ancak suçun, ayrılık kararı verilen veya boşanılan eşe karşı işlenmesi durumunda mağdur hakkında daha fazla bilgi bilindiğinden ve özel hayatına tanık olunduğundan suç daha kolay işlenebilir. Bu nedenle bu halde verilecek hapis cezası arttırılmaktadır.
Mağdurun Okulunu, İş Yerini, Konutunu Değiştirmesine ya da Okulunu veya İşini Bırakmasına Neden Olma
Mağdurun, failin ısrarlı hareketleri nedeniyle hayatını değiştirmek zorunda kalması halinde de faile verilecek ceza arttırılır.
Örneğin, failin her gece mağdurun konutunun önünde sabaha kadar beklemesi nedeniyle mağdurun evini, işyerine daha uzak olan bir yere taşıması nedeniyle zarara uğraması halinde faile nitelikli halden ceza verilir.
Bu nitelikli halin oluşması için mağdurun sadece okulu veya işini bırakmasına gerek yoktur. Örneğin, mağdurun kariyeri için çok önemli olan bir iş görüşmesini, failin ısrarlı takip suçuna sebebiyet veren fiilleri nedeniyle kaçırması halinde de faile nitelikli halden ceza verilir.
Hakkında Uzaklaştırma ya da Konuta, Okula veya İş Yerine Yaklaşmama Tedbiri Olan Fail Tarafından İşlenmesi
Mağdur, daha öncesinde failin davranışlarından rahatsız olduğu gerekçesiyle fail hakkında uzaklaştırma kararı aldırdıysa ve bu karara rağmen fail, mağduru ısrarla takip suçuna devam ediyorsa bu durumda faile verilecek olan hapis cezası arttırılır.
Örneğin, mağduru her gün okul çıkışı takip eden faile mağdurun da istemi ile uzaklaştırma kararı verilebilir. Ancak bu kararın verilmesinden sonra da fail, mağduru takip etmek ve konuşma girişiminde bulunmak suretiyle rahatsız ederse bu durumda faile verilecek hapis cezası arttırılır.
Israrlı Takip Suçunda Etkin Pişmanlık
Israrlı takip suçu bakımından etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz.
Israrlı Takip Suçunda Teşebbüs, İştirak, İçtima
Teşebbüs, failin suç işlemek amacıyla hareketlerine başlaması ancak çeşitli nedenlerle tamamlayamaması sonucu suçun yarım kalması halidir. Israrlı takip suçunun teşebbüs aşamasında kalması mümkündür.
Örneğin, failin her gün mağdurun iş çıkışına gelmek ve onu evine kadar gözetlemek suretiyle ısrarlı takip ettiği halde mağdur bu durumdan etkilenmemişse bu durumda suç teşebbüs aşamasında kalmış sayılır.
İştirak, suçun işlenmesine birden fazla kişinin ortak olması; faile suçun işlenmesi için yardım etme veya faili azmettirme hallerinde söz konusu olur. Israrlı takip suçunda iştirak mümkündür.
Örneğin, mağduru birden fazla kişinin fiziken takip etmesi halinde bu kişiler hakkında iştirak hükümleri uygulanır. Yine aynı şekilde, birden fazla kişinin anlaşmak suretiyle, mağdurun sosyal medya hesabına sırayla mesaj atması halinde bu kişiler hakkında da iştirak hükümleri uygulanır.
İçtima, failin bir hareketi ile aynı veya farklı mağdurlara karşı arada kesinti olmadan birden fazla suç işlemesi halidir. Israrlı takip suçunda içtima mümkündür. Bu durumda, verilebilecek cezalar arasından en ağır olana hükmedilir.
Örneğin; failin, mağdurun telefonuna yüzlerce mesaj atması ve bu mesajların cinsel içerikli ifadeler barındırması halinde hem ısrarlı takip hem de cinsel taciz suçu oluşacaktır.
Israrlı takip suçunun oluşması için gereken en önemli şart yapılan takibin ısrarlı olmasıdır. Bu nedenle bu suçta içtima hükümlerinin uygulanma alanı daha dardır.
Örneğin, fail mağduru önce telefonla aramak sonrasında da sms göndermek suretiyle rahatsız ediyorsa bu durumda fail hakkında birden fazla suçtan değil tek suçtan ceza verilir.
Israrlı Takip Suçunun Soruşturma Aşaması
Israrlı takip suçunda soruşturma aşaması, mağdurun şikayeti üzerine suç şüphesinin kolluk ve savcı tarafından öğrenilmesi ile başlar ve soruşturma sonunda hazırlanan iddianamenin kabulüne kadar devam eder.
Israrlı takip suçunun soruşturma aşamasına ilişkin işlemler şunlardır:
- Şikayet – ihbar
- Gözaltı
- Delillerin toplanması
- İfade ve Sorgu
- Uzlaşma
- Adli Kontrol
- Tutukluluk
Şikayet-İhbar
Şikayet, mağdurun kendisine karşı işlenen suçu yetkili makamlara bildirmesidir. İhbar ise, suç ile ilgisi olmayan herhangi bir kişinin yetkili makamlara suçu duyurmasıdır. Şikayet, suçun mağduru tarafından; ihbar ise herkes tarafından yapılabilir.
Israrlı takip suçu, şikayete bağlı bir suçtur. Şikayet, mağdurun fiil ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde kolluk kuvvetleri veya savcıya yazılı veya sözlü şekilde yapılmalıdır. Eğer mağdur, bu süre içerisinde şikayetçi olmazsa fail hakkında bu suç ile ilgili herhangi bir işlem yapılamaz ve soruşturma başlatılamaz.
Mağdur tarafından yapılan şikayetin geri alınması halinde ise soruşturma sona ermekte ve dosya kapanmaktadır. Yargılama aşamasında şikayetten vazgeçilmesi halinde dava düşer.
Gözaltı
Gözaltı, mağdurun şikayeti üzerine failin, soruşturma işlemlerinin yapılması amacıyla savcı kararı ile belli bir süre özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Israrlı takip suçunda gözaltı mümkündür.
Gözaltı süresi, yakalama anından itibaren 24 saatten fazla olamaz. Birden fazla kişi ile işlenen suçlarda gözaltı süresi her defasında 1 günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatılabilir.
Gözaltı kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz, Sulh Ceza Hakimliğine belirli kişiler tarafından yapılabilir. Bu kişiler suç şüphelisi, şüphelinin eşi, avukatı, kanuni temsilcisi, annesi, babası, torunu, dedesi gibi kan hısımlarıdır.
Delillerin Toplanması
Savcı, suç şüphesini öğrenmesinin öğrenilmesinin ardından delil toplamaya başlar. Israrlı takip suçu bakımından bu deliller; cevapsız çağrılar, kamera görüntüleri, mesaj kayıtları, sosyal medya hesaplarından yapılan hareketlerin dökümü olabilir.
Bu aşamada en önemli husus failin hem lehine hem de aleyhine olan delillerin toplanmasıdır. Ayrıca araştırmalar sonucu bulunan deliller hukuka uygun şekilde toplanmalıdır.
Örneğin, faili cebir ve tehdit altında bırakmak suretiyle delil elde etmek hukuka aykırıdır ve bu şekilde elde edilen deliller hüküm verilirken dikkate alınmaz.
İfade ve Sorgu
İfade, suç şüphelisinin olay ile ilgili kolluk veya savcı tarafından dinlenilmesidir. Sorgu ise, suç şüphelisinin olay ile ilgili mahkeme veya hakim tarafından dinlenilmesidir.
İfade ve sorgu aşaması suç şüphesinin öğrenilmesinden sonra belirtilen şüpheli/sanığa davetiye gönderilerek çağrı yapılması ile başlar. Eğer kişi bu çağrıya uymazsa hakkında zorla getirme kararı çıkartılır ve şüpheliye para cezası verilir.
İfade vermeye gelen şüpheli/sanığın kimlik bilgileri doğrulanır. Kişiye neden çağırıldığı ve hangi suç isnadı ile burada bulunduğunun açıklanmasının ardından hakları öğretilir. Şüpheli/sanık bu aşamada; müdafiiden yararlanma, yakınlarına haber verme, delil toplanmasını isteme ve ifade vermeme yani susma hakkına sahiptir.
İfade aşaması soru ve cevap şeklinde ilerler. Şüpheli/sanığın verdiği her cevap, söylediği her söz tutanağa geçirilmek suretiyle kayda alınır. Burada kişinin beyanlarını özgür iradesi ile vermesi çok önemlidir. Şüpheli/sanığa işkence yapma, ilaç verme, üzerinde baskı kurma, fiziksel şiddete maruz bırakma gibi yasak usuller ile şüpheli/sanığı konuşturmaya çalışmak hukuka aykırıdır.
İfade/sorgu aşamasının sonunda tutanak imzalanır. Şüpheli/sanık, tutanakta söylemediği bir hususu fark ederse yahut söylediklerinin yanlış yazıldığı kanısına varırsa tutanağı imzalamamalı ve neden imzalanmadığı da tutanağa aynen geçirilmelidir.
İfade ve sorgu süreci yoğun, dikkat gerektiren ve özen isteyen bir süreçtir. Bu süreç boyunca şüpheli/sanık, içinde bulunduğu durum, suç şüphesi altında olması, üzerindeki toplum ve aile baskısı gibi nedenlerle kendini iyi ifade edemeyebilir veya yanlış anlaşılmaya mahal verecek cümleler kurabilir. Bu nedenle sürecin ceza avukatı aracılığı ile takip edilmesi faydalı olacaktır.
Uzlaşma
Uzlaşma, soruşturma aşamasında tarafsız bir görevlinin vasıtası ile fail ve mağdurun ortak bir noktada buluşturulması ve kovuşturma aşamasına geçilmemesini sağlayan bir kurumdur.
Kural olarak şikayete bağlı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilebilir. Ancak CMKm. 253/3 gereği soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmasına rağmen ısrarlı takip suçunda uzlaşma yoluna gidilemez.
Adli Kontrol
Adli kontrol, şüpheli/sanık hakkında tutuklama nedenlerinin oluşmasına rağmen tutuklama yapılmaması için başvurulan bir yoldur. Tutuklama, kişi özgürlüğünü kısıtlayan bir karardır ancak adli kontrol kararı ile kişi belli şartlara tabi tutularak özgür bırakılmış olur. Adli kontrol kapsamında elektronik kelepçe takılması, yurtdışına çıkma yasağı getirilmesi gibi tedbirler alınabilir.
Adli kontrol kararı, ısrarlı takip suçunun basit ve nitelikli tüm hallerinde verilebilir. Adli kontrol kararının yeterli olması halinde tutuklama yapılamaz. Ancak, verilen adli kontrol şartını bilerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında derhal tutuklama kararı verilebilir.
Adli kontrol süresi, en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde gerekçe gösterilerek 1 yıl daha uzatılabilir.
Adli kontrol kararına itiraz mümkündür. İtiraz, şüpheli/sanık, eşi, avukatı ve yasal temsilcisi tarafından kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde adli kontrol kararı veren makama karşı yapılır. Şüpheli veya sanığın istemi üzerine, savcının görüşü alındıktan sonra mahkeme 5 gün içinde bu hususta karar verir.
Tutukluluk
Tutukluluk, suç işlediği yönünde kesin şüphe olan kişilerin, mahkeme tarafından hüküm verilmeden önce, belli bir süre özgürlüğüne kısıtlama getirilmesi durumudur. Sanığın kaçma şüphesinin olması, delilleri yok etme veya saklama girişiminde bulunması halinde tutuklama kararı verilebilir.
CMK m. 100/4 gereği hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Bu hüküm gereği, ısrarlı takip suçunun temel şeklinden dolayı tutuklama kararı verilemez.
Ancak, cezayı arttıran nitelikli haller kısmında verilebilecek cezanın üst sınırı 3 yıl olduğundan bu nitelikli hallerde tutuklama kararı verilebilir.
Tukluluk süresi, soruşturma aşamasında 6 ayı, yargılama sürecinde ise 1 yılı geçemez. Ancak gerekli görüldüğü takdirde en fazla 6 ay daha uzatılabilir.
Tutukluluk kararına karşı itiraz, kararın verildiği günün ertesi gününden itibaren 7 gün içinde tutuklama kararı veren merciye yapılır.
Israrlı Takip Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar
Israrlı takip suçunun soruşturması tamamlandıktan sonra verilebilecek 3 adet karar bulunmaktadır. Bu kararlar; soruşturmaya yer olmadığı kararı, kovuşturmaya yer olmadığı kararı ve iddianamenin düzenlenmesine ilişkin karardır.
Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)
Israrlı takip suçunun soruşturması sonucunda yetkili makamlara yapılan şikayetin genel ve soyut nitelikte olması halinde soruşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
Örneğin, her sabah işine gitmek için Ayşe’nin evinin önünden geçen Ali hakkında, Ayşe’nin savcıya ‘’Her gün bu kişi aynı saatte evimin önünden geçiyor.’’ şeklinde şikayette bulunması halinde soruşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
Soruşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz mümkündür. İtiraz, kararın taraflara tebliğ edildiği günden itibaren 15 gün içinde, kararı veren savcılığın bağlı bulunduğu sulh ceza hakimliğine, dilekçe ile yapılmaktadır.
Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)
Israrlı takip suçunun soruşturması sonucunda sürece devam olunması adına yeterli delil elde edilememişse, mağdur tarafından şikayette bulunulmamışsa, bu durumda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
Örneğin, Ayşe, Ali’nin her gün iş çıkışı kendisini takip ettiği şikayetiyle savcılığa gider. Savcılık, soruşturmayı başlatır ancak hiçbir kamera kaydı, tanık delili bulamaz. Ayrıca Ali’nin her gün Ayşe’nin iş çıkışı saatinde o mahalde bulunduğu da şüphelidir. Bu durumda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir ve yargılamaya devam edilmez.
İddianamenin Düzenlenmesi Kararı
Israrlı takip suçunun soruşturması sonucunda failin bu suçu işlediği ve mağdurun bundan rahatsızlık duyduğuna dair yeterli deliller elde edilmişse bu durumda savcı olayla ilgili bir iddianame düzenleyerek dava açılmasını sağlar. İddianamede ilgili suç, olay, fail ve mağdurun bilgileri, elde edilen deliller yazılır.
Israrlı Takip Suçunun Savunması
Israrlı takip suçunda mutlaka savunma yapılmalıdır. Savunma hakkı, isnat edilen suç şüphesine ilişkin şüpheli/sanığın hukuken ve fiilen korunmasını sağlayan en önemli haktır.
Savunma hakkı, adil yargılanma hakkının bir parçasıdır. Bu nedenle savunma hakkı kaldırılamaz ve kısıtlanamaz.
Israrlı takip suçunda şüpheli/sanığın ileri sürebileceği savunmalardan bazıları şunlardır:
- Failin eylemlerinde süreklilik ve ısrar bulunmadığı,
- Fillerin mağdurda herhangi bir endişe yahut huzursuzluk yaratmadığı,
- Şüpheli/sanığın daha öncesinde herhangi bir sabıka kaydının olmaması ve suça meyilli bir yapısının bulunmaması,
- Sadece şüpheli/sanığın aleyhine delillerin toplaması suretiyle lehine olan delillerin gözardı edilmesi,
- Masumiyet karinesi gereği suç sabit oluncaya kadar herkesin masum sayılması,
- Somut olayda failin kusurunu kaldıran ya da cezasını indiren hallerin bulunması,
- Varsa hukuka aykırı delillerin karara esas alınmaması gerektiğinin belirtilmesi,
- Şüpheli/sanık veya müdafinin suç vasfının yanlış olduğuna ilişkin beyanı varsa bu beyanların detaylı şekilde ileri sürülmesi.
Failin kusurunu kaldıran ya da cezasını indiren hallere failin; yaşının küçük olması, akıl hastası olması, suçu amirinin emriyle işlemesi, suçu işlerken geçici madde ve alkolün etkisinde olması, suçun cebir ve tehdit altında işlenmesi halleri örnek verilebilir.
Savunma yapılırken isnat edilen suçun tüm yönleriyle iyi şekilde bilinmelidir ve suça vakıf olunmalıdır. Savunmada belirtilen hususların açık, anlaşılır ve ayrıntılı şekilde ifade edilmesi gerekir. Somut olayın özelliklerine göre özel savunma türleri de yapılabilir. Bu nedenle savunma sürecinin ceza avukatı ile takip edilmesi faydalı olacaktır.
Israrlı Takip Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması
İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesinden başlayarak hükmün kesinleşmesine kadar devam eden sürece ceza yargılaması (kovuşturma) aşaması denir.
Israrlı takip suçunun temel halinin ceza yargılaması aşaması, basit yargılama usulüne uygundur. Basit yargılama usulünün uygulanması hakimin takdirindedir.
Eğer basit yargılama usulüne karar verilirse bu durumda mahkeme, taraflara iddianameyi gönderir ve 15 gün içinde yazılı olarak savunmalarını göndermelerini ister. Mahkeme bu usulde duruşma yapılmaksızın karar verebilir.
Eğer seri yargılama usulüne karar verilirse bu durumda mahkeme tarafından duruşma yapılır, varsa tanıklar dinlenir, deliller incelenir, gerektiği takdirde bilirkişi raporuna başvurulur ya da hakim keşif yapabilir. Bu süreç sonunda hüküm verilir.
Israrlı takip suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Israrlı Takip Suçunda Zamanaşımı
Israrlı takip suçunda dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği andan itibaren 8 yıldır. Ceza zamanaşımı süresi ise hükmün kesinleştiği andan itibaren 10 yıldır.
Eğer dava zamanaşımı süresi 8 yılı geçerse bu durumda artık kamu davası açılamayacaktır. Bu süre geçmesine rağmen kamu davası açılırsa kamu davası düşer yani hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile ortadan kalkar.
Eğer ceza zamanaşımı süresi 10 yılı geçerse bu durumda verilen ceza infaz edilemez hale gelir.
Israrlı Takip Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar
Israrlı takip suçunun yargılaması sonunda mahkeme şu 7 karardan birini verebilir:
- Beraat
- Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
- Mahkumiyet
- Adli Para Cezasına Çevirme
- Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB)
- Cezanın Ertelenmesi
- Davanın Düşmesi
Beraat
Beraat kararı, ceza yargılaması sonucunda sanığın suçsuz olduğuna dair verilen karardır. Sanığa isnat edilen fiil kanunda suç olarak tanımlanmamışsa, suçun sanık tarafından işlendiği sabit değilse yani hala birtakım şüpheler varsa ısrarlı takip suçundan beraat verilebilir.
Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, failin kusurunun bulunmadığı veya kanunda düzenlenen cezasızlık hallerinin olduğu durumlarda verilir. Israrlı takip suçunda ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilir.
Kanunda düzenlenen cezasızlık halleri; amirin emri, ilgilinin rızası, akıl hastalığı, yaş küçüklüğü, cebir ve tehdit etkisiyle suç işlenmesi, geçici alkol ve uyuşturucu madde kullanımı halidir.
Mahkumiyet
Mahkumiyet, sanığın yargılamasının yapıldığı suçtan dolayı suçlu bulunması halinde verilen karardır. Sanığa mahkumiyet kararı verilebilmesi için, ilgili suçun sanık tarafından işlendiğinin şüpheye yer olmayacak şekilde ispatlanmış olması gerekir.
Kişinin önceden aynı suçu işlemiş olması halinde tekerrür hükümlerinin uygulanması söz ko
Adli Para Cezasına Çevirme
Adli para cezası, yargılama sonunda sanık tarafından işlendiği ortaya konulan suçtan dolayı sanığa verilecek hapis cezasının para cezasına dönüştürülmesidir.
TCK’na göre 1 yıl veya daha az süreli hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilir. Bu düzenleme dolayısıyla ısrarlı takip suçunun varlığı halinde verilecek olan ceza 1 yıldan daha az olursa hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında verilen cezanın, sanığın belirli bir süre kasıtlı suç işlememesi koşuluna bağlı olarak açıklanmamasıdır. Hükmün açıklanması, 5 yıl geri bırakılabilir.
HAGB kararı, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezalarında söz konusu olabilir. Bu nedenle, ısrarlı takip suçunun temel halinde ve nitelikli hallerde 2 yılın altında ceza verilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Bu kararın verilmesi, hakimin takdirindedir.
Bu karara karşı, 7 gün içinde kararı veren mahkemeye itirazda bulunulabilir. İtiraz, hagb kararını veren yetkili makama sunulan dilekçe ile yahut zabıt katibine bulunulan beyan ile yapılır.
Cezanın Ertelenmesi
Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından sanığa verilen cezanın, cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Cezanın ertelenmesi, 2 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum olan, suç işlemeyeceği konusunda güven oluşturan daha önce 3 aydan uzun süreli hapis cezası almamış kişiler hakkında uygulanır.
Israrlı takip suçunda cezanın ertelenmesine karar verilebilir.
Davanın Düşmesi
Sanığın ölmesi, genel af çıkarılması, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi, suçun dava zamanaşımına uğraması hallerinde dava düşer. Dava düşmesi ile birlikte yargılama sona ermektedir.
Israrlı takip suçunda davanın düşmesi kararı verilebilir. Bu karara karşı itiraz edilemez ancak istinafa başvurulabilir.
Israrlı Takip Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci
Israrlı takip suçunun yargılaması sonucunda verilen karara karşı istinaf yoluna gidilebilir ancak temyiz yoluna gidilemez. Israrlı takip suçunda hüküm, istinafta kesinleşir.
İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye dilekçe verilmesi suretiyle Bölge İdare Mahkemesine yapılır. Bu suçta istinaf yoluna kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde gidilmelidir. Eğer 7 gün içinde istinafa başvurulmazsa mahkemenin suça yönelik kararı kesinleşir.
Basit yargılama usulünün tercih edilmiş olması halinde, öncelikle karara itiraz edilmesi gerekir. İtiraz, kararı veren mahkemeye sunulan dilekçe ile yapılmaktadır. Mahkemenin, itiraza ilişkin verdiği karar istinaf edilebilir.
Sonuç
Israrlı takip suçu birden fazla eylemle meydana gelebilen ve hapis cezası gerektiren bir suçtur. Bu suçun belirli şekillerde işlenmesi halinde ise verilecek hapis cezasının miktarı arttırılır. Bu nedenle ısrarlı takip suçunun soruşturma ve kovuşturma aşamalarının en kısa sürede ve olumlu sonuçlanması için ceza avukatından yardım alınması faydalı olacaktır.