Bilişim Sistemine Girme Suçu ve Cezası

Bilişim Sistemine Girme Suçu ve Cezası

Bilişim sistemine girme suçu, Türk Ceza Kanunun Bilişim Alanında Suçlar bölümünde düzenlenen suç türlerinden biridir. Bilişim sistemine girme suçu, teknolojinin hızla gelişmesi ile işlenmesi yaygınlaşan ve kolaylaşan bir suç türüdür. Bu suçun ceza kanununda düzenlenmesi ile korunan hukuki değer; bilişim sistemlerinin güvenliği ve kişisel verilerin gizliliğidir. 

Bilişim Sistemine Girme Suçu Nedir?

Bilişim sistemine girme suçu, failin hukuka aykırı bir biçimde, başka bir kişinin kişilik haklarını ihlal ederek bilişim sistemine izinsiz şekilde girmesi, sistemde kalmasıdır. Bu suç, TCK m. 243’te düzenlenmiştir.

TCK 243:

‘’Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.’’

Bilişim Sistemine Girme Suçu Nasıl Oluşur?

Bilişim sistemine girme suçu, kişilerin, bilişim sisteminin bir kısmına veya bütününe hukuka aykırı biçimde girmesi veya sistemde kalması şeklinde oluşur. 

Suçun oluşabilmesi için gerekli olan koşullar şunlardır:

  • Bir bilişim sistemi bulunmalı.
  • Bilişim sistemine girme veya kalma eylemi olmalı.
  • Kişi, bilişim sistemine kasıtlı olarak ve izinsiz şekilde girmeli.

Bilişim Sistemi Nedir?

Bilişim sistemi, verileri toplayan, sistematik şekilde yerleştiren ve verileri otomatik işlemlere tâbi tutulmalarını sağlayan sistemlerdir. Bilişim sistemlerine örnek olarak; internet, bilgisayar, tablet, cep telefonu, akıllı saatler, yazılım sistemleri, Windows gibi işletim sistemleri örnek verilebilir. 

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, failin kredisi bitmiş manyetik telefon kartları üzerinde yaptığı değişiklikler nedeniyle sistemdeki verilere ulaşan ve verileri değiştiren kişinin de bilişim suçu işlediği yönünde karar vererek kredisi bitmiş manyetik telefon kartlarını da bilişim sistemi olarak değerlendirmiştir. (Yargıtay 11. CD., 2564 E., 11811 K.)

Verileri toplayıp işleyebilme yeteneği olmasına karşın bilişim sistemi sayılmayan örnekler de vardır. Mesela, televizyon ve hesap makinesi de verileri toplayıp birleştirerek işleyebilir ancak bilişim sistemine girme suçunun bu araçlarla işlenmesi mümkün değildir.  

Bilişim sistemi kavramına sosyal medya hesapları, e-mail adresleri, sosyal platformlara yapılan üyelikler, kişisel web siteleri de girmektedir. Bu nedenle hukuka aykırı ve izinsiz bir şekilde bir başkasının sosyal medya hesabına girmek de bilişim sistemine girme suçu oluşturacaktır. 

Örneğin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi; failin, mağdurun sosyal medya hesabının şifresini kırarak sosyal medya hesabına girdiği ve bu hesap üzerinden başka kişilerle konuşarak kendisine menfaat sağladığı durumu, bilişim sistemine girme suçu olarak tanımlamıştır. (Ankara BAM 8. CD, 2019/704 E. 2019/267 K. )

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi bir başka dosyada ise, eczanede çalışan ve iş sahibinin şifrelerini bildiği iş hesaplarını, işten ayrıldıktan sonra da kullanmak suretiyle failin, kendisine menfaat sağladığı durumda bilişim sistemine girme suçu oluşmuştur şeklinde karar vermiştir. (Ankara BAM 12. CD, 2017/1339 E. 2018/871 K)

Bilgisayarların yahut diğer bilişim sistemlerinin bir parçası olarak işlev gören cihazlara izinsiz erişim de bu suçun kapsamında sayılmaktadır. Bu yardımcı aygıtlara örnek olarak; usb, cd, disket verilebilir.

Bilişim Sistemine Girme Nedir?

Bilişim sistemine girme, hukuka aykırı şekilde, örneğin mağdurun rızası olmadan, mağdurun kişisel hesaplarına veya araçlarına sızmaktır.

Bilişim sistemine girme eyleminin tanımını Yargıtay, bir bilişim sisteminde bulunan verilerin bir kısmına veya tamamına, fiziken yahut bir aygıt aracılığıyla uzaktan erişim sağlamak şeklinde yapmaktadır. (Yargıtay 8. CD, 2018/1078 E. 2018/2485 K.) 

Bu tanıma göre verilere fiziken erişme eylemine, ev arkadaşının bilgisayarındaki belgeleri ve ders notlarını gizlice incelemek örnek olarak verilebilir. Uzaktan erişme eylemine ise, Antalya’da yaşayan bir kişinin Batman’da yaşayan akrabasının sosyal medya hesabını ele geçirmesi örnek olarak gösterilebilir.

Bu suçun oluşması için mağdura, onun araçlarına veya hesaplarına zarar verilmesine gerek yoktur. Bu suç, failin mağduru hesapları veya sistemlerine girmesi ile gerçekleşmiş olur. 

Tamamı herkesin erişimine açık olan bilişim sistemlerine giriş ise bu suçu oluşturmaz. Suçun oluşması için bilişimin sisteminin aleni olmaması, en azından bazı bölümlere herkesin erişiminin mümkün olmaması gerekir

Bilişim Sisteminde Kalma Nedir?

Bilişim sisteminde kalma eylemi, failin bilerek ya da bilmeyerek başkasının sistemine girmesi ve bir müddet çıkmaması halidir. Fail, bilişim sisteminde kalmaya devam ettiği sürece bu suç işlenmeye devam edecektir.

Örneğin, bilgisayarı yanında olmadığı için arkadaşının bilgisayarından mail hesabını kontrol eden B kişisinin, arkadaşının bilgisayarından çıkış yapmayı unutması, sonrasında arkadaşının bu durumu fark etmesi ancak hesaptan çıkış yapmayarak mailleri okumaya devam etmesi halinde, bilişim sisteminde kalma suretiyle bu suç işlenmiş olur. 

Bilişim Sistemine Girme Suçu Cezası 

Bilişim sistemlerine girme suçu cezası 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. 

Bu suçun işlenmesi halinde verilecek cezanın hapis cezası mı adli para cezası mı olacağını suçun işleniş şekline bağlı olarak hakim takdir eder. Hakim, hem adli para cezasına hem de hapis cezasına hükmedemez; bu ceza türlerinden yalnızca bir tanesinden dolayı hüküm verebilir. 

Kanunda kaç gün süreyle adli para cezası verilebileceği belirtilmediği için adli para cezası verilebilecek gün sayısı 5 – 730 gün arasıdır.  Öncelikle hakim, sanığa kaç gün için adli para cezası verileceğini hesaplar. Sonra, belirlenen gün sayısı, şüphelinin ekonomik durumu göz önünde tutularak en az 20 en fazla 100 TL arasında bir bedel ile çarpılır ve verilecek adli para cezası tespit edilir.

Hakim tarafından oranı belirlenen adli para cezasının, kararın verildiği günden itibaren taksitlerle en fazla 24 ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, failin bu parayı ödemeye yetecek ekonomik gücü bulunmuyorsa kamu yararına işlerde çalışmasına da hükmedilebilir.

Madde gerekçesine göre, tüzel kişiler bu suçun faili olamazlar ancak bu suçun, tüzel kişiler aracılığıyla işlenmesi mümkündür. Bu durumda da tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanacaktır. Bu tedbirler, tüzel kişinin faaliyet izninin iptali ve tüzel kişi hakkında müsadere hükümlerinin uygulanmasıdır. 

Müsadere, tüzel kişinin suç nedeniyle mallarının veya kazançlarının devlete aktarılmasıdır. Bilişim sistemine girme suçu, tüzel aracılığıyla işlendiği takdirde, tüzel kişinin işlenen suçla ilgisi olan eşyalarının (bilgisayar, modem, telefon vb.) veya işlenen suçtan dolayı elde edilen maddi kazancının devlete aktarılması söz konusu olacaktır.

Bilişim Sistemine Girme Suçunun Cezayı Artıran Nitelikli Haller ve Cezası

Bilişim sistemine girme suçunda cezayı artıran 2 adet nitelikli hal düzenlemesi bulunmaktadır. Bunlar TCK m. 243’ün 3. ve 4. fıkrasında düzenlenmiştir. 

TCK 243:

“(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’

Bilişim Sistemine Girme Suçunun İşlenmesi Nedeniyle Sistemdeki Verilerin Yok Olması veya Değişmesi

Bilişim sistemine girme suçunun işlendiği sırada failin bilmeyerek ve istemeyerek verileri yok etmesi veya değiştirmesi halinde verilecek olan hapis cezası artırılır ve 6 aydan 2 yıl kadar hapis cezasına hükmolunabilir.

Suçun bu nitelikli halinin işlenebilmesi için failin yok etme veya değiştirme neticesini istememesi gerekir. Bilişim sistemine girme suçunda failin amacı, sisteme girmek veya burada kalmaktır.

Fail, bilişim sistemine girmek veya kalmak dışında sistemdeki verileri yok etme amacına da sahipse bu durumda fail hakkında, Bilişim Sistemine Girme suçundan değil TCK m. 244’te düzenlenen Bilişim Sistemine Müdahale suçundan da hüküm verilir. 

Bilişim Sistemlerinin Veri Nakillerini Sisteme Girmeden Teknik Araçlarla İzleme 

Bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeden teknik araçlar kullanmak suretiyle hukuka aykırı şekilde izleyen kişiye, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir.

Bu suçun oluşabilmesi için failin, sisteme girmeden veri nakillerini teknik araçlarla izlemesi gerekir. Buradaki teknik araçlardan kasıt, bilgisayar, USB bellek vb. araçlardır. 

Bu nitelikli halde, sistemlerin arasına yasa dışı sızma söz konusudur. Bu nedenle suçun, bu şekilde işlenmesi haline kanunun daha ağır cezayı öngörmesinin nedeni kişilerin, kurumların mahremiyetinin ihlal edilmesi ve özel verilerin gizliliğinin kısıtlanmasıdır. 

Bu nitelikli halin oluşması için verilerin izlenmesi yeterlidir. Ayrıca izlenen verilerin kapsamına dair bilgi edinmek yahut verileri kullanmak gerekmektedir.

Bilişim Sistemine Girme Suçunun Cezayı Azaltan Nitelikli Haller ve Cezası

Bilişim sistemine girme suçunda cezayı azaltan 1 tane nitelikli hal bulunmaktadır. Bu hal TCK m. 243/2’de düzenlenmiştir.

TCK 243/2:

‘’Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.’’

Bedeli Karşılığı Yararlanılabilen Sistemler Hakkında Bilişim Sistemine Girme Suçu İşlenmesi 

Bilişim sistemine girme suçunun bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemlere girme suretiyle işlenmesi halinde faile verilecek ceza, yarı oranında indirilir. 

Bedeli karşılığında yararlanılabilen sistemlerden kast edilen, kullanımı herkese açık olmayan ancak belli bir bedel ödemek suretiyle kullanılabilen sistemler, programlardır. Bu sistemlere örnek olarak; elektronik dergiler, e-kitaplar, internet üzerinden yayın yapan dizi programları ve internet üzerinden hizmet veren eğitim siteleri verilebilir.

Örneğin, aylık belirli bi ücret ödenmesi karşılığında dizi ve film izlenebilen bir platforma, ücret ödememek için şifre kırma yoluyla erişim sağlayan fail, bu suçu işlemiş olur ancak cezası hafifletilir. 

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, failin suçu tamamladıktan sonra duyduğu pişmanlık nedeniyle suçun neticelerini ortadan kaldırmaya çalışması halidir. Bilişim sistemine girme suçu için etkin pişmanlık hükümleri uygulanamamaktadır. 

Bilişim Sistemine Girme Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs, failin bir suçu işlemek amacıyla harekete geçmesi ancak iradesi dışında gelişen sebepler nedeniyle suçu tamamlayamaması, suçun yarım kalmasıdır. Bilişim sistemine girme suçunda teşebbüs mümkündür. 

Örneğin, failin mağdurun sosyal medya hesabına girmek için birden fazla kez başarısız girişimde bulunması nedeniyle mağdurun sosyal medya hesabının bloke olması halinde, bu suç teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır.

Teşebbüse bir başka örnek olarak da, failin mağdurun telefonuna sızmak için virüslü link göndermesi ancak mağdurun bu linke tıklamaması hali de verilebilir.

İştirak, suçun birden fazla kişi ile işlenmesidir. Suça azmettiren, suçun işlenmesine yardım eden kişiler de iştirak hükümleri uyarınca suçtan sorumlu olurlar. Bilişim sistemine girme suçunda iştirak mümkündür.

Örneğin, Ali, eski kız arkadaşının mesajlarını okumak istemektedir. Bu nedenle de Ali, bilgisayar mühendisi arkadaşından kız arkadaşının sosyal medya hesabına girmesinde yardımcı olmasını ister. Bilgisayar mühendisi arkadaş, Ali’nin bilgisayarını kullanarak eski kız arkadaşının sosyal medya hesabına sızar. Bu durumda, bilgisayar mühendisi ile Ali suçu birlikte işlemiş sayılırlar. 

İçtima, failin bir hareketiyle birden fazla suçun oluşumuna sebebiyet vermesi yahut bir hareket ile birden fazla mağdura karşı aynı suçu işlemesi halidir. Bilişim sistemine girme suçunda içtima mümkündür.

Örneğin, failin, mağdurun sosyal medya hesabına farklı zamanlarda birden fazla kez girmesi halinde fail, içtima hükümleri kapsamında değerlendirilecektir. 

Bir Yargıtay kararına göre, sanığın, çalıştığı şirketten ayrıldıktan sonra, şirkete ait bilgisayar programına girdiğini kabul etmesi ve değişik zamanlarda bu programa girmek suretiyle bilişim sistemine girme suçunu içtimai hükümler çerçevesinde işlediği kabul edilmiş ve faile verilen ceza artırılmıştır. (Yargıtay 8. CD., E.2014/3984, K.2014/13848) 

Bilişim Sistemine Girme Suçu ve Cezası

Bilişim Sistemine Girme Suçunun Soruşturma Aşaması

Soruşturma aşaması, suç şüphesinin kolluk veya savcı tarafından öğrenilmesiyle başlar; soruşturma sonunda savcının hazırladığı iddianamenin, mahkeme tarafından kabul edilmesi ile sona erer.

Bilişim sistemine girme suçunun soruşturma aşamasında yapılacak işlemler şunlardır:

  • Şikayet – ihbar
  • Gözaltı
  • Delillerin Toplanması
  • İfade ve Sorgu
  • Uzlaşma
  • Adli Kontrol
  • Tutukluluk

Şikayet – İhbar

Şikayet, suçun mağduru tarafından kolluk kuvvetleri ya da savcılık makamına suç duyurusunda bulunulmasıdır. İhbar ise, suç ile ilgisi olmayan herhangi bir kişinin kolluk kuvvetleri veya savcılık makamına işlenen suçu bildirmesidir. 

Bilişim sistemine girme suçu, şikayete tabi bir suç değildir. Bu nedenle bu suç şüphesi ile ilgili soruşturmaya başlanabilmesi için mağdurun şikayetine gerek yoktur. Suç şüphesinin öğrenildiği andan itibaren savcılık kendiliğinden soruşturmayı başlatacaktır. 

Gözaltı

Gözaltı, hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla şüphelinin, yetkili hâkim önüne çıkarılmasına veya serbest bırakılmasına kadar, özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasıdır. Bilişim sistemine girme suçunda gözaltı mümkündür. 

Gözaltı süresi, yakalama anından itibaren 24 saatten fazla olamaz. Birden fazla kişi ile işlenen suçlarda gözaltı süresi, her defasında 1 günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatılabilir. 

Gözaltı kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz, Sulh Ceza Hakimliğine belirli kişiler tarafından yapılabilir. Bu kişiler suç şüphelisi, şüphelinin eşi, avukatı, kanuni temsilcisi, annesi, babası, torunu, dedesi gibi kan hısımlarıdır.

Delillerin Toplanması

Savcı tarafından suç şüphesinin öğrenilmesi ile birlikte deliller toplanmaya başlanır. Bilişim sistemlerine girme suçunda toplanabilecek delillere örnek olarak; kişilere ait cep telefonları veya bilgisayarlar, flash bellek, CD, silinmiş dosya veya klasörler, sosyal medya hesap bilgi ve hareketleri verilebilir.

Yargılamanın gidişatına göre delillerin toplanması, hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında mümkündür. Bu aşamada en önemli husus, failin hem lehine hem de aleyhine olan delillerin toplanmasıdır. Failin sadece aleyhine yahut sadece lehine olan delillerin toplanması, yargılama ile ilgili tarafsız bir sonucun ortaya çıkmasına engel olacaktır.

Söz konusu yargılama ile ilgili elde edilen bulguların delil olarak kullanılabilmesi için hukuka uygun bir biçimde toplanması gerekir. Hukuka aykırı olarak toplanan deliller hüküm verilirken dikkate alınmaz.

Örneğin, bilişim sistemine girme suçunda delil olarak şüphelinin bilgisayarına el konulması gerekiyorsa bu el koyma işleminin muhakkak mahkeme kararına dayanması yahut şüphelinin kendi rızasıyla bilgisayarını teslim etmesi gerekir. Mahkeme kararı veya şüpheli rızası olmadan şüphelinin bilgisayarının alınması hukuka aykırı delildir. 

İfade ve Sorgu

İfade, suç şüphelisinin ilgili suç isnadı ile ilgili kolluk kuvvetleri veya savcı tarafından; sorgu ise suç şüphelisinin mahkeme veya hakim tarafından dinlenilmesidir.

İfade  aşamasında, öncelikle şüpheliye ifadesinin alınması için bulunması gerektiği yer ve saatin yazılı olduğu bir davetiye gönderilir ve çağrı yapılır. Şüpheli bu çağrıya uymaz ve belirtilen yere belirtilen saatte gelmezse hakkında zorla getirme kararı çıkartılır ve şüpheliye para cezası verilir.

İfade vermeye gelen şüpheli/sanığın kimlik bilgileri doğrulanır. Kişiye neden çağırıldığı ve hangi suç isnadı nedeniyle ifadesinin alınacağı açıklanır. Ardından şüpheliye hakları öğretilir. Şüpheli/sanık bu aşamada; müdafiiden (avukat) yararlanma, yakınlarına haber verme, delil toplanmasını isteme ve ifade vermeme yani susma hakkına sahiptir. 

İfade aşaması, soru ve cevap şeklinde ilerler. Şüphelinin verdiği her cevap tutanağa geçirilmek suretiyle kayda alınır. Burada, kişinin beyanlarını özgür iradesi ile vermesi çok önemlidir. Şüpheli/sanığa işkence yapma, ilaç verme, üzerinde baskı kurma, fiziksel şiddete maruz bırakma, yorma gibi yasak usuller ile şüpheliyi konuşturmaya çalışmak hukuka aykırıdır. 

İfade aşamasının sonunda tutanak imzalanır. Şüpheli, tutanakta söylemediği bir hususu fark ederse veya söylediklerinin yanlış yazıldığını düşünüyorsa tutanağı imzalamaz. Şüphelinin tutanağı neden imzalamadığı da tutanağa aynen geçirilir. Tutanağın imzalanması ile ifade süreci sona erer.

İfade ve sorgu süreci, dikkat gerektiren ve özen isteyen işlemler barındırır. Bu süreç boyunca şüpheli/sanık, kendisine yapılan suç isnadı ve toplum, aile baskısı nedeniyle sağlıklı bir irade beyanıyla ifade vermekte güçlük çekebilir. Bu nedenle sürecin ceza avukatı aracılığı ile takip edilmesi faydalı olacaktır.

Uzlaşma

Uzlaşma, suç şüphelisi ile suç mağdurunun, belirlenen tarafsız bir görevli aracılığıyla bir araya gelmesi ve ortak noktada buluşmaları suretiyle kovuşturma aşamasına geçilmemesini sağlayan bir kurumdur.

Bilişim sistemine girme suçu, şikayete tabi bir suç olmadığından uzlaşma hükümlerine tabi değildir. 

Ancak, TCK m. 253 hükmü gereğince üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasına hükmedilecek suçlar bakımından, mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla failin çocuk olduğu hallerde uzlaştırma yoluna gidilebilir. Yani, failin çocuk, mağdurun da tüzel kişi olduğu bilişim sistemine girme suçunda uzlaşma yoluna gidilebilir. 

Uzlaşma yoluna öncelikle dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesiyle başlanır. Uzlaştırmacı, taraflara uzlaşma teklifinde bulunur. Eğer taraflar, 3 gün içinde uzlaşmaya yönelik kararlarını bildirmezse teklifi reddetmiş sayılırlar. Uzlaştırmacı, dosyanın kendisine verilmesinden itibaren 30 gün içinde uzlaştırma sürecini sonuçlandırır. 

Uzlaşma sonucunda taraflar anlaşırsa kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Tarafların anlaşması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz. Eğer taraflar anlaşamazsa tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez. 

Adli Kontrol

Adli kontrol, şüpheli/sanık hakkında, tutuklama nedenlerinin var olmasına rağmen tutuklama yapılmaması ve şüpheli/sanığın başka tedbirler alınarak kısıtlanmasıdır. Adli kontrol kararının amacı, kişinin özgürlüğünün olabilecek en az düzeyde kısıtlanmasıdır.

Bilişim sistemlerine girme suçundan dolayı şüpheli/sanık hakkında adli kontrol kararı verilip tedbirler alınabilir. Bu tedbirlere örnek olarak, internet kafe gibi belirlenmiş yerlere gitmemek, yurtdışına çıkmamak, mesleki eğitimlere katılmak, belirli aralıklarla imza atmak için yetkili makamlara gitmek verilebilir. 

Sanığın adli kontrol tedbirleri ile kontrol altında tutulması mümkünse ve sanık bu tedbirlere uygun bir yaşam sürmekteyse sanık hakkında tutuklama kararı verilemez. Ancak, verilen adli kontrol şartını, bilerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında derhal tutuklama kararı verilebilir. 

Adli kontrol süresi, en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde gerekçe gösterilerek 1 yıl daha uzatılabilir.

Adli kontrol kararına itiraz edilebilir. İtiraz, şüpheli/sanık, eşi, avukatı ve yasal temsilcisi tarafından kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde adli kontrol kararı veren hakimliğin bağlı olduğu Asliye Ceza Mahkemesine yapılır.  

Tutukluluk 

Tutukluluk, yapılan soruşturma sonucu, suç işlediği yönünde yeterli şüphe olan kişilerin, belli bir süre özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Sanığın kaçma şüphesinin olduğu, delilleri yok etme veya saklama girişiminde bulunduğunun tespit edilmesi hallerinde tutuklama kararı verilebilir. 

CMK m. 100 hükmüne göre hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez, bu suçlarda tutuklama kararı verilmesi yasaktır. Bilişim sistemine girme suçunun cezası kanunda ‘1 yıla kadar hapis’ şeklinde ifade edildiğinden bu suç bakımından tutuklama kararı verilemez. 

Yasak olmasına rağmen şüpheli hakkında tutuklama kararı verilmesi halinde bu karara karşı itiraz edilebilir. İtiraz, kararın verildiği günün ertesi gününden itibaren 7 gün içinde tutuklama kararı veren merciiye yapılır.

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Bilişim sistemine girme suçunda soruşturma sonucu verilebilecek kararlar; soruşturmaya yer olmadığı kararı, kovuşturmaya yer olmadığı kararı, iddianamenin düzenlenmesine ilişkin karar olmak üzere 3 tanedir.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Soruşturmaya yer olmadığı kararı, incelemesi yapılan ihbarın genel ve soyut nitelikte olduğunun anlaşılması üzerine verilir. Bilişim sistemlerine girme suçunun araştırılması sonucunda da soruşturmaya yer olmadığı kararı verilebilir. 

Örneğin, kız kardeşinin bilgisayarından kendi sosyal medya hesaplarına giren A, 1 saat sonra bunu unutması ve kız kardeşinin bilgisayarında kendi hesabını açık görmesi üzerine kardeşinden şikayetçi olması durumunda A’nın bu şikayeti için soruşturmaya yer olmadığı kararı verilir. 

Soruşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz mümkündür. İtiraz, kararın taraflara tebliğ edildiği günden itibaren 15 gün içinde, kararı veren savcılığın bağlı bulunduğu sulh ceza hakimliğine, dilekçe ile yapılmalıdır.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, bilişim sistemine girme suçunda savcının, kovuşturma aşamasına geçilmesine sebep olacak nitelikte delil elde edilememesi halinde verdiği bir karardır. 

Örneğin, mail adresinde başkalarına atılmış olan mailleri kendisinin atmadığından, bu nedenle başka kişilerce mail hesabına giriş yapıldığından şüphe duyan A’nın şikayeti üzerine, savcılık tarafından bilgisayarların ve hesapların incelenmesine rağmen maillerin üçüncü bir kişi tarafından atıldığına dair yeterli delil elde edilememişse bu durumda savcı, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. 

Kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı, itiraz edilebilir. İtiraz, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hakimliğine dilekçe ile yapılır.

İddianamenin Düzenlenmesi 

Bilişim sistemine girme suçunun soruşturması sonucunda ilgili eylemlerin suçun oluşumuna sebebiyet verdiği ve suçun da sanık tarafından işlendiğine dair yeterli deliller elde edilmişse bu durumda savcı, olay ile ilgili bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar. Bu iddianamenin mahkemeye gönderilmesi ile soruşturma aşaması biter ve kovuşturma aşamasına geçilir. 

Bilişim Sistemine Girme Suçunun Savunması

Savunma, suç isnadı ile karşı karşıya olan şüphelinin yetkili makamlara karşı kendisini açıklayabilmesi için en etkili araçtır. Bilişim sistemine girme suçu bakımından da savunma muhakkak yapılmalıdır.  

Bilişim sistemine girme suçu ile ilgili ileri sürülebilecek savunmalardan bazıları şunlardır:

  • Mağdurun, sosyal medyasına ilişkin şifreyi şüpheliye bizzat kendisinin verdiği,
  • Sistemdeki verilen şüphelinin hareketinden dolayı silinmediği,
  • Şüpheli hakkında sadece aleyhe delillerin toplandığı lehe delillerin toplanmadığı,
  • Mağdurun hesaplarına giriş iznini şüpheliye alenen verdiği ve şüphelinin bu izin dışında herhangi bir işlem yapmadığı,
  • Failin bu suçu cebir veya tehdit altında işlediği,
  • Hukuka aykırı delillerin tespiti ve karara esas aldırılmaması,
  • Suçun vasfının veya unsurlarının yanlış değerlendirildiği. 

Savunma, yargılama aşamasının gidişatını değiştirebilir. Etkin bir savunma ile sanığın cezasının azaltılması mümkün olabilirken hiç ceza almaması ihtimali de bulunmaktadır. Bu etkin savunmanın yapılabilmesi için ise isnat edilen suçun tüm yönleriyle iyi bilinmesi gerekir. Bu nedenle sürecin ceza avukatı ile takip edilmesi faydalı olacaktır. 

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması

Savcı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabulü ile başlayıp, kesin hükmün verildiği ana kadar devam eden sürece ceza yargılaması yani kovuşturma aşaması denir. 

Bilişim sistemine girme suçunun yargılamasında, hakimin takdiriyle basit yargılama usulü uygulanabilir. Bu usulde, mahkeme, taraflara, hazırlanan iddianameyi tebliğ eder ve 15 gün içinde yazılı olarak savunmalarını göndermelerini ister. Mahkeme duruşma yapılmaksızın karar verebilir. Mahkeme tarafından verilen karara karşı itiraz edilebilir. 

Mahkemenin, basit yargılama usulünü tercih etmemesi halinde, yargılama aşamasında duruşmalar yapılacaktır. Duruşmalarda, şüpheli dinlenir, varsa mağdur ve şüphelinin tanıkları dinlenir, deliller incelenir, hakim gerek görürse bilişim alanında yetkin bir bilirkişiden rapor isteyebilir. Bütün bu işlemler sonunda mahkeme, şüpheli hakkında kesin bir karar verir. 

Bilişim sistemine girme suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. 

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Zamanaşımı

Bilişim sistemine girme suçunda dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği andan itibaren 8 yıl; ceza zamanaşımı süresi ise hükmün kesinleştiği andan itibaren 10 yıldır. 

Dava zamanaşımı süresinin geçmesi halinde, ilgili suç hakkında kamu davası açılamaz; süre geçmesine rağmen açılan kamu davası ise düşer. Ceza zamanaşımının geçmesi halinde ilgili suçtan dolayı verilen ceza infaz edilemez hale gelir.

Fiili işlediği sırada:

  • 12- 15 yaş arasında olanlar hakkında bu sürelerin yarısının,
  • 15-18 yaş arasında olanlar hakkında bu sürelerin ⅔’ünün geçmesi halinde geçen süre dava zamanaşımına ilişkinse dava düşer; ceza zamanaşımına ilişkinse ceza infaz edilemez hale gelir.

Bilişim Sistemine Girme Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Bilişim sistemine girme suçunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:

  • Beraat
  • Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
  • Mahkumiyet
  • Adli Para Cezasına Çevirme
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
  • Cezanın Ertelenmesi
  • Davanın Düşmesi

Beraat

Beraat, şikayet sonucu yargılaması yapılan eylemlerin kanunen suç oluşturmadığı yahut oluşan suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı durumlarda verilen bir karardır. Beraat kararı ile sanığın suçsuz olduğu tespit edilmiş olur. Örneğin, bilişim sistemine girme suçunda da sanığın, mağdurun izni doğrultusunda sistemine girmesi halinde sanık hakkında beraat kararı verilecektir. 

Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)

Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, 2 durumda verilebilir. Bu durumlar:

  • Failin kusurunun bulunmadığı haller,
  • Kanunda düzenlenen cezasızlık hallerinin olduğu durumlar.

Kanunda düzenlenen cezasızlık hallerine; suçun amirin emri ile işlenmesi, failin, mağdurun bilişim sistemine girme eyleminde mağdurun rızasının olması, failin akıl hastası olması veya yaşının küçük olması ya da failin bu suçu cebir ve tehdit altında işlemesi halleri örnek verilebilir. Bu hallerin varlığında, bilişim sistemine girme suçundan dolayı ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.

Mahkumiyet

Mahkumiyet, yapılan yargılama sonucunda sanığın isnat edilen suç ile ilgili suçluluğun sabit olması nedeniyle verilen karardır. Sanığa mahkumiyet kararı verilebilmesi için, ilgili suçun sanık tarafından işlendiğinin kesin bir şekilde ispatlanmış olması gerekir.

Bilişim sistemine girme suçunda mahkumiyetin kesinleşmesinden sonra sanık, 3 yıl içinde kasıtlı olarak herhangi bir suç işlerse bu durumda sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanır ve cezası artırılır.

Ancak hakim tarafından, cezası kesinleşen sanığın eğitim durumu, sosyal ilişkileri, mesleği, daha önce cezasının olup olmadığı gibi hususlar göz önünde bulundurularak hapis cezasında ⅙ kadar iyi hal indirimi yapılabilir.

Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezasına çevirme, sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesidir. Bilişim sistemine girme suçunun bazı hallerinde verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilirken bazı hallerinde çevrilemez. Hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi hakimin takdirindedir.

Bilişim sistemine girme suçunun temel halinde verilebilecek ceza 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Hakim, bu iki seçenekten bir tanesini seçerek hüküm verir. Bu nedenle hakimin adli para cezasını seçmeyerek hapis cezası vermesi halinde, bu hapis cezası adli para cezasına çevrilemez. 

Ancak, bilişim sistemine girme suçunun nitelikli hallerinde yani sistemdeki verilerin yok olması, değiştirilmesi ve veri nakillerinin hukuka aykırı biçimde incelenmesi hallerinde sadece hapis cezalarından söz edilmiştir. Bu nedenle mahkeme bu eylemlerden dolayı 1 yıl veya daha az süreli hapis cezasına hükmederse bu hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilecektir. 

Adli para cezası, failin ekonomik durumuna göre en az 20, en fazla 100 TL olacak şekilde bir bedel belirlenmesi ve gün sayısının bu bedel ile çarpılması suretiyle belirlenir. 

Hakim tarafından belirlenen adli para cezasının, kararın verildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde tek seferde ödenmesine yahut taksitlendirme yapılarak en fazla 2 yıl içinde ödenmesine hükmedilir. Adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapis cezasına dönebilir. Bununla birlikte, suçlunun bu parayı ödemeye yetecek ekonomik gücü bulunmuyorsa kamu yararına işlerde çalışmasına da hükmedilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanığa verilecek cezanın belirli koşullara bağlı tutularak 5 yıl süreyle açıklanmamasıdır. Bu kararın verilebilmesi hakimin takdirindedir ve hakimin HAGB teklifini sanığın kabul etmesi gerekir. 

HAGB kararı verilebilmesi için, sanığın daha öncesinde kasıtlı bir suçtan dolayı ceza almamış olması, verilen cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası olması, varsa mağdurun zararının karşılanmış olması ve sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanısına varılması gerekmektedir.

HAGB kararı, bilişim sistemine girme suçundan dolayı hükmedilen hapis cezasının 2 yıl veya daha az olması halinde verilebilir. Bu karara karşı, 7 gün içinde, kararı veren mahkemenin bağlı olduğu Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunulabilir. İtiraz, yetkili makama sunulan dilekçe ile yahut zabıt katibine bulunulan beyan ile yapılır.

Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezalarında hükmedilen cezanın, belirli koşullar altında cezaevinde infaz edilmesinden vazgeçilmesidir. Verilen cezanın ertelenebilmesi için sanığa verilen hapis cezasının 2 yıl veya daha az süreli olması ve sanığın daha öncesinde kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezası almamış olması gerekir. 

Bilişim sistemine girme suçundan dolayı verilecek hapis cezası ertelenebilir. Cezası ertelenen kişi hakkında bir denetim süresi belirlenir. Bu süre, 1 yıldan az 3 yıldan çok olamaz. Bu süre içerisinde kişi kasıtlı suç işlemez ve kendisine verilen denetim kurallarına uyarsa cezası infaz edilmiş sayılır. 

Davanın Düşmesi

Sanığın ölmesi, suçun genel af kapsamına alınması, suçun dava zamanaşımına uğraması gibi hallerde dava düşer yani yargılama sona erer. 

Bilişim sistemine girme suçunda da davanın düşmesine karar verilebilir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.

Bilişim Sistemine Girme Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci

Bilişim sistemine girme suçunun yargılaması sonucunda verilen karara karşı istinaf yoluna gidilebilir ancak temyiz yoluna gidilemez. Bilişim sistemine girme suçunda hüküm, istinafta kesinleşir.

Bu suçun yargılanması aşamasında basit yargılama usulünün tercih edilmiş olması halinde, öncelikle karara itiraz edilmesi gerekir. İtiraz, kararı veren mahkemeye dilekçe sunmak veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Mahkemenin, itiraza ilişkin verdiği karar istinaf edilebilir.

İstinaf başvurusu ise, kararı veren mahkemeye dilekçe verilmesi yahut zabıt katibine beyanda bulunulması suretiyle yapılır. Bu suçta istinaf yoluna, kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde gidilmelidir. Eğer 7 gün içinde istinafa başvurulmazsa mahkemenin suça yönelik kararı kesinleşir.

Sonuç

Bilişim sistemine girme suçu hapis cezası veya adli para cezası gerektiren bir bilişim suçudur. Bu suçun bazı hareketlerle işlenmesi halinde verilecek olan ceza artırılabilir ya da azaltılabilir. Yargılama sürecinin en kısa sürede ve lehe sonuçlanması bakımından yetkin bir kişi tarafından etkin bir savunma yapılmalıdır. Bu nedenle sürecin ceza avukatı ile takip edilmesi faydalı olacaktır. 

Telefonla Sor