Suçu ve Suçluyu Övme Suçu ve Cezası

Suçu ve Suçluyu Övme Suçu ve Cezası

Suçu ve suçluyu övme suçu, suç işleyen kişiyi veya işlediği suçu övme sonucu oluşan suç türüdür. Suçu ve suçluyu övme suçunun cezası 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Söz konusu suçtan dolayı hakkında işlem başlatılan kişilerin, hukuki şekilde savunma yapmaları gerekir. Bunun yanında, hem soruşturma hem de kovuşturma sürecinin hukuka uygun ve bilinçli şekilde yürütülmesine dikkat edilmelidir.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçu Nedir?

Suçu ve suçluyu övme suçu; işlenmiş olan bir suçu veya suç işlemiş olan kişiyi işlediği suç dolayısıyla alenen övme eylemleri sonucu oluşan suçtur. Suçu ve suçluyu övme suçu, Türk Ceza Kanunu m. 215’te düzenlenmektedir.

TCK 215:

“İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâlinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Suçu ve Suçluyu Övme Suçu Nasıl Oluşur?

Suçu ve suçluyu övme suçu, işlenmiş bir suçun veya suç işlemiş bir kişinin açık bir şekilde övülmesi ile oluşur. Suçu ve suçluyu övme suçunun oluşması için gerçekleştirilebilecek hareketler, öncesinde işlenmiş bir suçun övülmesi ve suç işlemiş kişinin övülmesidir.

İşlenmiş Bir Suçun Övülmesi

İşlenmiş bir suçun övülmesi hareketinin oluşması için ortada önceden işlenmiş somut bir suç olmalıdır. Kişinin soyut bir suçu övmesi suçu ve suçluyu övme suçunu oluşturmayacaktır.

Örneğin, somut olarak hâlihazırda işlenmemiş bir işkence suçunu övmek suç oluşturmaz.

İşlenmiş suçun yargılaması sonunda kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı olmalıdır. Bunun yanında mahkeme ceza verilmesine yer olmadığı kararı verirse de söz konusu suçun övülmesi suç teşkil eder.

Örneğin, kasten yaralama suçunu işleyen bir kişi hakkında hüküm kesinleşmişse de bu kişinin akıl hastalığı, yaş küçüklüğü gibi durumlardan ötürü ceza ehliyeti bulunmuyorsa ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilir. İşte bu durumda bile, kasten yaralama suçunu işleyen kişi ceza almasa da, bu kişinin fiilini övenler suçu ve suçluyu övme suçunu işlemiş olur.

DİKKAT: Haber verme sınırları içerisinde kalan ve amacı eleştiri olan düşünce açıklamaları övme suçunu oluşturmaz.

Suç İşlemiş Kişinin Övülmesi 

Kişinin, işlemiş olduğu bir suç nedeniyle alenen övülmesi de suçu ve suçluyu övme suçunu oluşturur. Suçun tamamlanabilmesi için, övülen kişinin cezası hakkında, kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü bulunmalıdır. Bunun yanında, işlediği suç hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilen bir suçluyu övmek de, suçluyu övme suçunu oluşturur.

Bir kişiyi işlediği fiil sebebiyle öven kişi,  aynı kişinin işlediği suçu da övmüş olur. Yani kişi, suç işlemiş olan kişiyi övdüğünde, işlenmiş olan bir suçu da övmüş olur.

Örneğin; gazete, dergi, televizyon ve gizlilik ayarı herkese açık şekilde ayarlanmış sosyal medya hesaplarından yapılan suçu övme fiillerinde, aleniyet şartı gerçekleşmiştir.

DİKKAT: Övülen kişi ile ilgili kesinleşmiş bir hüküm bulunmuyorsa, yargılaması devam eden bir suçun, bu süreçte övülmesi suç oluşturmaz.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunun Cezası Nedir?

Suçu ve suçluyu övme suçunun cezası,1 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu aralıkta verilecek cezanın miktarı hakimin, takdir yetkisindedir.

DİKKAT: Suçu ve suçluyu övme suçunun TCK m. 215 hükmünde alt sınırı verilmemiş, yalnızca üst sınır 2 yıl olarak belirtilmiştir. Ancak TCK m. 49/1’de düzenlendiği üzere, cezasının alt sınırı belli olmayan suçlarda belirlenen temel ceza, bir aydan az olamaz.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunda Cezayı Artıran Nitelikli Haller ve Cezaları

Suç ve suçluyu övme suçunda cezayı artıran nitelikli hal, suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesidir. Mevzubahis nitelikli hal, Türk Ceza Kanunu m.218 hükmünde açıklanmaktadır.

TCK 218:

“Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır. Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.”

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunun Basın ve Yayın Yoluyla İşlenmesi

Suçu ve suçluyu övme suçunun basın ve yayın yoluyla işlenmesi TCK m.218’de sayılan suçun nitelikli halidir. Madde hükmüne göre, suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde temel ceza üzerinden verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır.

Basın ve yayından bahsedilen; televizyon, radyo, dergi, gazete vb. kitle iletişim araçlarıdır.

Örneğin, televizyonda program sunan bir sunucunun, suç işleyen birinden ve bu kişinin suçundan bahsederken, katili ve suçu övmesi, suçu ve suçluyu övme suçunun nitelikli halini oluşturur.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunda Zamanaşımı

Suçu ve suçluyu övme suçunda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Dava zamanaşımı, ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Suçun işlendiği tarihten itibaren bir süre geçmesine rağmen dava açılmamışsa ya da dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamışsa dava zamanaşımı ile dava düşer.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs, failin, suç işlemek üzere hareketlerine başlamış olması ancak istemediği ve ön göremediği nedenlerle sonuca ulaşamamasıdır.

Suçu ve suçluyu övme suçu, 11.04.2013 tarihine kadar soyut tehlike suçu iken, söz konusu tarih sonrası yapılan değişiklikle somut tehlike suçu haline gelmiştir. Netice itibariyle söz konusu suç için somut tehlike arandığından teşebbüse elverişlidir.

İştirak,  tek faille işlenme imkânı olan bir suçun, birden fazla faille işlenmesidir. Suçun işlenmesine yardım etme, suça katılma, suça azmettirme gibi durumlarda iştirak hükümleri uygulanır.

Suçu ve suçluyu övme suçuna iştirak mümkündür. Bu iştirak, suçu övülen kişi tarafından veya başka bir 3. kişi tarafından yapılabilir. Suçu övülen kişinin, bu konuyla ilgili iştirake uygun bir iradesi yoksa iştirakten sorumlu tutulmaz.

Örneğin, ortak sosyal medya hesabı kullanan iki arkadaş, eşini öldüren bir suçluyu, hesaplarına attıkları bir video ile överlerse ikisi de suçun müşterek faili olurlar. İki arkadaş da suç ve suçluyu övme suçunun faili olarak yargılanırlar.

İçtima, suç konusu fille sonucu ortaya birden fazla suç çıkması halidir. Suçu ve suçluyu övme suçunun faili; suçu, aynı kişiye, değişik zamanlarda birden fazla defa övme oluşturan eylemi gerçekleştirirse, tek bir suç varmış gibi görülerek zincirleme suç hükümleri uygulanır. 

Örneğin, fail aynı röportajında, konuşmasında, dergisinde veya sanat eserinde birden fazla suçu veya birden fazla suçluyu överse tek suç oluşur. Ancak, faile verilen ceza belli oranlarda artırılır.

Farklı faillerin işledikleri aynı suçların övülmesi yahut bir failin işlediği birden fazla farklı suç sebebiyle övülmesi halinde ise her bir fiil için ayrıca cezalandırma yapılmaktadır.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçu ve Cezası

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunun Soruşturma Aşaması

Suçu ve suçluyu övme suçunda soruşturma aşaması; şüphe duyulan bir halin, yetkili merciler tarafından araştırılmasını ifade etmektedir. Bu kapsamda suçu ve suçluyu övme suçunda soruşturma aşamasında gerçekleştirilen işlemler şunlardır:

  • Şikayet-İhbar
  • Gözaltı
  • Delillerin Toplanması
  • İfade ve Sorgu
  • Uzlaşma
  • Adli Kontrol
  • Tutukluluk

Şikâyet-İhbar

Takibi şikâyete bağlı olmayan suçlarda mağdurun, suç teşkil eden fiili, yetkili merciilere şikayet etmesine gerek yoktur. Yetkili merciiler bu tür fiiller hakkında haber aldıkları andan itibaren kendiliğinden soruşturma başlatırlar. İhbar, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir.

Suçu ve suçluyu övme suçu, şikayete tabi bir suç değildir. Dolayısıyla, suçu ve suçluyu övme suçunda  şikayetten vazgeçmek mümkün değildir.

Suçu ve suçluyu övme suçu, şikâyete tabi olmayan suçlardan olduğundan, bu suçla ilgili herhangi bir şikâyet süresinden bahsedilemez. Bu noktada şikayet için bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır.

Gözaltı

Gözaltı, bir suça ilişkin yapılan yakalama işlemi sonrası yetkili birimlerin, kişiyi bir süreliğine, yasal olarak kolluk nezaretinde tutmasıdır. Bu kapsamda gözaltına alma şartları/sebepleri ise şunlardır:

  • Gözaltına almanın soruşturma yönünden zorunlu olması,
  • Şüphelinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığı. 

Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç tutulmak üzere, yakalama anından itibaren 24 saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilme süresi ise 12 saatten fazla olamaz.

Hâkim, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin karar verebilir. Delillerin toplanmasında güçlük çekilmesi halinde veya dosyanın fazlasıyla kapsamlı olması dolayısıyla gözaltı süresi en fazla 2 defa olmak üzere uzatılabilecektir.

Gözaltına almaya ilişkin karara karşı; kişinin kendisi, eşi, yakını (kardeş, anne, baba, çocuk, yakın akrabalar) veya avukatı, sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir.

Delillerin Toplanması

Delillerin toplanması, dava ile ilgili bulguların, tüm kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla, davanın çözülmesini kolaylaştırmak amacıyla elde edilmesidir. Delil, duruşmanın her aşamasında, hüküm verilinceye kadar gösterilebilir.

Delillerin toplanması aşamasında, deliller lehe ve aleyhe delil olarak her açıdan toplanıp değerlendirilmelidir. Cumhuriyet savcısı, hakkaniyet ve dürüstlük kuralı gereği, soruşturma aşamasında, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri eşit bir biçimde araştırır.

Hukuka aykırı delil, hukuk kurallarına aykırı elde edilmiş her türlü delildir. Hukuka aykırı deliller, uyuşmazlık çözümünde bir ispat aracı olarak kullanılamaz. Davanın çözüme ulaşması için de olsa, her türlü yola başvurulması kabul edilemez.

“Davacının konuşmalarının kendisinden habersiz olarak davalının yönlendirmesi ile diğer davalılarca kaydedildiği ve kayıt yapan davalıların davacıyı konuşmaya ve kendisini yönlendirmeye çalıştıkları bilirkişi tarafından dökümü yapılan ses kayıtlarından da anlaşıldığından bu delilin hukuka aykırı olarak elde edildiği anlaşılmıştır.” (Yargıtay HGK E. 2013/4-1183, K. 2014/960,T. 26.11.2014)

İfade ve Sorgu

İfade, şüphelinin, Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlilerine, atfedilen suçla ilgili bildiklerinden bahsetmesidir. Sorgu ise şüpheli veya sanığın, hâkim veya mahkeme tarafından, isnat edilen suçla alakalı dinlenmesidir.

Örneğin, suçu ve suçluyu övme suçundan dolayı gözaltına alınan kişinin, ilk önce emniyet ve savcılıkta ifadesi alınır. Daha sonra tutuklamaya sevk edilen şahsın sorgusu sulh ceza hâkimliği tarafından yapılır.

Gözaltında bulunmayan şüphelilere, ifade yahut sorguya gelmeleri için bir çağrı yapılır. Yapılan bu çağrıya uyulmaması halinde şüpheli hakkında zorla getirme kararı çıkarılabilmektedir.

İfade ve sorgu süreçlerinde, şüphelinin beyanları tamamen özgür iradesine dayanmalıdır. Şüpheliye karşı zor kullanarak, şüpheliyi kötü koşullarda bekleterek, vaatlerde bulunarak ifade alınması hukuka aykırıdır. Hukuka aykırı şekilde alınan beyanlar mahkeme tarafından delil olarak kullanılamamaktadır.

CMK m.149/3 uyarınca, avukat, soruşturma evresinin her aşamasında şüpheli ile görüşme, ifade ve sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkına sahiptir. Avukatın söz konusu soruşturmaya ilişkin tutanakları inceleme yetkisi kısıtlanamaz.

Davanın devamı açısından önemli olan bu tür haklardan faydalanabilmek ve dava sürecini daha doğru şekilde yürütebilmek için, davanın, alanında uzman bir ceza avukatıyla yürütülmesi önemlidir.

Uzlaşma

Uzlaşma, şüpheli ile mağdurun, bir uzlaştırmacı aracılığıyla suça ilişkin olarak anlaşmaya vardırılmasıdır. Suçu ve suçluyu övme suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan olmadığından, uzlaşma hükümleri uygulanamaz.

Adli Kontrol

Adli kontrol, şüpheli veya sanıkta tutuklama sebeplerinin bulunmasına karşın , kişinin tutuklanmayarak, denetim altına alınmasıdır.

Soruşturma veya kovuşturma aşamasında adli kontrol kararı verilebilmesi için şu şartlar bulunmalıdır:

  • Şüpheli veya sanık hakkında kuvvetli suç şüphesi olmalıdır. Kuvvetli şüphe; şüphelinin veya sanığın, isnat edilen suç konusu fiili işleme ihtimalinin yüksek olduğunu gösteren şüphedir.
  • Dosyada somut deliller bulunmalıdır. Varsayımsal, genel geçer, ihtimali beyan ve delillere dayanılarak adli kontrol kararı verilemez
  • Bir tutuklama nedeni mevcut olmalıdır.

Yukarıda açıklanan sebeplerden ötürü, suçu ve suçluyu övme suçundan dolayı kişi hakkında adli kontrol verilmesi mümkündür. Bu bağlamda, suçu ve suçluyu övme suçunda kişi hakkında verilebilecek adli kontrol türleri şunlardır:

  • Yurt dışına çıkamamak. 
  • Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak. 
  • Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak. 
  • Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak. 
  • Konutunu terk etmemek. 
  • Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek. 
  • Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.

Suçu ve suçluyu övme suçu, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerden olduğundan adli kontrol süresi en çok 2 yıldır. Gerekçesi gösterilmek şartıyla zorunlu hallerde 1 yıl daha uzatılabilir.

Adli kontrol kararına itiraz mümkündür. İtiraz, kararın duruşmada yüze okunmasından veya yoklukta verilmişse tebliğinden itibaren 7 gün içinde edilebilir. Şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi (vasi, veli vb.), eşi ve avukatı da şüpheli veya sanık adına itirazda bulunabilir.

Tutukluluk

Tutukluluk, hakkında yargılama prosedürü devam eden kişilere uygulanan, delillerin korunması, şüpheli ve sanığın kaçmasının önlenmesi gibi nedenlerle verilen geçici bir tedbirdir. Bu bağlamda, bir kimse hakkında tutukluluk kararı verilebilmesi için aranan şartlar şunlardır: 

  • Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut kanıtların bulunması,
  • Bir tutuklama nedeninin bulunması,
  • Hakim ya da mahkeme kararı,
  • Şüpheli veya sanığın huzurda bulunması,
  • Müdafinin sorguda bulunması,
  • Ceza muhakemesi koşullarının gerçekleşmesi.

Suçu ve suçluyu övme suçu ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen suçlardan olması dolayısıyla bu suçla ilgili tutukluluk süresi en çok 1 yıldır. Ancak bu süre, gerekçeleri gösterilme şartıyla, zorunlu hallerde 6 ay daha uzatılabilir.

Hakkında tutukluluk kararı verilen kişi, avukatı, eşi yahut birinci ve ikinci derece akrabaları bu karara itiraz edebilir. Tutuklama kararına itiraz, kararın verildiği günün ertesi günden itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesi verilerek ya da tutuklama kararını veren mahkemeye başvurarak bu beyanın katip tarafından tutanağa geçirilmesi ile yapılabilir.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Suçu ve suçluyu övme suçunda soruşturma sonucu verilebilecek kararlar şunlardır:

  • Soruşturmaya yer olmadığı kararı (SYOK)
  • Kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK)
  • İddianamenin düzenlenmesi.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

SYOK, ihbar ve şikâyetin niteliğinden dolayı, olayla ilgili soruşturmanın başlatılmasına ihtiyaç olmadığına yönelik savcılık kararıdır. Soruşturmaya yer olmadığı kararı şu hallerde verilir:

  • İhbar ve şikâyet konusu fiilin, herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin, açıkça suç oluşturmadığının anlaşılması halinde,
  • İhbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması halinde.

Savcılıktan SYOK verildiği takdirde, şikâyet edilen kişi hakkında soruşturma başlamaz. Şahsa, şüpheli sıfatı verilemez.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, diğer adıyla takipsizlik, ceza mahkemesinde kamu davası açılmasına gerek olmadığı yönünde, Cumhuriyet savcısının, verdiği karardır. KYOK, CMK m.172/1 uyarınca, şu hallerde verilebilir:

  • Yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi,
  • Kovuşturma olanağının bulunmaması.

Sayılan durumlarda Cumhuriyet savcısı, soruşturma işlemlerini sona erdirerek, dosyayı kapatır.

DİKKAT: Cumhuriyet savcısı yeterli şüphe oluşmadığına dayanarak KYOK kararı verirse, Bu karara karşı itiraz kanun yoluna başvurulabilir.

İddianamenin Düzenlenmesi

Soruşturma aşaması süresince toplanan deliller, alınan beyanlar sonucunda savcılık, suç konusu fille ilişkin bir iddianame düzenler ve mahkemeye sunar. Mahkeme tarafından yapılan inceleme sonucunda, iddianamenin kabul edilmesiyle yargılama aşamasına geçilmiş sayılır.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunun Savunması

Savunma, kişiyi, kendisine dayandırılan suçlamaya karşı, hukukî ve fiilî açıdan korumayı hedefler. Sanık, kendisine dayandırılan suçlamayla alakalı, duruşma salonunda kendisini bizzat ya da avukatı aracılığıyla savunabilme hakkına sahiptir.

Buna göre suçu ve suluyu övme suçunun savunmasına örnekler şunlardır:

  • Suç konusu fiilin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı,
  • Övülen kişiye ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının bulunmadığı,
  • Övme fiilinin kamu düzeni açısından bir tehlike meydana getirmediği,
  • Usule aykırı işlemlerin varlığı,
  • Hukuka aykırı delillere dayanılarak bir yargılama ve cezalandırma yapıldığı,
  • Suçun vasfında yanlış değerlendirme yapıldığı,
  • Suçun unsurlarının yanlış değerlendirildiği,
  • Cezayı indiren veya tamamen kaldıran nedenlerin bulunduğu, ileri sürülebilir.

Suçu ve suçluyu övme suçu, ceza hukuku alanına giren önemli ve savunma aşaması dikkati bir biçimde yürütülmesi gereken bir suçtur. Günümüzde gerek sosyal medyada gerek yaşamın içinde sıkça karşılaşılan bu suç tipi açısından yapılan hatalı veya ihmali iddia ve savunmalar neticesinde istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. İstenmeyen sonuçlarla karşılaşmamak için, alanında uzman bir ceza avukatı yardımı almak önemlidir.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Suçu ve suçluyu övme suçunda ceza yargılaması aşaması, savcılık tarafından düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlayan evredir.

Suçu ve suçluyu övme ceza yargılamasında mahkeme, iki farklı yargılama usulünün uygulanmasını tercih edebilir. Bunlar, basit yargılama usulü ve genel hükümlere göre yargılamadır.

Basit yargılama usulünün tercih edilmesi halinde taraflara konu hakkında bir tebligat yapılır. Taraflar, bu tebligatın tebliğinden itibaren 15 gün içinde dava ilişkin beyanlarını ve savunmalarını yazılı şekilde iletmek zorundadır. Davaya ilişkin diğer tüm deliller de yazılı olarak dosyaya eklenir.

Basit yargılama usulünde hakim, dosya üzerinden incelemelerde bulunarak duruşma yapılmaksızın bir karara varabilir. Bu karara karşı, 7 gün içinde itiraz hakkı bulunmaktadır.

Genel hükümlere göre yargılama usulünün tercih edilmesi halinde, duruşmalar yapılmakta ve tüm deliller duruşmalarda tartışılmaktadır. Bu itibarla taraflar sözlü savunmalarını duruşmalarda sunabilmektedir. Tüm sürecin sonunda yapılan karar duruşmasında, hakim somut olaya uygun düşen bir karar vermektedir.

Suçu ve suçluyu övme suçunda ceza yargılaması aşamasında,  görevli mahkeme, suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesidir.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Suçu ve suçluyu övme suçunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır;

  • Beraat,
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı (CYOK),
  • Mahkumiyet,
  • Adli para cezasına çevirme,
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB),
  • Cezanın ertelenmesi,
  • Davanın düşmesi.

Beraat

Beraat, sanık hakkında, işlediği iddia edilen suç ile ilgili olarak yapılan yargılama sonunda sanığın suçsuz bulunmasıdır. Bu durumda hakkında, suçu ve suçluyu övme suçu ile ilgili bir dava açılan kişi, yargılama sonunda beraat kararı almışsa artık söz konusu suç ile ilgili bir ceza almaz.

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

CYOK, fiil suç oluşturmasına rağmen, fail veya kanunla ilgili bazı durumlardan ötürü faile ceza verilmemesi sonucu doğuran bir karardır. Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, failin kusurunun bulunmaması nedeniyle ve cezasızlık halleri sebebiyle olmak üzere iki halde verilir.

Aşağıdaki durumlarda CMK m.223/3 uyarınca, fiil suç teşkil etmesine rağmen failin kusurunun bulunmaması nedeniyle CYOK verilir :

  • Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması,
  • Suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi,
  • Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması,
  • Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi.

Yine aynı şekilde, CMK m.223/4 gereğince aşağıdaki durumlarda, cezasızlık halleri sebebiyle CYOK verilir:

  • Etkin pişmanlık,
  • Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı,
  • Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret,
  • İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı.

DİKKAT: Suçu ve suçluyu övme suçundan yargılanan sanık hakkında, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilecekse, bu kararın sayılan sebeplerden hangisinde dayandığı mahkeme kararında mutlaka belirtilmelidir.

Mahkûmiyet

Mahkûmiyet kararı, sanığa dayandırılan suçun ispatlandığının hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde açık olduğu durumda verilen karardır. Mahkûmiyet kararı ile sanık hakkında, hapis veya adli para cezasına hükmedilir. Her cezanın şekli ve miktarı kanunda düzenlenmiştir.

İyi hal indirimi ve indirim oranlarını TCK’nın 61. maddesinde düzenlenmiştir. Mahkûmiyet kararı verildiğinde, bazı hallerde cezaya iyi hal indirimi yani takdiri uygulanabilir.

İyi hal indirimi, adli para cezası veya süreli hapis cezası miktarı üzerinden 1/6 oranında yapılır. Suçun karşılığı olarak uygun görülen cezaya, kanunun getirdiği tüm durumlar uygulandıktan sonra kalan ceza miktarı üzerinden 1/6 oranında iyi hal indirimi hakimin takdiriyle uygulanabilir.

Tekerrür, işlenen suç hakkında kesin hüküm verildikten sonraki 3 yıl içinde yeniden bir suçun işlenmesidir. Bu ihtimalde, sanığa verilen hapis cezasında artırıma gidilmektedir.

Adli Para Cezasın Çevirme

Adli para cezasına çevirme, hükmedilen hapis cezasıyla birlikte veya hapis cezasına karşılık olarak uygulanan bir yaptırımdır. Adli para cezası, cezası 1 yıl veya altında olan hapis cezaları adına verilir.

Suçu ve suçluyu övme suçuna ilişkin yapılan yargılama sonucunda verilen hapis cezasının 1 yılına altında kalması halinde adli para cezasına çevirme kararı verilebilir. Bu ihtimalde hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilip çektirilmektektedir.

Mahkeme, öncelikle hapis cezasına denk gelen toplam adli para cezasını gün olarak hesaplamaktadır. Ardından adli para cezasının her bir günüyle çarpılmak üzere bir bedel belirlenir. 20 -100 Lira arasındaki kesin bedel, sanığın sosyoekonomik düzeyine göre mahkeme tarafından tayin edilmektedir.

Mahkeme, belirlenen adli para cezasının 1 yıl içinde tek seferde yahut 2 yıl içinde taksitlerle ödenmesine hükmedebilmektedir. Belirlenen süreler içinde ödenmeyen adli para cezalarının hapis cezasına çevrilmesi söz konusudur.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında hüküm doğuran karar anından itibaren, 5 yıl denetim süresi içerisinde bulunacak olan sanığın kasten yeni bir suç işlememesi durumunda davanın düşmesine neden olan karardır.

Örneğin, suçu ve suçluyu övme suçu işleyen bir kimse hakkında HAGB verildiyse, şahıs hüküm anından itibaren 5 sene içerisinde kasten bir suç işlemediğinde ve belirlenen yükümlülüklere uyduğunda, hakkında daha önce verilen suçluyu övme hükmü de düşer.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için şartlar şunlardır;

  • Sanık önceden kasıtlı bir suçtan verilmiş mahkumiyet hükmünün bulunmaması,
  • Sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılması,
  • Sanığın suçun işlenmesiyle ortaya çıkan zararı gidermiş olması,
  • Sanığın HAGB uygulanmasını kabul etmiş olması.
  • Hükmedilen cezanın 2 yıl ve daha altında olması.

Suçu ve suçluyu övme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda bu suç hakkında HAGB kararı verilmesi mümkündür.

Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi, hükümlünün, kesinleşen cezasından itibaren belli bir zaman aralığında denetim altında tutularak, cezasının cezaevinde uygulanmasından vazgeçilmesidir.

Sanığa verilen hapis cezanın ertelenebilmesi için bir arada bulunması gereken şartlar: 

  • Sanığa hükmedilen ceza miktarı 2 yıl veya daha az hapis cezası olması, 
  • Sanığın daha önce kasten işlenmiş bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
  • Sanığın tekrar suç işlemeyeceğine dair mahkemece bir kanaat oluşması,
  • Cezanın ertelenebilmesi için mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekliliğidir.

Yasal koşulların uygun olması durumunda, suçu ve suçluyu övme suçundan dolayı hükmedilen hapis cezasına karşı, cezanın ertelenmesi kararı verilebilir.

Davanın Düşmesi

Davanın düşmesi, belli sebeplerin varlığı halinde dava dosyasının işlemden kaldırılmasıdır. Davanın düşmesi kararı verilebilmesi için soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması veya TCK’da düzenlenen sebeplerin var olması gerekmektedir.

TCK’da gösterilen davanın düşmesi sebepleri şunlardır:

  • Sanığın ölümü,
  • Genel af ilan edilmesi,
  • Dava zamanaşımı süresinin dolması,
  • Ön ödeme.

Suçu ve Suçluyu Övme Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

Suçu ve suçluyu övme suçunda, mahkemenin verdiği karara karşı istinaf mahkemesinde itiraz edilebilir. İstinaf başvurusu kararın tefhiminden, yani duruşmada yüze karşı açıklanmasından itibaren 7 gün içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmalıdır. Karar tarafların yokluğunda açıklanmışsa, kararın tebliğiyle 7 günlük istinaf başvuru süresi başlar.

İstinaf başvurusu şu şekillerde yapılabilir:

  • İstinaf talebini barındıran bir istinaf dilekçesinin, kararı veren ilk derece mahkemesine verilmesiyle,
  • Kararı veren ceza mahkemesinin katibine beyanda bulunularak.

İstinaf mahkemesi kararına karşı ise Yargıtay’a başvuru yapılabilir. CMK m. 291\1 uyarınca, Yargıtay’a başvurular, temyiz süresi, istinaf mahkemesi kararının tefhimi veya tebliğinden itibaren 15 gündür. 

Suçu ve suçluyu övme suçunda, istinaf mahkemesinin esastan reddettiği, ilk derece mahkemesi tarafından verilen hapis cezasının artırılmadığı dosyalara ilişkin Temyiz incelemesinin talep edilmesi ise mümkün değildir.

Sonuç

Suçu ve suçluyu övme suçu, ceza hukukunun detaylı ve önemli konularından biridir. Suçun meydana gelmesinden, cezasına hatta verilen ceza sonrası başvurulabilecek kanun yollarına kadar her aşaması dikkatle takip edilmelidir. İstenmeyen sonuçların ortaya çıkmaması adına her aşamada davanın alanında uzman bir ceza avukatıyla takip edilmesinde fayda vardır.

Telefonla Sor