Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçu ve Cezası
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu ve cezası; serbest piyasada içerisinde kişilerin adil, güvenilir ve rekabetçi bir ekonomik yapı içerisinde ekonomik faaliyetlerde bulunabilmesi için düzenlenmiştir. Bu suçu işleyen kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası verilmektedir.
İçindekiler
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçu Nedir?
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu; sıfatı, görevi, mesleği ya da sanatı gereği öğrendiği ticari, bankacılık veya müşteri sırrı kapsamındaki bilgi veya belgelerin başka kişilerle paylaşılması ya da herhangi bir şekilde ifşa edilmesidir. Bu suç Türk Ceza Kanunu’nun 239. maddesinde düzenlenmiştir.
TCK 239:
“(1) Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikâyet üzerine, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de bu fıkraya göre cezaya hükmolunur.“
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçu Nasıl Oluşur?
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu; sır niteliğindeki bilgi ve belgelerin yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi ya da cebir veya tehdit kullanarak sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanmasına mecbur kılınması ile oluşur.
Bu bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren kimseler; bunları sıfat veya görevi, meslek ya da sanatı gereği öğrenen kişiler olabileceği gibi hukuka aykırı yollarla bu bilgi veya belgeleri elde eden kişiler olabilmektedir.
Sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin hukuka aykırı yollara elde edilmesi farklı şekillerde olabilir. Bu kapsamda örneğin; hırsızlık, dolandırıcılık, yağma ya da bilişim sistemlerine girmek suretiyle sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin elde edilmesiyle de bu suç oluşabilmektedir.
Yargıtay; şirkette bilgi işlem sorumlusu olarak çalışan sanığın, şirketteki bazı çalışanlara ait e-posta ve şifre bilgilerini edinip e-posta adreslerini izlediği, e-posta içeriğindeki yazışma ve ekleri kendi e-posta adresine yönlendirdiği, oradan da fiilen çalışmaya başladığı başka şirketin yetkililerine gönderdiği olayda; sanığın ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan cezalandırılması gerektiğine karar vermiştir. (Yargıtay 5.CD, E:2018/12733, K:2022/10786, T:21.09.2022)
Sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin ifşa edilmesinin tamamının ifşa edilmesi yahut herkese açık şekilde gerçekleştirilmesi zorunlu değildir. Dolayısıyla bu bilgi ve belgelerin bir kısmının dahi yetkisi olmayan tek bir kimseye açıklanması halinde de sırrın ifşa edilmesi söz konusu olacaktır.
Yargıtay; şirkette muhasebeci olarak çalışan sanığın, şirketin mali ve ticari sırları ile başka şirketlerle olan hukuki uyuşmazlık ve davaları kendi bilgisayarına hukuka aykırı olarak kaydettiği, işten ayrıldıktan sonra ise şirketle ticari rekabette bulunan diğer şirkete verdiği olayda; sanığın ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri ifşa etmek (açıklamak) suçundan cezalandırılması gerektiğine karar vermiştir. (Yargıtay 12.CD, E:2017/12341, K:2018/5844, T:23.05.2018)
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçu Cezası
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır.
Hâkim kanunlarda belirtilen alt ve üst sınırları dikkate alarak kesin cezayı belirler. Hâkim bu cezayı belirlerken; suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zamanı, ortaya çıkan zarar ile tehlikenin büyüklüğü gibi hususları dikkate alır.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun cezası olarak hem hapis cezası hem de adli para cezasına hükmedilir. Adli para cezası, hâkimin 5 gün ila 5000 gün arasında belirlediği tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak en az 20 TL en fazla ise 100 TL olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sonucu hesaplanır.
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunun Cezayı Artıran Nitelikli Halleri ve Cezaları
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun bazı özel işleniş şekilleri, verilecek cezayı artıran nitelikli halleri oluşturmaktadır. Bu nitelikli hal TCK 239/3-4’te düzenlenmiştir.
TCK 239/3:
“Bu sırlar, Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya onun memurlarına açıklandığı takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu halde şikâyet koşulu aranmaz.”
TCK 239/4:
“Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi bu madde kapsamına giren bilgi veya belgeleri açıklamaya mecbur kılan kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”
Sır Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Türkiye’de Oturmayan Bir Yabancıya veya Onun Memuruna Açıklanması
Ticarî sır, bankacılık sırrı, müşteri sırrı, fennî keşif ve buluşlar ile sınaî uygulama niteliğindeki bilgi veya belgelerin Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya onun memuruna açıklanması, cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Bu nitelikli halin işlenmesi halinde faile verilecek olan cezada 1/3 oranında artırım yapılmaktadır.
Türkiye’de oturmayan yabancı; suçun işlendiği sırada Türk vatandaşı olmayıp, Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayan ya da Türkiye’de oturma izni veya ikamet izni ile kalmayan kişidir.
Sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin yabancı tüzel kişiye açıklanması halinde de bu suç oluşmaktadır. Bu kapsamda, ticari şirketin işletme merkezi Türkiye dışında ise şirket yabancı olarak kabul edilir. Bununla birlikte, dernek veya vakıfların da yönetim merkezi Türkiye dışında bulunuyorsa yabancı kabul edilmektedir.
Örneğin; şirkette çalışan kişinin, şirketin işletme planlarını, malî projelerini, müşteri listesini ya da maliyet ve fiyatlandırma bilgilerini merkezi Türkiye dışında bulunan yabancı rakip bir şirkete vermesi halinde; ticarî sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin yetkisiz kişilere verilmesi suçundan verilecek olan cezada 1/3 oranında artırım yapılır.
Cebir veya Tehdit Kullanarak Sır Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanmasına Mecbur Kılınması
Bir kişinin, cebir veya tehdit kullanılarak sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklamasına mecbur bırakılması halinde suçun cezayı artıran nitelikli hali söz konusu olmaktadır. Bu halde kişiye verilecek ceza, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıdır.
Cebir, bir kişinin belli bir davranışta bulunması için fiziki kuvvet kullanılmasıdır. Bu çerçevede, fail cebir kullanarak sır saklamakla yükümlü olan kişiden bu sırlar hakkında bilgi veya belge vermesini veya kendisinin bunları almasına müsaade etmesi için zor kullanması halinde suçun nitelikli hali oluşmaktadır.
Tehdit, bir kişinin başka birisine istediğini yerine getirmemesi durumunda bir kötülük yapacağını bildirmesidir. Dolayısıyla sır niteliğindeki bilgi ve belgeleri saklamakla yükümlü olan kişileri tehdit etmek suretiyle açıklamaya zorlanması halinde; ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu meydana gelmektedir.
Örneğin; bir kişinin, şirketin ticari sırları ile müşterilerin mali kayıtlarına ilişkin belgeleri saklamakla yükümlü olan kişiye bu belgeleri vermemesi halinde öldüreceğini söylemesi ve bunun üzerine o kişinin de mecburen belgeleri vermesi durumunda tehdit kullanarak sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu oluşmaktadır.
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunda Zamanaşımı
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda dava zamanaşımı süresi 8 sene; ceza zamanaşımı süresi ise 10 senedir.
TCK 239/4’te düzenlenen, cebir veya tehdit kullanarak sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması mecbur kılınması suçunda dava zamanaşımı süresi 15 yıl; ceza zamanaşımı süresi ise 20 yıldır.
Dava zamanaşımı, suçun meydana geldiği tarihten itibaren hesaplanmaktadır. Ceza zamanaşımı ise ceza davasında mahkemenin verdiği hükmün kesinleştiği veya hükmün infazının herhangi bir nedenle kesintiye uğradığı tarihten itibaren hesaplanır.
Dava zamanaşımı süresinin dolması halinde; ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan ceza davası açılamaz, yargılama sırasında dava zamanaşımına uğranmışsa düşme kararı verilir. Ceza zamanaşımı süresinin dolması halinde ise bu suç nedeniyle verilen mahkûmiyet kararı infaz edilemez.
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima
Teşebbüs, bir kişinin suç işleme kararı alıp bu suçu işlemeye başlaması ancak elinde olmayan nedenlerden dolayı suçu tamamlayamaması halinde söz konusu olur.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda; fiilin kısımlara bölünüyor olması halinde suça teşebbüs mümkündür. Suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde faile verilecek cezanın ¼’ünden ¾’üne kadarı indirilir.
Örneğin; bir şirket çalışanının, ticarî sırrı, bankacılık sırrını, müşteri sırrını, fennî keşif ve buluşları veya sınaî uygulama niteliğindeki bilgi ve belgeleri e-posta göndererek yetkisiz kişilere vermeye çalışırken internet kesintisi nedeniyle gönderememesi halinde suç teşebbüs aşamasında kalır.
İştirak, bir suçun birden fazla kişi tarafından aralarında anlaşarak ve iş birliği yapılarak işlenmesidir. Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda iştirakin her şekli mümkündür. İştirak; suçu birlikte işleme, suçu işlemek için azmettirme veya suçun işlenmesi için yardım etme şeklinde olabilmektedir.
Örneğin; sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği öğrendiği ticari sırra ilişkin belgeleri yetkisiz bir kimseye vermek isteyen şirket görevlisine aracılık yapan kişi bu suça yardım eden sıfatıyla sorumlu olur.
İçtima; failin tek bir davranışı ile birden fazla farklı suçu oluşturması halinde, faile verilecek olan cezanın belirlenme usulüdür. Bu çerçevede; ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin hukuka aykırı yollarla elde edilmesi aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa, bu suçtan dolayı da fail ayrıca cezalandırılmaktadır.
Örneğin; sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin, hırsızlık, dolandırıcılık ya da bilişim sistemlerine girilerek elde edilmesi halinde ayrıca bu suçlardan da ceza verilmektedir
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunun Soruşturma Aşaması
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun soruşturma aşaması, adli makamların suçu şikâyet, ihbar veya kendiliğinden öğrenmesiyle başlayıp iddianamenin düzenlendiği ya da kovuşturmaya yer olmadığı kararının verilmesiyle sona erdiği aşamadır.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun soruşturma aşamaları şunlardır:
- Şikâyet-İhbar
- Gözaltı
- Delillerin Toplanması
- İfade ve Sorgu
- Uzlaşma
- Adli Kontrol
- Tutukluluk
Şikâyet-İhbar
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu şikâyete bağlı suçtur. Dolayısıyla bu suç kapsamında soruşturma ve kovuşturmanın başlatılabilmesi için mağdur tarafından şikâyette bulunulması gerekmektedir. Şikâyet süresi, dava zamanaşımı süresinin içinde olması şartıyla fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.
Sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin Türkiye’de oturmayan yabancılara veya onun memuruna açıklanması nitelikli halinin gerçekleşmesi halinde şikâyet şartı aranmaz. Dolayısıyla bu durumda suçun soruşturması ve kovuşturması adli makamlar tarafından doğrudan başlatılır.
TCK 239/4’te düzenlenen, cebir veya tehdit kullanarak sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanmasına mecbur kılınması suçu da şikâyete bağlı değildir. Bu suçun işlendiğinin ihbarını alan veya kendiliğinden öğrenen adli merciler, soruşturma ve kovuşturma işlemlerini doğrudan başlatırlar.
Suçun temel halinde, soruşturma aşamasında şikâyetten vazgeçilmesi sonucu Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı vererek dosyayı kapatır. Kovuşturma aşamasında hüküm kesinleşmeden şikâyetten vazgeçme halinde ise davanın düşmesine karar verilir.
Gözaltı
Gözaltı; bir suçu işlediğine yönelik şüphe duyularak yakalanan kişilerin, mahkemeye çıkartılmasına kadar veya savcılığın talimatıyla serbest bırakılmasına kadar geçen sürede geçici olarak tutulmasıdır. Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu çerçevesinde yürütülen soruşturmada gözaltı kararının verilmesi mümkündür.
Gözaltı süresi, suçun bireysel olarak işlenmesi halinde en fazla 24 saattir. Bununla birlikte, suçun toplu olarak işlenmesi yani 3 veya daha fazla kişinin birlikte suçu işlemesi halinde gözaltı süresi; en fazla 3 gün daha uzatılır ve bu halde toplamda 4 gün gözaltında kalınabilir.
Gözaltı kararına ve gözaltının uzatılmasına dair kararlara itiraz yolu açıktır. İtirazlar sulh ceza hakimliğine yapılmaktadır. İtirazı yapabilecek kişiler; gözaltına alınan kişi, avukatı, eşi, yasal temsilcileri ile 1. ve 2. derece kan hısımlarıdır.
Delillerin Toplanması
Delillerin toplanması, soruşturma yürütülen olayla ilgili olarak gerçeklerin ortaya çıkartılması için delillerin bulunup ortaya çıkartılmasıdır. Tüm ceza davası sürecinde, şüphelinin lehine ve aleyhine olan deliller toplanabilmektedir. Ayrıca soruşturmada şüphelilerin de kendi lehine olan delillerin toplatılmasını isteme hakkı bulunmaktadır.
Soruşturma aşamasında toplanan delillerin kamu davasında kullanılabilmesi için hukuka uygun usullerle toplanması gerekir. Hukuka aykırı deliller, kanunlarda delil toplanması için öngörülen kurallara aykırı davranarak kanıt toplanmasıdır. Hukuka aykırı usullerle elde edilen deliller yargılamada dikkate alınamaz ve olayları ispatlamak için kullanılamaz.
Örneğin; ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu kapsamında yürütülen soruşturmada konutta arama, hâkim kararıyla veya Cumhuriyet savcısının yazılı izni ile yapılmaktadır. Kolluk görevlilerinin kendiliğinden konutta arama yapması halinde elde edilen deliller hukuka aykırı delil olmaktadır.
İfade ve Sorgu
İfade alma, bir kişinin soruşturma başlatılan suçla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı, polis ya da jandarma tarafından dinlenmesidir. Sorgu ise, şüpheli veya sanığın soruşturma ya da kovuşturma evresinde suçla ilgili olarak mahkeme huzurunda dinlenmesidir.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda ifadesi alınacak veya sorgulanacak kişiler çağrı kâğıdı ile çağrılır. Davetiyede kişinin çağrılma nedeni gösterilir. Bu çağrıya uymayan kişiler hakkında ise zorla getirme kararı verilir.
İfade ve sorguya başlamadan önce aşağıdaki hususlar usulen yerine getirilir:
- İfadesi alınacak veya sorgulanacak kişinin kimlik tespiti yapılır, kişisel ve ekonomik durumu sorulur,
- Kişi hakkında isnat edilen suç açıklanır,
- Kişinin avukat tutma hakkına sahip olduğu hatırlatılır,
- Kişinin kendisine isnat edilen hususlar hakkında açıklamada bulunmama yani susma hakkına sahip olduğu hatırlatılır,
- Kişinin delil gösterme ve gösterdiği delillerin toplatılmasını isteme hakkına sahip olduğu hatırlatılır.
İfade ve sorgu sırasında kişinin yaptığı açıklamaların onun özgür iradesine dayanmalıdır. Dolayısıyla, ifade ve sorguda kişiye kötü davranışta bulunulması, cebir, tehdit veya psikolojik baskıda bulunulması yasaklanmıştır. Aksi halde ifade ve sorguda kişinin açıklamaları hukuka aykırı yollarla elde edildiği kabul edilmekte ve sonradan onay verilse bile bu açıklamalar yargılamada dikkate alınmamaktadır.
İfade ve sorguda kişinin yaptığı açıklamalar tutanakla kayıt altına alınıp taraflarca imzalanmaktadır. İfade ve sorguda yapılan sözlü açıklamaların tutanağa doğru bir şekilde kaydedilmiş olmasına dikkat edilmesi gerekir. Bu itibarla, ifade ya da sorguya çağrılan kişilerin, süreci uzman ceza avukatları eşliğinde yürütmeleri daha sağlıklı olacaktır.
Uzlaşma
Uzlaşma, fail ile mağdurun uzlaştırmacı vasıtasıyla aralarında iletişim kurularak ceza uyuşmazlığının giderilmesidir. Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu uzlaşmaya tabi suçtur.
TCK 239/4’te düzenlenen cebir veya tehdit kullanarak sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanmasına mecbur kılınması suçu uzlaşmaya tabi suçlardan değildir.
Uzlaşma kapsamındaki bir suçtan soruşturma veya kovuşturma başlatılması halinde, dosya Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından uzlaştırma bürosuna gönderilir. Uzlaştırma bürosu tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdura uzlaştırma teklifinde bulunur. Tarafların 3 gün içerisinde bu teklif hakkındaki kararlarını bildirmemeleri halinde teklif reddedilmiş sayılır.
Uzlaştırma süreci dosyanın uzlaştırmacıya verilmesinden itibaren 30 gün içinde sonuçlanır. Bu süre gerekçesi gösterilmesi kaydıyla her defasında 20 günü geçmemek kaydıyla en fazla iki kez uzatılabilir.
Soruşturma aşamasında taraflar uzlaşma sonucunda anlaşırsa Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. Ceza yargılaması aşamasında uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde ise mahkemece davanın düşmesine karar verilir.
Adli Kontrol
Adli kontrol, tutuklama sebeplerinin bulunduğu hallerde kişinin tutuklanması yerine mahkemenin belirlediği bazı yükümlülüklere uyması şartıyla serbest bırakılmasıdır.
Adli kontrol kararı kapsamında mahkeme tarafından; ev hapsi, elektronik kelepçe, yurt dışına çıkış yasağı, belirli aralıklarla karakola imza atma, bazı yerleşim yerine gidememek ya da belirli yerleşim yerinden ayrılamamak gibi yükümlülükler getirilmektedir.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda adli kontrol kararının uygulanabilmektedir. Bu halde adli kontrol süresi, en fazla 2 yıldır. Fakat bu süre gerekçesi gösterilerek 1 yıl daha uzatılabilir.
Adli kontrol kararlarına itiraz yolu açıktır. Adli kontrol kararının tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde, kararı veren sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilmektedir. Şüpheli veya sanık, avukatı, eşi ya da kanuni temsilcileri adli kontrol kararına itiraz edebilir.
Tutukluluk
Tutukluluk, suç işlendiğine yönelik somut delillerin ve tutuklama nedeninin söz konusu olması halinde şüpheli veya sanığın; mahkeme kararıyla cezaevinde kalmasıdır. Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan tutuklama kararının verilmesi mümkündür.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda tutukluluk süresi, en fazla 1 senedir. Fakat bu süre zorunlu hallerde gerekçesi de belirtilerek 6 ay daha uzatılabilir. Bu suçun soruşturma evresinde tutukluluk süresi ise en çok 6 aydır.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan verilen tutuklama kararlarına itiraz edilmesi mümkündür. Tutukluluk kararına itiraz, şüpheli veya sanığın tutuklandığı günden itibaren 7 gün içinde yapılabilir. İtirazı yapabilecek kişiler; tutuklanan kişi, eşi, avukatı ya da yasal temsilcileridir.
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda soruşturma sonucu verilebilecek kararlar şunlardır:
- Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)
- Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)
- İddianamenin Düzenlenmesi
Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)
Soruşturmaya yer olmadığı kararı, adli mercilere yapılan şikâyet veya ihbarların asılsız olduğunun anlaşılması halinde verilen karardır.
Soruşturmaya yer olmadığı kararlarına itiraz edilebilir. İtiraz süresi kararın ilgililere tebliğinden itibaren 15 gündür. İtirazlar, soruşturmaya yer olmadığı kararını veren Cumhuriyet savcısının bağlı olduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine yapılmaktadır.
Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, Cumhuriyet savcısının başlattığı soruşturmada kamu davasının açılması için yeterli delil bulunmaması halinde ya da kamu davasının açılma olanağının söz konusu olamayacağı hallerde verilen karardır.
Kovuşturmaya yer olmadığı kararlarına itirazlar, kararın ilgililere tebliğinden itibaren 15 gün içinde yapılır. İtiraz edilecek makam ise, kovuşturmaya yer olmadığı kararını veren savcılığın bağlı olduğu yerdeki sulh ceza hakimliğidir.
İddianamenin Düzenlenmesi
İddianamenin düzenlenmesi; Cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturmada, şüphelinin bu suçu işlediğine yönelik deliller elde edilmesi ve ceza alması gerektiği kanaatine varması halinde söz konusu olur. Cumhuriyet savcısının düzenlediği iddianame mahkemeye gönderilir. Mahkemenin de iddianameyi kabul etmesi halinde fail hakkında ceza davası açılır.
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunun Savunması
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun savunması, genel olarak ifade ve sorgu ile duruşmada delillerin tartışıldığı aşamada yapılmaktadır. Savunmalar bizzat yapabileceği gibi avukat vasıtasıyla da sözlü ya da yazılı olarak yapabilir.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu kapsamında yapılabilecek savunmalara aşağıdaki hususlar örnek olarak verilebilir:
- Açıklanan belgelerin sır niteliğinde olmadığı herkes tarafından bilindiği,
- Belgelerin yetkisiz kişilere verilmediği,
- Belgelerin kasten ifşa edilmediği,
- Belgelerin açıklanması nedeniyle ortaya çıkan zararın giderildiği,
- Açıklanan bilgi ve belgelerin sır niteliğinden olduğunu bilmediği,
- Suçun unsurlarının yanlış değerlendirildiği,
- Hukuka aykırı usullerle delil elde edildiği,
- Delillerin suçun ispatlanması için yeterli olmadığı,
- Suçun vasfında yanlış değerlendirme yapıldığı, ileri sürülebilir.
Savunma yaparken olayı iyi analiz edilip kişinin lehine olan konuların doğru bir şekilde ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde şüphelinin haksız yere mahkûm olması söz konusu olabilecektir. Bu nedenle, etkili ve doğru bir savunmanın hazırlanabilmesi için uzman ceza avukatlarından hukuki destek almak faydalı olacaktır.
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda ceza yargılaması aşaması, savcılığın hazırladığı iddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle başlayıp; iddianameye konu olay hakkında mahkemenin verdiği kararın kesinleşmesi ile sona eren aşamadır.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda ceza yargılaması aşaması şunlardır:
- Duruşma hazırlığı,
- Duruşma,
- Delillerin tartışılması ve karar,
- Kanun yolları.
Duruşma Hazırlığı
Duruşma hazırlığı, Cumhuriyet savcısının düzenlediği iddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle başlayan ve duruşmanın yapıldığı zamana kadar geçen evredir. Bu kapsamda, duruşmada hazır bulunması gereken kişilere çağrı kâğıdı gönderilir. Duruşmaya katılmamaları halinde zorla getirme kararı verileceği belirtilir. Ayrıca bu evrede duruşmada tartışılacak deliller tespit edilir ve duruşma için gerekli usul işlemleri yapılır.
Duruşma
Duruşma, hazırlık evresinde belirlenen günde duruşma salonunda hâkim, savcı ve tarafların hazır olduğu, ceza davasına konu olayla ilgili gerçeklerin ortaya çıkartılmaya çalışıldığı evredir. Taraflar duruşmada hazır bulunuyorsa hâkim iddianamenin kabul edildiğini açıklayarak duruşmayı başlatır. Taraflara söz verilerek dava konusu olay hakkındaki beyanları dinlenir.
Delillerin Tartışılması ve Karar
Delillerin tartışılması ve karar, ceza yargılamasına konu olayla ilgili toplanan kanıtların değerlendirildiği, tartışıldığı ve bunun sonucunda mahkemenin hüküm verdiği evredir. Bu evrede deliller tartışılıp değerlendirildikten sonra Cumhuriyet savcısı sanığının ceza alıp almaması gerektiği hakkında mütalaa verir. Bu mütalaaya karşılık olarak tarafların da açıklama ve savunmaları yapıldıktan sonra hâkim dava hakkındaki kararını açıklar.
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:
- Beraat
- Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
- Mahkûmiyet
- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
- Cezanın Ertelenmesi
- Davanın Düşmesi
Beraat
Beraat, ceza davasında sanığın suçsuz bulunması halinde verilen karardır.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın bu suçu işlemediği ortaya çıkarsa veya sanığının eyleminin suç teşkil etmediği anlaşılırsa hakkında beraat kararı verilmektedir.
Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, sanığın suç teşkil eden fiillerde bulunmasına rağmen bazı nedenlerden dolayı hakkında cezaya karar verilmemesidir.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan yapılan yargılamada aşağıdaki nedenlerin bulunması halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmektedir.
- Sanığın akıl hastası olması,
- Sanığın cebir veya tehdit altında olduğu için suçu işlemesi,
- Sanığın kusurunu ortadan kaldırabilecek bir hataya düşmesi,
- Sanığın işlediği fiilin haksızlık içeriğinin az olması,
- Sanığın suçu amirinin bağlayıcı emrinden dolayı işlemek zorunda kalması.
Kişinin suçu işlenmesinde kusurunun bulunmaması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi halinde, bu suç onun adli sicil kaydında gözükmez. Bunun dışındaki diğer hallerde verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararları ise adli sicil kaydına kaydedilir.
Mahkûmiyet
Mahkûmiyet kararı, ceza davasında yapılan yargılama neticesinde sanığın suçlu bulunması halinde verilen karardır. Hakkında mahkûmiyet kararı verilen sanığa, kanunda belirtilen alt ve üst sınır dikkate alınarak hapis cezası ve adli para cezasına hükmedilir. Mahkûmiyet kararının yanında ayrıca hak yoksunluğu ve müsadere gibi güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına da karar verilebilir.
Hâkim mahkûmiyet kararı verirken sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, suçu işledikten sonraki veya dava sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışlarını dikkate alarak takdiri iyi hal indirimi uygulayabilir. Bu durumda sanığa verilen hapis cezasında 1/6 oranında indirim yapılmaktadır.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesinden sonraki 3 yıl içinde yeni bir suç işlenmesi halinde tekerrür hükümleri uygulanır. Tekerrür halinde ise sanığa sonraki suçtan dolayı verilen cezada artırım yapılmaktadır.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı (HAGB)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, ceza yargılaması sonucunda sanığa verilen mahkûmiyet kararının belli koşulların bulunması şartıyla açıklanmamasıdır.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan yargılanan kişilere HAGB kararının verilmesi mümkündür.
HAGB kararının verilmesi halinde sanık 5 sene boyunca denetime tabi tutulur. Ayrıca bu denetim süresi içinde mahkeme sanığın bazı yükümlülüklere uymasını da kararlaştırabilir. Denetim süresi içerisinde kasten bir suç işlenirse ya da mahkemenin belirlediği yükümlülüklere uyulmazsa geri bırakılan hüküm açıklanır. Aksi durumda ise hüküm açıklanmaz ve davanın düşmesine karar verilir.
HAGB kararlarına itiraz yolu açıktır. İtiraz süresi, HAGB kararının yüze karşı okunmasından veya tebliğinden itibaren 7 gündür. İtirazlar ise HAGB kararını veren mahkemeye yapılır.
Cezanın Ertelenmesi
Cezanın ertelenmesi, ceza davasında mahkemenin verdiği 2 yıl ve daha az hapis cezasının bazı şartlar altında ertelenmesidir. Hapis cezasının ertelenmesi ile sanık hakkında hükmedilen hapis cezası; cezaevinde çektirilmez, mahkemenin denetimi altında cezaevi dışında infaz edilir.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan verilen hapis cezası; yukarıdaki şartların bulunması halinde ertelenebilmektedir. Cezanın ertelenmesi ile hapis cezası 1-3 yıl arasında ertelenir. Fakat erteleme süresinin alt sınırı hapis cezasının süresinden daha az olmamaktadır.
Hapis cezasının erteleme süresi iyi halli geçirilirse ve yükümlülüklere uyulursa hapis cezasının infazı yapılmış olarak kabul edilir. Aksi halde, cezanın ertelendiği süre boyunca kasten bir suç işlenirse ya da mahkemenin belirlediği yükümlülüklere uyulmazsa ertelenen ceza kısmen veya tamamen cezaevinde infaz edilir.
Davanın Düşmesi
Davanın düşmesi, ceza davasına devam edilmesinin ya da sanık hakkında verilecek kararın hukuki bakımdan hiçbir sonuç doğurmayacağının anlaşıldığı hallerde verilmektedir. Davanın düşme sebepleri Türk Ceza Kanunu’nda belirtilmiş olup bu nedenlerden birinin bulunması halinde ceza yargılamasına devam edilemez ve düşme kararı verilir.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan yapılan yargılamada davanın düşmesine; sanığın ölmesi, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi veya davanın zamanaşımına uğraması halinde karar verilmektedir.
Ticarî Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunda istinaf ve Yargıtay süreci; asliye ceza mahkemesinin kararının yanlış, eksik ya da hukuka aykırı olduğunu düşünen tarafların başvurdukları kanun yollarıdır.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu kapsamında ilk derece mahkemesinin verdiği karara karşı istinaf kanun yolu gidilebilmektedir. İstinaf başvurusu, ilk derece mahkemesinin kararının tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde yapılır. İstinaf incelemesi bölge adliye mahkemesi tarafından yapılır. İstinaf başvuru dilekçesi ise kararı veren ilk derece mahkemesine verilir.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan verilen karar istinafta kesinleşir, temyiz kanun yolu kapalıdır.
TCK 239/4’te düzenlenen cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi sır niteliğindeki bilgi veya belgeleri açıklamaya mecbur kılınması suçundan 5 yıldan fazla hapis cezasına karar verilmesi halinde temyiz başvurusu yapılabilir. Temyiz incelemesini Yargıtay yapar. Temyiz başvuru süresi ise hükmün açıklanmasından itibaren 15 gündür.
Sonuç
Hakkında ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan soruşturma ve kovuşturma başlatılan kişilerin hapis cezası ve adli para cezasıyla karşılaşmaları mümkündür. Şüphelilerin etkili savunma yapabilmeleri ve davadan olumlu sonuç alabilmeleri için uzman ceza avukatlarından hukuki yardım almaları faydalı olacaktır.