Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu ve Cezası

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu

Bedelsiz senedi kullanma, borcu ödenmiş senedin ödenmemiş gibi kullanılması halinde ortaya çıkan suç türüdür. Bu suç, Türk Ceza Kanununda, malvarlığına karşı işlenen suçlar bölümü altında yer alan suç tiplerinden biridir. Bedelsiz senedi kullanma suçunu işleyen kişilerin, hapis ve adli para cezası ile karşı karşıya kalması söz konusudur. Bedelsiz senedin kullanılması suçuna ilişkin yasal prosedür aşağıda açıklanmaktadır.

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Nedir?

Bedelsiz senedi kullanma suçu, borçlusu tarafından ödenmiş ancak bir şekilde elde kalmış senedi ödenmemiş gibi kullanmaktır.

Bedelsiz senedi kullanma suçu, TCK 156’da şöyle düzenlenmiştir:

‘’ Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.’’

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Nasıl Oluşur?

Bedelsiz senedi kullanma suçu, bedeli ödenmiş senedin ödenmemiş gibi kullanılmasıyla oluşur.

Örneğin, ödenmesi için icraya başvurulması veya başkasına devredilmesi halinde bu suçtan söz edilecektir. Senet bedelinin kısmen veya tamamen ödenmiş olmasının bir önemi yoktur. Kısmen ödenmiş senedi hiç ödenmemiş gibi kullanmak da bu suçu oluşturacaktır.

Yargıtay’a konu bir kararda; sanıklardan birinin yetkilisi olduğu şirket ile alışverişte bulunan mağdur, yanında şirket kaşesi bulunmadığı için teminat olarak senet imzalayıp vermiştir. Mağdur çeklerin tesliminden sonra senedin iadesini istemiş ancak sanık böyle bir senet olmadığını bildirmiştir. Sonraki tarihlerde Z, bu senede dayanarak icra takibi başlatmıştır. Yargıtay, bu eylemlerin bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturduğuna hükmetmiştir. (Yargıtay 11. CD., E. 2021/12180 K. 2023/3498 T. 2.5.2023)

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Cezası

Bedelsiz senedi kullanma suçu cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 5 ila 730 gün arasında adli para cezasıdır.

Kanunda sınırları belirtilen cezanın takdiri hakime aittir. Bu bağlamda hükmedilecek ceza suçun işleniş şekli, ağırlığı ve getirdiği zararın büyüklüğüne göre değişmektedir. Mahkumiyet kararı verilmesi halinde, bu suç türünün basit yargılamaya tabi olması sebebiyle ceza 1/4 oranında azaltılabilmektedir.

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Cezayı Azaltan Nitelikli Haller ve Cezaları

Bedelsiz senedi kullanma suçunun cezayı azaltan nitelikli halleri verilen cezanın azaltılması sonucunu doğuran hal ve fiillerdir. Bu hal ve fiiller, ilgili kanun maddelerinde şöyle belirtilmiştir:

‘’a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.’’

İlgili kanun maddesinde belirtilen hususlar daha açık bir şekilde aşağıda ifade edilmiştir.

Suçun TCK 167/1’ de Belirtilen Kişilere Karşı İşlenmesi

Bedelsiz senedi kullanma suçunun kanunda belirtilen kişilere karşı işlenmesi halinde, ilgili kişi hakkında ceza verilmemektedir. Bu kişiler şunlardır:

  • Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden biri,
  • Üstsoy (ana-baba, dede-nine) veya altsoyunun (çocuk, torun) veya bu derecede kayın hısımlarından biri (eşin alt-üst soyu) 
  • Evlat edinen veya evlatlığı,
  • Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden biri.

Suçun TCK 167/2’ de Belirtilen Kişilere Karşı İşlenmesi

Bedelsiz senedi kullanma suçunun, kanunun ikinci fıkrasında belirtilen kişilere karşı işlenmesi, cezayı azaltan nitelikli hal olarak kabul edilir. Bu kişiler şunlardır:

  • Ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birin,
  • Aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden biri,
  • Aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci dereceden kayın hısımları.

Bedelsiz senedi kullanma suçunun, yukarıda yer alan kişilerin zararına olarak işlenmesi halinde suçlu hakkında verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçuna Teşebbüs, İştirak, İçtima

Teşebbüs, suçun tamamlanamayıp hazırlık aşamasında kalmasını ifade eder. Örneğin senedin devrinin yapılmasına engel bir durum ortaya çıkması veya harçların yatırılamaması sebebiyle icra takibi yapılamaması halinde teşebbüsten söz edilecektir. 

İştirak, bir kişi tarafından işlenen suça ortak olunmasıdır. Örneğin senedin bedelsiz olduğunu bilmeyen kişilere devrinde faile yardım eden kişi suça iştirak etmiş olacaktır. 

İçtima birden çok suç olmasına rağmen tek bir ceza verilmesi halidir. Örneğin bedelsiz senedin ödenmesi için icra takibi başlatan ve sonra da senedi devreden kişi tek bir ceza alacak ancak cezada artırım söz konusu olacaktır.

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu ve Cezası

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Soruşturma Aşaması

Bedelsiz senedi kullanma suçunun soruşturma aşaması şikayetin yapılmasıyla başlayıp iddianamenin kabulüyle sona eren evredir. Soruşturma aşamasında gerçekleştirilebilecek işlemler şunlardır:

  • Şikayet- ihbar
  • Gözaltı
  • Delillerin toplanması
  • İfade ve sorgu
  • Uzlaşma
  • Adli kontrol
  • Tutukluluk

Şikayet – İhbar

Şikayet, mağdur veya suçtan zarar görenin yetkili makamlara başvurmasıdır. İhbar ise herhangi bir kişinin suçu yetkili makamlara bildirmesidir.

Bedelsiz senedi kullanma suçu şikayete tabi bir suçtur. Mağdur tarafından şikayette bulunulmaması halinde, yetkili makamlarca soruşturmaya başlanamaz. Diğer bir ifade ile, üçüncü kişiler tarafından yapılan ihbar sonucu soruşturma başlatılamaz.

Şikayet başvurusu, Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluk kuvvetlerine sözlü ya da yazılı olarak yapılır. Şikayet süresi, failin veya fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Şikayetin süresinde yapılmaması durumunda soruşturma ve dava açılamaz.

Gözaltı

Gözaltı, kişinin  geçici olarak yetkili birimlerce gözetim altında tutulmasıdır. Bedelsiz senedi kullanma suçu kapsamında; zorunlu olması ve suçun işlendiğine ilişkin somut delillerin varlığı halinde kişi gözaltına alınabilir. Gözaltı süresi, yolculuk süresi hariç (12 saat) 24 saatten fazla olamaz. 

Haksız gözaltı kararlarına karşı şüpheli, avukatı veya kanuni temsilcisi, eşi, anne-babası, çocukları, kardeşleri, torunları veya büyük anne ve babası serbest bırakılmasını sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir. Sürenin bitmesi veya şüphelinin salınması halinde yeni bir delil elde edilmedikçe kişi hakkında gözaltı kararı verilemez.

Haksız gözaltı ve gözaltı sürelerinin uzaması halinde kişi tazminat talebinde bulunabilir. 

Delillerin Toplanması

Delillerin toplanması, ceza yargılamasının her aşamasında yapılabilir. Soruşturma aşamasında savcı şüpheli lehine ve aleyhine delilleri toplar. Şüpheli ve mağdur da her aşamada delillerin toplanmasını isteyebilir.

Delillerin ispat bakımından geçerli olabilmesi için hukuka uygun olarak elde edilmesi gerekir. Delil hukuka aykırı olarak elde edilmişse, değerlendirilmeye alınmaz. Hükmün hukuka aykırı delillerle kurulması halinde hukuka kesin aykırılık gündeme gelecektir. 

Örneğin kişinin ifadesinin, tehdit korkutma gibi yollarla alınması halinde hukuka aykırılık söz konusu olacaktır. Bu durumda delil niteliği taşıyan ifade tutanağı hüküm kurulurken değerlendirmeye alınmayacaktır.

İfade ve Sorgu

İfade, şüphelinin cumhuriyet savcısı veya kolluk tarafından suça ilişkin olarak dinlenilmesidir. Sorgu ise, şüpheli/sanığın hakim veya mahkeme tarafından suça ilişkin olarak dinlenmesidir. İfade veya sorgunun bu kimseler dışındaki birimlerce alınması halinde hukuka aykırılık ortaya çıkar.

İfade ve sorgu süreci öncelikle şüpheli/sanığın bir davetiye ile çağrılmasıyla başlar. Çağrıya uymayan şüpheli/sanık hakkında zorla getirme kararı verilir.

İfade ve sorgu için yetkili makam önüne getirilen şüpheli/sanığın kimlik bilgileri doğrulanır. Bu konuda şüpheli/sanığın doğru cevap vermesi mecburidir. Kimlik tespitinden sonra kişiye üzerine atılı suç anlatılır ve sahip olduğu haklar bildirilir. Bu bağlamda susma hakkının bulunduğu, yakınlarına haber verebileceği, delil toplanmasını isteyebileceği belirtilir. 

İfade ve sorguda şüpheli/sanık suça ilişkin açıklamada bulunmak zorunda değildir, susma hakkı vardır. Ancak beyanda bulunmak istiyorsa, beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Özellikle kolluk tarafından aldatma, ilaç verme, yorma, kötü davranma, işkencede bulunma gibi ruhsal ve bedensel müdahalelerde bulunarak alınan ifade hukuka aykırı olacaktır.

İfade ve sorgunun sonunda sürece ilişkin olarak tutulan tutanak delil niteliğindedir. Şüpheli/sanığın veya müdafiinin gerçeğe aykırı tutanak tutulması halinde itirazda bulunması, tutanağı imzalamaması ve imzalamama nedeninin tutanağa geçirilmesi yargılama aşamasında ispat bakımından önem taşır.

DİKKAT: İfade ve sorgu sürecinde kişi usule uygun olmayan, hukuka aykırı davranışlara maruz kalabilir. Bulunduğu ortam nedeniyle baskı altında hissedip telaşlanabilir ve ceza yargılamasını etkileyecek beyanlarda bulunabilir. Tüm bunların önüne geçilmesi bakımından ifade ve sorgu sürecinin sürece hakim uzman ceza avukatıyla yürütülmesinde fayda vardır.

Uzlaşma

Uzlaşma, tarafların bağımsız bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmaya varmasıdır. Bedelsiz senedi kullanma suçu şikayete tabi bir suç olduğundan bu suç hakkında uzlaştırma hükümleri uygulanabilir.

Soruşturma ve kovuşturma aşamalarının her ikisinde de uzlaşmaya başvurulabilir. Suçun işlenmesinden 1 ay geçmedikçe uzlaşma teklifi yapılamaz. Uzlaşma teklifinde bulunulmasından itibaren 3 gün içinde kararını bildirmeyen kişi teklifi reddetmiş sayılır.

Uzlaştırma sonucunda anlaşılması halinde, soruşturma aşamasında KYOK, kovuşturma aşamasında davanın düşmesi kararı verilir. Soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmışsa feragat edilmiş sayılır. Müsadereye hükmedilemez. Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep edilemez.

Adli Kontrol

Adli kontrol, şüpheli/sanığın kanunda belirlenen tedbirler uygulanması koşuluyla serbest bırakılmasıdır. Tutukluluğa alternatif olan bir tedbirdir. Adli kontrol kapsamında şüpheli/sanığa; imza verme, yurt dışı yasağı, elektronik kelepçe gibi tedbirler en fazla 2 yıl süreyle uygulanabilir. 

Bedelsiz senedi kullanma suçunu işleyenler bakımından adli kontrol kararı verilmesinde bir engel yoktur. Ancak adli kontrol kararının haksız olarak verildiği düşünülüyorsa; kararın verilmesinden itibaren 7 gün içinde kararı veren sulh ceza hakiminin bağlı bulunduğu asliye ceza mahkemesinde itirazda bulunulabilir.

Tutukluluk

Tutukluluk, kanunda belirtilen hususların varlığı halinde kişinin özgürlüğünden alıkonulmasıdır. Bedelsiz senedi kullanma suçu kapsamında verilecek hapis cezasının üst sınırı 2 yılı geçmediğinden bu suç dolayısıyla kişinin tutuklanması kararı verilemez. 

Tutuklama kararının haksız olarak verilmesi halinde; kararın verilmesinden itibaren 7 gün içinde kararı veren sulh ceza hakiminin bağlı bulunduğu asliye ceza mahkemesine itirazda bulunulabilir.

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Bedelsiz senedi kullanma suçunda soruşturma sonucu verilebilecek kararlar şunlardır:

  • Soruşturmaya yer olmadığı kararı,
  • Kovuşturmaya yer olmadığı kararı,
  • İddianamenin düzenlenmesidir.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı

İhbar ve şikayetin suç oluşturmadığının açıkça anlaşılması veya soyut ve genel nitelikte olması halinde savcı tarafından soruşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Bu durumda soruşturma aşamasındaki işlemlere geçilemeyecektir. 

Soruşturmaya yer olmadığı kararına karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde savcının bağlı olduğu sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilir. İtirazın reddi halinde basit şüphe oluşturacak yeni delil bulunmadıkça soruşturma açılamaz.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, dava açmayı gerektirecek yeterli delil bulunamaması, şahsi cezasızlık sebeplerinin var olması ya da muhakeme şartlarının gerçekleşmemesi halinde savcı tarafından verilir. KYOK adı da verilen bu karar ile suça ilişkin dava açılamaz.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı olduğu sulh ceza hakimliğine yazılı olarak itiraz edilebilir. İtiraz kabul edilirse, dosya, iddianame hazırlanması için savcıya gönderilir. İtirazın reddedilmesi durumunda, aynı fiilden kamu davası açılabilmesi için yeni bir delil elde edilmesi gerekmektedir. 

İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturma aşamasında toplanan deliller ışığında, suçun işlendiği yönünde yeterli şüphe oluşmuşsa ve KYOK verilmesi gerekmiyorsa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. İddianamenin kanunda belirtilen şartlara uygun düzenlenmiş olması halinde, mahkemece iddianamenin kabulüne karar verilir ve iddianamenin kabulüyle kamu davası açılmış olur. 

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Savunması

Bedelsiz senedi kullanma suçunda, somut olayın özellikleri ve yargılama sürecinin işleyişine göre farklı savunmalar yapılabilmektedir. Genel olarak ileri sürülebilecek savunmalar şunlardır:

  • Lehe delillerin toplanmadığı,
  • Aleyhe delillerin gerçeği yansıtmadığı,
  • Suçun kasti olarak işlenmediği,
  • Usule aykırılıkların var olduğu,
  • Delillerin ispat bakımından yetersiz olduğu, senetle ispatın gerektiği, 
  • Delillerin hukuka aykırı olarak elde edildiği,
  • Suçun unsurlarının yanlış değerlendirildiği,
  • Cezayı indiren veya tamamen kaldıran sebeplerin bulunduğu,
  • TCK 167’ de düzenlenen şahsi cezasızlık sebeplerinin bulunduğu,
  • Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği, ceza verilemeyeceği.

Belirtilen bu hususlar ceza yargılaması aşamasında genel olarak ileri sürülebilecek örneklerdir. Suça ve dosyaya özgü savunma somut olayın özelliklerine göre değişecektir. Her unsur ceza yargılaması sonucuna etki edebileceğinden, kişilerin uzman ceza avukatına danışmasında fayda vardır.

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Ceza yargılaması aşaması, savcı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkemece kabulüyle başlar ve mahkemenin karar vermesiyle sona erer. Bu aşamaya ‘kovuşturma’ adı da verilmektedir. 

Yargılama aşamasında, yargılama usulü belirlenerek buna göre süreç yönetilir. Bedelsiz senedi kullanma suçu, basit yargılama usulüne tabidir. Dolayısıyla, bu usul kapsamında; iddianame sanık ve mağdura tebliğ olunur. Tarafların 15 gün içinde beyan ve savunmalarını yazılı biçimde bildirmesi gerekir. Duruşma yapılmaksızın karar verilir.

Bu yargılama usulünde verilecek kararlar, normal yargılamada verilecek kararlarla aynıdır. 

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda Zamanaşımı

Bedelsiz senedi kullanma suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı 10 yıldır. Dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği an başlar; ceza zamanaşımı süresi ise mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren başlar. Mahkeme kararı, istinaf yahut temyiz sürelerinin dolması veya kararın Yargıtay tarafından onanması sonucu kesinleşir

Dava zamanaşımı süresinde dava açılmamış veya sonuçlanmamışsa, davanın düşmesine karar verilir. Ceza zamanaşımı süresinin dolması halinde ise, verilen ceza infaz edilemez.

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Bedelsiz senedi kullanma suçunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:

  • Beraat
  • Ceza verilmesine yer olmadığı
  • Mahkumiyet
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
  • Cezanın ertelenmesi ve davanın düşmesi kararlarıdır.

Beraat

Beraat, kişinin masum olduğuna ilişkin verilen karardır. Bedelsiz senedi kullanma suçunda beraat kararı verilmesi için, suçun sanık tarafından işlenmemiş olması, suç işleme kastının bulunmaması, ilgilinin rızasının bulunması yahut zorunluluk hallerinin varlığı aranmaktadır.

CYOK

Suçun işlendiğinin kabulüne rağmen o suç bakımından öngörülen cezanın verilmemesine ilişkin karara ceza verilmesine yer olmadığı kararı denir. Bedelsiz senedi kullanma suçunda CYOK kararı şu hallerde verilir:

  • Yaş küçüklüğü,
  • Akıl hastalığı,
  • Sağır ve dilsizlik hali,
  • Alkol, uyuşturucu, hipnoz gibi geçici nedenlerin bulunması,
  • Suçun cebir veya tehdit altında işlenmesi,
  • Hataya düşülmesi, (Senedin bedelsiz olduğuna ilişkin bilgisinin olmaması)
  • Şahsi cezasızlık sebeplerinin varlığı (TCK 167) gibi durumlardır. 

Mahkumiyet

Suçun işlendiğinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti durumunda mahkumiyet kararı verilir. Mahkumiyet halinde, sanığın aynı suçu tekrar işlemesi halinde tekerrür hükümleri uygulanabilir hale gelir. Hükümlünün cezaevindeki davranışlarına göre cezasında iyi hal indirimi uygulanabilir. Bu hususlar, kanuni sınırlamalar dahilinde hakimin takdirindedir.

Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezasına çevirme, bazı suçlarda hapis cezası yerine adli para cezasına hükmedildiği karar türüdür. Bedelsiz senedi kullanma suçunda adli para cezasına çevirme kararı verilemez. 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, şartların sağlanması halinde hükmün belli bir süre ertelenmesidir.

Bedelsiz senedi kullanma suçunda, kişinin daha önce mahkumiyetinin bulunmaması şartıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Hükmün açıklanması 5 yıl süre ile geri bırakılabilir. Bu süre içerisinde en fazla 1 yıl denetimli serbestlik uygulanabilir.

Kişinin yükümlülüklere uygun davranmaması ve bu süre içinde kasten suç işlemesi durumunda mahkeme hükmü açıklar. Aksi durumda davanın düşmesi kararı verilir. Geriye bırakma kararı sicile kaydedilmez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı 7 gün içinde asliye ceza mahkemesine itiraz edilebilir. 

Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi, kişinin kanunda belirtilen şartları sağlaması halinde cezasının infazının ertelenmesidir. Bedelsiz senedi kullanma suçunda, sanığın daha önce mahkumiyetinin bulunmaması ve bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşturması halinde cezanın ertelenmesi kararı verilebilir.

Hakkında verilecek denetim süreleri içinde, kasten suç işlemesi veya yükümlülüklerine uygun davranmaması halinde cezanın infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Denetim süresince yükümlülüklere uygun davranan ve iyi halli sanık hakkındaki ceza infaz edilmiş sayılır.

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi, hüküm verilmesine imkan bulunmadığı için verilen bir karar türüdür. Sanığın ölmesi, davanın zamanaşımına uğraması, genel af ilan edilmesi gibi hallerde davanın düşmesi kararı verilir. 

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

Bedelsiz senedi kullanma suçunda istinaf yoluna gitmek mümkündür. İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye dilekçe vermek veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. İstinaf yoluna başvuru süresi kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gündür. Bu süre içinde başvurulmaması durumunda karar kesinleşir, cezanın infazına geçilir.

CMK 286/2-c hükmü gereğince bu suç bakımından temyiz yolu kapalıdır. İstinaf mahkemesinin bu suç kapsamında verdiği kararlar kesindir.

Kanun yoluna başvurabilecek kişiler kanunda sayılmıştır. Buna göre; cumhuriyet savcısı, sanık, katılan/suçtan zarar görenler, sanık avukatı, katılan vekili, sanığın eşi veya yasal temsilcisi karara ilişkin istinaf  yoluna gidebilir. 

Sonuç

Bedelsiz senedi kullanma suçu, hem hapis hem de adli para cezası gerektiren bir suçtur. Savunmada önemli hususlara değinilmemesi, sürecin bilinçli bir şekilde yürütülmemesi halinde mahkumiyet tehlikesi söz konusudur. Bu açıdan, yargılamanın her aşamasının yürütülmesinde, uzman ceza avukatından yararlanılmasında fayda vardır.

Telefonla Sor