İntihara Yönlendirme Suçu ve Cezası

İntihara Yönlendirme Suçu

İntihara yönlendirme suçu, bir kimseyi etkileyerek intihar etmesine neden olacak eylemlerde bulunulmasıdır. Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bu suç, hayata karşı işlenen suçlar başlığı altında yer almaktadır. İntihara yönlendirme suçunu işleyen kişilerin 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması söz konusu olmaktadır. Kişilerin hürriyetini etkileyen bu suç türüne ilişkin detaylar aşağıda açıklanmaktadır.

İntihara Yönlendirme Suçu Nedir?

İntihara yönlendirme suçu, bir kimsenin hayatını sonlandırması yönünde bir karar vermesine sebep olmak veya buna ilişkin eylemlerini destekleyecek eylemlerde bulunmaktır.

İntihara yönlendirme suçu, Türk Ceza Kanunu m.84 hükmünde şu şekilde düzenlenmektedir:

‘’Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’

İntihara Yönlendirme Suçu Nasıl Oluşur?

İntihara yönlendirme suçu, kanunda belirtilen eylemlerden birinin gerçekleştirilmesi suretiyle oluşur. Buna göre, bir kimseyi intihara azmettiren, intihara teşvik eden, intihar kararını kuvvetlendiren ve başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi intihara yönlendirme suçunu işlemiş olur.

İntihara Azmettirme

İntihara azmettirme, intihar düşüncesi olmayan bir kimsede intihar fikrini uyandırmak anlamına gelmektedir. Azmettirme eyleminde kullanılan aracın ve azmettirme şeklinin bir önemi bulunmamaktadır. Sosyal medya uygulamaları, telefon, mektup, e-posta vb. her türlü vasıta ile bu eylem gerçekleştirilebilir.

Burada önemli olan, azmettirme eyleminin mağduru etkileyerek intihar girişimine sürüklemesidir. Örneğin bir kavga sırasında ‘’senin gibiler yaşamasın, as kendini’’ gibi söylemler karşı taraf bakımından ciddiye alınmıyorsa, intihara azmettirme eyleminden söz edilemez.

Yargıtay’ın verdiği bir kararda; sanığın maktul ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında “seni gelirsem silahla vuracağım, ben gelmeden kendini vur, bu işi bana bırakma” şeklindeki sözlerinden bir süre sonra maktulün kendisini vurarak öldürmesi dikkate alındığında sanığın intihara yönlendirme suçundan cezalandırılması gerektiği ifade edilmiştir. (Yargıtay 1.CD, 02.07.2015 T., 2014/3770 E., 2015/4273 K.) 

Yargıtay başka bir kararında; ailelerinin birlikte olmasına izin vermemesi sebebiyle mağdureye beraber intihar etmeyi teklif eden ve ilaç temin ederek mağdureyi intihara azmettiren sanığın intihara yönlendirme suçundan sorumlu olduğu ve cezalandırılması gerektiğine hükmetmiştir. (Yargıtay 1. C.D, 04.12.2013 T ve E:2013/4118; K:2013/7481)

İntihara Teşvik Etme

İntihara teşvik, intihar düşüncesi olan ancak henüz karar vermemiş olan kimseyi bu yönde cesaretlendirerek intihar karar vermesini sağlamaktır.

Örneğin, ölmek istediğini söyleyen birine böyle yaşamaktansa ölmesinin daha iyi olacağını söyleyen kimse, karşı tarafın intihar kararı vermesinde etkili olmuşsa intihara yönlendirme suçunu işlemiş olacaktır. 

İntihar Kararını Kuvvetlendirme

İntihar kararını kuvvetlendirme, intihar konusunda karar vermiş bir kimseyi intiharın icra aşamasına geçirecek eylemlerde bulunmaktır.

Örneğin intihar etmek için binanın çatısına çıkmış bir kimseye ‘’erkeksen atla’’, ‘’atlayacaksan atla bizi bekletiyorsun’’ şeklindeki sözleriyle intihar kararını kuvvetlendiren kişilerin bu sözleri intihara yönlendirme suçu kapsamındadır.

İntihara Yardım Etme

İntihara yardım etme, bir kişinin intiharını kolaylaştıracak eylemlerde bulunmayı ifade etmektedir. Kişinin intiharına ilişkin kolaylıklar ve imkan sağlama da bu kapsamda değerlendirilir.

Örneğin intiharı nasıl gerçekleştireceğine dair önerilerde bulunulması veya intiharda kullanılabilecek silah, ip, zehir gibi vasıtaların temin edilmesi gibi hallerde intihara yardım etme söz konusudur.

Suçu işleyen kişinin hareketlerinin intihara yardım kapsamında kalabilmesi için intihar veya intihara teşebbüs mağdur tarafından gerçekleştirilmelidir.

Örneğin, zehrin intihar eden kişi tarafından değil de yardım edence enjekte edilmesi halinde intihara yardımdan bahsedilemez. Aynı şekilde, ipi boğazına dolayarak intihar etmek isteyen kişinin altındaki sandalyenin başkası tarafından tekmelenmesi de kasten öldürme suçunu oluşturacaktır.

İntihara Yönlendirme Suçu Cezası

İntihara yönlendirme suçunun cezası, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. 

İntihara yönlendirme suçunu işleyen kişiye verilecek cezanın, yukarıda yazılı sınırlarda belirlenmesi hakimin takdirine bırakılmıştır. Hakim, suçun işleniş şekli, işlenme zamanı, kullanılan yöntem gibi hususları dikkate alarak kesin cezaya hükmetmektedir.

İntihara Yönlendirme Suçunun Cezayı Artıran Nitelikli Haller ve Cezaları

İntihara yönlendirme suçunun cezayı artıran nitelikli halleri; intiharın gerçekleşmesi, intihara alenen teşvik ve intihara sevk ve mecbur etme olarak belirlenmiştir. Bu hallerin varlığı halinde, verilen cezanın belli oranlarda artırılması söz konusu olmaktadır.

İntihara yönlendirme suçuna ilişkin nitelikli haller, kanunun ilgili maddesinde şöyle açıklanmaktadır:

“(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.”

İntiharın Gerçekleşmesi 

İntihara yönlendirme suçunda, intiharın gerçekleşmesi cezayı ağırlaştıran nitelikli hallerden biridir. Bu durumunda kişi, 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

İntihara Alenen Teşvik

Başkalarını intihara alenen teşvik etmek, verilecek cezanın artırılması sonucunu doğuracak nitelikli hallerden biridir. Bu durumda kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Aleniyetten kasıt, suç konusu fiilin belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır.

Örneğin sosyal medya uygulamalarında itibar gören bir kimsenin intiharı özendirici, teşvik edici paylaşımlarda bulunması intihara alenen teşvik kapsamındadır.  

Başka bir örnekte, bir tarikat liderinin ‘’ölümde kurtuluş vardır’’ şeklinde açıklamalarıyla onu dinleyenleri intihara yönlendirmesi durumunda intihara alenen teşvikin varlığından bahsedilecektir. 

İntihara Sevk ve Mecbur Etme

Gerçekleştirdiği eylemin  anlam ve sonuçlarını algılayamayan kişileri intihara sevk edenlerle, zorla veya tehditle intihara mecbur edenler kasten öldürme suçundan sorumlu tutulmaktadır.

Örneğin borçları nedeniyle bakamadığı 10 yaşındaki çocuğuna zehir vererek içmeye teşvik eden kişi intihara yönlendirme suçundan değil kasten öldürme suçundan yargılanacaktır.

Aynı şekilde akli dengesi yerinde olmayan kişiye karşı zor kullanarak başına silah doğrultmasına mecbur bırakmak halinde de kasten öldürme suçuna ilişkin sorumluluk söz konusu olacaktır.

İntihara Yönlendirme Suçunda Etkin Pişmanlık

İntihara yönlendirme suçu kanunda belirtilen etkin pişmanlık şartlarını taşımadığında bu suç hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz. 

İntihara Yönlendirme Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs, suçun, kişinin elinde olmayan sebeplerle yarım kalması ve sonuçlanmaması halidir. İntihara yönlendirme suçuna teşebbüs mümkündür.

Örneğin intihara teşvik eden bir vasıtanın kişiye ulaşmaması halinde suç teşebbüs aşamasında kalır. Suçun teşebbüs aşamasında kalması için intiharın gerçekleşmesi aranmaz.

İştirak, suçun birden fazla kişi ile işlenmesi halidir. Bu durumda, suça karışanlardan her biri ayrı ayrı cezalandırılır. İntihara yönlendirme suçuna iştirak mümkündür. Dolayısıyla intihara yönlendirme suçunu işleyen kişiye yardım eden, ortak olan kimse de bu suçtan sorumlu olacaktır.

Örneğin Ali’yi intihara yönlendirmek amacıyla Bekir’in Elif’e zehir vermesi durumunda, Bekir suça iştirak etmiş olacaktır.

İçtima, esas suçu oluşturan eylemlerin aynı zamanda farklı suç türlerini karşılaması, farklı suç türlerine sebebiyet vermesi halidir. İntihara yönlendirme suçunda farklı içtima durumları söz konusu olabilir. Hakim somut olayın özelliklerine göre bu hususu değerlendirecektir.

Örneğin kişinin kanunda belirtilen her eylemi gerçekleştirmesi halinde tek bir suçtan ceza verilecek ancak ceza miktarı artırılacaktır. 

İntihara Yönlendirme Suçu ve Cezası

İntihara Yönlendirme Suçunun Soruşturma Aşaması

İntihara yönlendirme suçunun soruşturma aşaması, suç şüphesinin ilgili makamlarca öğrenilmesinden başlayarak mahkemece iddianamenin kabulüne kadar geçen evredir. Soruşturma aşamasına ilişkin işlemler şu şekilde sıralanabilir:

  • Şikayet – ihbar
  • Gözaltı
  • Delillerin toplanması
  • İfade ve Sorgu
  • Uzlaşma
  • Adli Kontrol
  • Tutukluluk

Şikayet – İhbar

Şikayet, suçun mağduru tarafından yetkili makamlara bildirimde bulunma halidir. İhbar ise suçla ilişkisi olmayan herhangi birinin yetkili makamları suçtan haberdar etmesi anlamına gelmektedir.

İntihara yönlendirme suçunda şikayet ve ihbar, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına sözlü ya da dilekçeyle yapılır.  Bu suç türünde, soruşturmanın başlaması için mağdurun şikayette bulunması zorunlu değildir. Dolayısıyla, şikayet olmasa dahi, suçun yetkili makamlarca herhangi bir şekilde öğrenilmesi halinde soruşturmaya başlanacaktır.

Gözaltı

Gözaltı, savcı kararı ile şüphelinin geçici olarak alıkonulması ve yetkili birimlerin gözetiminde tutulmasıdır. İntihara yönlendirme suçunda şartların oluşması halinde gözaltı kararı verilebilir. Gözaltı süresi, kişinin en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi süresi hariç (12 saat), yakalama anından itibaren 24 saati geçemez. 

Gözaltı kararına karşı; yakalanan kişi, avukat veya kanunî temsilcisi, eşi, anne- babası, çocukları, kardeşleri, torunları veya dede – ninesi serbest bırakılmasını sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir.

Gözaltında bulunan kişi bu süreler içerisinde hakim karşısına çıkarılmalı ve sorgusu yapılmalıdır. Kişinin gözaltı süresinin dolması veya süre dolmadan serbest bırakılması halinde, yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz. 

Bu hususlara aykırı davranılması halinde kişi haksız gözaltı nedeniyle tazminat talebinde bulunabilir.

Delillerin Toplanması

Soruşturma açılmasına karar verilmesi durumunda savcı, gerçeği ortaya çıkarmak amacıyla şüpheli lehine ve aleyhine olan delilleri toplamaya başlar. Delillerin toplanması yalnızca soruşturma aşamasına özgü bir işlem değildir. Her aşamada delillerin toplanması mümkündür.

Delillerin yargılamada kullanılabilmesi için hukuka uygun olarak elde edilmesi şarttır. Delil hukuka aykırı elde edilmişse  değerlendirilmez. Hükmün hukuka aykırı delillerle kurulmuş olması halinde ise hukuka kesin aykırılık söz konusu olur.

İfade ve Sorgu

İfade ve sorgu şüphelinin soruşturma konusu suçla ilgili dinlenmesidir. İfade; kolluk kuvvetlerince veya doğrudan savcı tarafından alınır. Sorgu ise soruşturma aşamasında sulh ceza hakimi, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından gerçekleştirilir. Bu işlemlerin kanunda belirtilen kimseler dışında gerçekleştirilmesi halinde hukuka aykırılık söz konusu olur.

İfadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi bir davetiye ile çağrılır. Çağrıya uymayan şüpheli/sanık hakkında zorla getirme kararı verilir.  Zorla getirme kararı verilen kişi, derhal veya yol süresi hariç en geç 24 saat içinde çağıran makamın önüne götürülür.

İfade ve sorgusu yapılacak kişinin öncelikle kimlik bilgileri doğrulanır. Şüpheli veya sanık kimlik bilgileri ile ilgili soruları doğru cevaplamak zorundadır. Kimliği belirlenen şüpheli/sanığa işlediği iddia edilen suç anlatılarak sahip olduğu haklar bildirilir. Bu kapsamda, susma hakkının olduğu, lehine delillerin toplanmasını isteyebileceği, yakınlarına haber verebileceği açıklanır. 

Şüpheli ve sanığın ifade verme zorunluluğu bulunmamaktadır, susma hakkını kullanabilir. Ancak beyanda bulunacaksa, bu beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Kötü davranma, işkence, ilaç verme, aldatma, yorma gibi bedensel ve ruhsal müdahalelerde bulunulması ve kanuna aykırı yarar vaat edilmesi suretiyle alınan ifade delil olarak kullanılamaz. 

İfade ve sorgunun sonunda bir tutanak tutulur. Bu tutanak delil niteliği taşıdığından şüpheli/sanık veya müdafii tarafından dikkatlice incelenerek imzalanmalıdır. Tutanakta olmaması gereken hususların bulunduğu tespit edilmişse, tutanak imzalanmamalı ve imzalanmama nedeni tutanağa geçirilmelidir. 

DİKKAT: Özellikle kollukça alınan ifadelerde, usulün yanlış yürütülmesi veya yasak usullerin uygulanması  söz konusu olabilir. Şüpheli/sanık bilgisizliği veya ilk kez böyle bir ortamda bulunması nedeniyle telaşa kapılarak sağlıklı bir şekilde ifade veremeyebilir. Böyle durumların yaşanmaması adına ifade ve sorgu sürecinin uzman ceza avukatıyla yürütülmesinde fayda vardır.

Uzlaşma

Uzlaşma, şüpheli/sanık ile mağdur/suçtan zarar görenin bağımsız bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmaya varmasıdır. İntihara yönlendirme suçu uzlaşma kapsamına giren suçlardan olmadığından uzlaşma hükümleri uygulanmaz. 

Adli Kontrol

Adli kontrol, kanunda belirtilen tedbirlerin uygulanması şartıyla şüpheli veya sanığın serbest bırakılmasıdır. Bu tedbirler; yurt dışı yasağı, düzenli imza yükümlülüğü, elektonik kelepçe takılması gibi yöntemlerdir.

İntihara yönlendirme suçunda tutuklama nedenleri varsa tutuklama yerine adli kontrol kararı verilebilir. Adli kontrol tedbirinin yeterli olduğu hallerde tutuklama yapılması hukuka aykırıdır. Tutuklama yasağı olan hallerde de adli kontrol verilebileceğine dikkat etmek gerekir. 

Adli kontrol süresi bu suç bakımından en çok 2 yıldır. Ancak bu süre zorunlu hallerde 1 yıl daha uzatılabilir. 18 yaşından küçükler için süreler yarı oranında uygulanır.

Adli kontrol kararına itiraz, ilgililerin kararı öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde kararı veren merciiye dilekçe veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Kararın kaldırılması dışında, yükümlülüklerin değiştirilmesi, kısmen kaldırılması da talep edilebilir.

Tutukluluk

Tutuklama, kanunda belirtilen şartların varlığı halinde uygulanabilecek, kişinin özgürlüğünü kısıtlayan bir tedbirdir. İntihara yönlendirme suçunda, şartların sağlaması halinde kişi hakkında tutuklama kararı verilebilir.

İntihara yönlendirme suçunda tutukluluk süresi, soruşturma evresinde 6 ayı, yargılama sürecinde 1 yılı geçemez. Tutukluluk süresi en fazla 6 ay daha uzatılabilir. Tutukluluk süresi gözaltına alındığı durumlarda bu tarihten, doğrudan tutuklanılması durumunda tutuklama tarihinden itibaren başlar.

Tutukluluk kararı, hakim veya mahkeme tarafından verilir. Bu karara itiraz, kararın verilmesinden itibaren 7 gün içinde, dilekçe ile veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle kararı veren merciiye yapılır.

İntihara Yönlendirme Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

İntihara yönlendirme suçunda soruşturma sonucu verilebilecek kararlar şunlardır:

  • Soruşturmaya yer olmadığı kararı,
  • Kovuşturmaya yer olmadığı kararı,
  • İddianamenin düzenlenmesine ilişkin kararlardır.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı

Fiilin suç oluşturmadığının açık şekilde anlaşılması veya konu hakkında yapılan ihbar ve şikayetin genel ve soyut nitelikte olması hallerinde soruşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

Örneğin ‘’İstanbul’da insanlar intihara teşvik ediliyor’’ şeklindeki bir başvuru soyut ve genel nitelikte olduğundan soruşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir. 

Soruşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz, tebliğden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı olduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine yazılı olarak yapılır. İtirazın reddi halinde, aynı fiilden dolayı soruşturma başlatılabilmesi için şüphe oluşturacak yeni bir delil elde edilmeli ve sulh ceza hakimince bu yönde bir karar verilmelidir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı

Savcılık tarafından yürütülen soruşturma aşamasının sonucunda, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebilir. Bu durum konu hakkında davanın açılmayacağı anlamına gelmektedir. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı şu üç halde verilir:

  • Yeterli şüphe oluşturacak delile bulunamazsa.
  • Muhakeme şartları gerçekleşmemişse.
  • Etkin pişmanlık veya şahsi cezasızlık sebepleri varsa.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı olduğu sulh ceza hakimliğine yazılı olarak yapılır. İtiraz kabul edilirse, dosya, iddianame hazırlanması için savcıya gönderilir. İtirazın reddedilmesi halinde ise, aynı fiilden kamu davası açılabilmesi için yeni bir delil elde edilmelidir. 

İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturma evresi sonunda suçun işlendiği yönünde yeterli şüphe oluşmuşsa ve KYOK verilmesi gerekmiyorsa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. İddianamenin kanunda belirtilen şartlara uygun düzenlenmiş olması halinde, mahkemece iddianamenin kabulüne karar verilir ve iddianamenin kabulüyle kamu davası açılmış olur. 

İntihara Yönlendirme Suçunun Savunması

İntihara yönlendirme suçunun savunması somut olayın özelliklerine ve muhakeme sürecine göre farklılık gösterebilir. Ancak kişi, bu suç bakımından genel olarak şu şekillerde savunmada bulunabilir:

  • Lehe delillerin toplanmadığı,
  • Aleyhe delillerin gerçeği yansıtmadığı,
  • Usule aykırılıkların var olduğu,
  • Delillerin ispat bakımından yetersiz olduğu,
  • Delillerin hukuka aykırı olarak elde edildiği,
  • Suçun unsurlarının yanlış değerlendirildiği,
  • Cezayı indiren veya tamamen kaldıran sebeplerin bulunduğu,
  • Şahsi cezasızlık sebeplerinin bulunduğu,
  • Kuşkunun bulunması halinde, şüpheden sanığın yararlanacağına ilişkin hususlar öne sürülebilir. 

Belirttiğimiz bu hususlar örnek niteliğinde olup  dosyaya özel başka savunma sebepleri de ortaya çıkabilir. Savunmanın hukuki bir zeminde yapılması ve suça özgü önemli konulara değinilmesi ceza yargılaması bakımından oldukça önemlidir. Bu bakımdan uzman ceza avukatına danışmakta fayda vardır. 

İntihara Yönlendirme Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

İntihara yönlendirme suçunda ceza yargılaması savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlar. aşaması genellikle şu şekildedir:

  • Yoklama alınarak sanık ve avukatının hazır olup olmadığı çağrılan tanık ve bilirkişilerin gelip gelmediği saptanır.
  • İddianamenin kabulü kararı okunur. 
  • Sanığın açık kimliği saptanır.
  • Sanığa iddianame anlatılır.
  • Sanığa hakları hatırlatılarak sorgusu yapılmaya başlanır. (Sorgusu yapılmayan sanık hakkında kural olarak yargılama yapılamaz.)
  • Deliller ortaya konulur ve tartışılır. (Tanık ve bilirkişi dinlenmesi, soru yöneltme, keşif tutanakları, hukuka aykırı delil varsa bunların reddi, taraflara diyeceğinin sorulması)
  • Hazır bulunan sanığa son söz verilir. 
  • Mahkeme başkanı duruşmanın sona erdiğini açıklar. 
  • Duruşmanın sona erdiğinin açıklanmasıyla birlikte hakim kararını verir.

Yukarıda sayılan aşamalar tek bir duruşmada görülmemekle birlikte, birden çok duruşmada ayrı ayrı ele alınabilmektedir. Örneğin, duruşmaların birinde sorgulamalar yapılırken diğerlerinde deliller incelenir, tanıklar dinlenir vs.

İntihara Yönlendirme Suçunda Zamanaşımı

İntihara yönlendirme suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı 10 yıldır. Ancak intihara yönlendirme sonucunda intiharın gerçekleşmesi halinde dava zamanaşımı 15 yıl ceza zamanaşımı 20 yıl olacaktır.

Dava zamanaşımı süresinde dava açılmamış veya sonuçlanmamışsa dava düşmektedir. Ceza zamanaşımı süresinin dolması halinde ise ceza infaz edilememektedir.

İntihara Yönlendirme Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

İntihara yönlendirme suçunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:

  • Beraat,
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı,
  • Mahkumiyet,
  • Adli para cezasına çevirme,
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
  • Cezanın ertelenmesi,
  • Davanın düşmesi kararlarıdır. 

Beraat

Beraat kararı; sanığın eyleminin intihara yönlendirme suçunu oluşturmaması, suçun sanık tarafından işlenmemesi veya sanık tarafından işlendiğinin kesin olmaması hallerinde verilir.

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı

Suçun işlenmiş olmasına karşılık kişiye ceza verilememesi halinde ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. İntihara yönlendirme suçunda ceza verilmesine yer olmadığı kararı şu hallerde verilebilir:

  • Yaş küçüklüğü 
  • Akıl hastalığı 
  • Alkol, uyuşturucu gibi geçici nedenlerle işlenmesi
  • Sağır ve dilsizlik hali
  • Cebir veya tehdit nedeniyle işlenmesi

Mahkumiyet

Suçun işlendiğine ilişkin şüphe olmaması halinde mahkumiyet kararı verilir. Kişinin aynı suçu tekrar işlemesi halinde tekerrür hükümleri uygulanabilir hale gelir. Hükümlünün cezaevindeki davranışlarına göre cezasında iyi hal indirimi uygulanabilir. Bu hususlar, kanuni sınırlamalar dahilinde hakimin takdirindedir.

Adli Para Cezasına Çevirme

İntihara yönlendirme suçunda adli para cezasına çevirme kararı verilemez. Çünkü bu suç kısa süreli hapis cezası verilebilecek bir suç türü değildir. 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması 

İntihara yönlendirme suçunun temel hali bakımından (TCK 84/1) hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Ancak kişinin daha önce hakkında mahkumiyet kararı bulunmuyor olması gerekir. Hükmün açıklanması 5 yıl geriye bırakılır, bu sürede en çok 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanabilir.

Denetim süresi içinde kişi kasten suç işlerse mahkeme hükmü açıklar. Kasten bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uyulursa davanın düşmesi kararı verilir. Geriye bırakma adli sicile kaydedilmez. Bu karara 7 gün içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle itiraz edilebilir.

Cezanın Ertelenmesi

İntihara yönlendirme suçunun temel hali bakımından cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür. Ancak kişinin daha önce mahkum olmamış olması ve bir daha suç işlemeyeceğine ilişkin kanaat oluşturması gerekir. Cezası ertelenen hükümlü hakkında 1-3 yıl denetim süresi belirlenir. 

Hükümlünün denetim süresi içinde kasten suç işlemesi ve yükümlülüklere uymaması halinde cezanın infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Denetim süresini yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi halinde ise ceza infaz edilmiş sayılır.

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi belirli şartların varlığı halinde herhangi bir karar verilememesidir. İntihara yönlendirme suçunda sanığın ölmesi, davanın zamanaşımına uğraması, genel af ilan edilmesi hallerinde dava düşer. 

İntihara Yönlendirme Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

İntihara yönlendirme suçunda istinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye verilecek dilekçeyle veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. İstinaf yoluna kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde gidilmelidir. Aksi halde kararı veren mahkemenin kararı kesinleşir ve kişi istinafa başvurma hakkını kaybeder. 

İntihara yönlendirme suçunda TCK 286’da belirtilen şartların varlığı halinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz yoluna başvuru bölge adliye mahkemesine, kararın öğrenilmesinden itibaren 15 gün içinde dilekçe ile yapılır. Aksi halde kişi istinaf mahkemesinin kararına karşı üst bir mahkemeye başvuru hakkını kaybeder. 

Sonuç

İntihara yönlendirme suçu, hapis cezası gerektiren bir suçtur. Bu kapsamda gerekli savunmanın yapılması ve sürecin usule uygun yürütülmesi yargılama sonucu bakımından önemlidir. Özgürlüğü kısıtlama tehlikesi taşıyan bu suçun yargılamasının yürütülmesi bakımından uzman ceza avukatına danışmakta fayda vardır.

Telefonla Sor