Vakıf Nasıl Kurulur?
Vakıf nasıl kurulur sorusu, vakıf kurmak isteyen Türk vatandaşları ve yabancılar tarafından sıklıkla cevabı aranan bir sorudur. Vakfın kuruluş aşamasında yapılan hatalar, vakıf sıfatının ve tüzel kişiliğin kazanılmasına mani olur. Bu nedenle, vakfın nasıl kurulacağı doğru bilinmeli ve gerekli işlemler eksiksiz yapılmalıdır.
İçindekiler
Vakıf Nedir?
Vakıf; sürekli amaca özgülenmiş hak ve mallardan oluşan, gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ve tüzel kişiliği haiz topluluklardır.
Vakfın tanımı, Türk Medeni Kanunu’nun 101. maddesinde yapılmıştır. Bu maddede vakıf kavramı şu şekilde ifade edilmiştir:
“Vakıflar, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır.”
Vakfın kişiliği, kendisini kuran gerçek yahut tüzel kişiden bağımsız ayrı bir kişiliktir. Buna bağlı olarak vakıf dava açabilir, davalı olabilir, borç altına girebilir, sözleşme ve diğer hukuki işlemleri yapabilir.
Vakıf Kurma Şartları
Vakıf kurabilmek için gerekli bazı şartlar bulunur. Bu şartlar, vakfı kuran kişiler için ve kurulacak vakıf için ayrı ayrı belirlenmiştir. Genel olarak vakıf kurmaya ilişkin şartlar; kurucunun gerçek veya tüzel kişiliğe sahip olması, belirli mal veya haklardan oluşan topluluk kurulması ve bu topluluğun sürekli ve belirli bir amaca özgülenmesidir.
Vakfı Kuran Gerçek veya Tüzel Kişi
Vakfı kuran kişiler, gerçek veya tüzel kişi olabilir. Gerçek kişi olması halinde, bu kişinin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Fiil ehliyeti ise ergin olma, kısıtlı olmama ve ayırt etme gücüne sahip olmayı ifade eder. Vakfı kuran kişinin tüzel kişi olması durumunda, tüzel kişiliğin kuruluş statüsünde vakıf kurma yetkisi bulunmalıdır. Bu yetki yoksa yetkili organ kararı da vakıf kurmak için yeterlidir.
Vakfı kuran kişinin tüzel kişi olması durumunda ise bu tüzel kişinin kanuna uygun bir şekilde kurulmuş olması gerekir. Ayrıca, tüzel kişiliğe ait zorunlu organların oluşturulmuş olması da şarttır.
DİKKAT: Vakıf kurulabilmesi için topluluğa ihtiyaç yoktur. Yeterli sermayenin sağlanmış olması durumunda, tek kişi dahi vakıf kurabilir.
Mal veya Hak Topluluğu
Vakıflar mal topluluklarıdır. Bu nedenle, mali değeri olan haklardan ve mallardan oluşur. Vakfa özgülenen mal varlığı değerinin, vakıf için öngörülen amacı karşılamaya yeter düzeyde olması gerekir.
Vakıflar için asgari sermaye tutarı mevcuttur. 2024 yılı için öngörülen asgari tutar, 500.000 Türk Lirasıdır. Bu tutarın mutlaka nakit para şeklinde olması gerekmez. Bu değere tekabül eden mal varlığı da vakıf kurmak için sermaye olarak getirilebilir.
Vakıflar, özel hukuk tüzel kişileridir. Derneklerden farkı ise vakıfların mal toplulukları olmasıdır. Dernekler kişi topluluklarıdır. Vakfın mal topluluğu olması dolayısıyla, hangi malların vakfedilebileceği sorusunu yanıtlamak gerekir. TMK 101/2 maddesine göre:
- Mal varlığının tamamı,
- Gerçekleşmiş gelir,
- Gerçekleşeceği anlaşılmış olan gelir,
- Ekonomik değere sahip haklar vakfedilebilir.
Gerçekleşeceği anlaşılmış gelir ifadesinden, gelecekte elde edilecek gelirler anlaşılmalıdır. Örneğin kira gelirleri bu şekildedir. Ekonomik değere sahip haklara örnek olarak fikri mülkiyet hakkı kapsamında yer alan marka, patent ve benzeri haklar gösterilebilir. Ekonomik değeri olmayan yahut devri mümkün olmayan hakların ise vakfedilmesi mümkün değildir.
Malların Belirli ve Sürekli Amaca Özgülenmesi
Vakfedilen malların, belirli ve sürekli bir amaca özgülenmiş olması gerekir. Bu amaç, hukuka ve ahlaka uygun olmalıdır. Hukuka ve ahlaka uygun olmayan bir amaç için vakıf kurulamaz. Bunun yanı sıra, gelir elde etmek amacı ile de vakıf kurulması mümkün değildir.
Kanun’un 101/3 maddesinde de bu duruma vurgu yapılmıştır. İlgili maddede yer alan düzenleme şu şekildedir:
“Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve Anayasanın temel ilkelerine, hukuka, ahlâka, millî birliğe ve millî menfaatlere aykırı veya belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını desteklemek amacıyla vakıf kurulamaz.”
Gelir elde etmek amacıyla da vakıf kurulamaz. Fakat vakfın amacını gerçekleştirmeye katkı sağlaması bakımından vakfa ait ticari işletme açılabilir. Buradaki temel maksat gelir elde etmek değil, vakfın amacına hizmet etmektir.
Amaç bakımından sayılan kriterleri taşımayan vakıflar, kuruluş aşamasında tescil edilmez. Bu durumun sonradan ortaya çıkması halinde de vakıf tasfiye edilir.
Vakıf Nasıl Kurulur?
Vakıf, resmi senetle veya ölüme bağlı tasarrufla kurulur. Resmi senet, noterde düzenleme şeklinde yapılmalıdır. Ölüme bağlı tasarruf, vasiyetname veya miras sözleşmesi şeklinde olabilir. Vakıf kurma iradesinin açıklandığı resmi senet ya da ölüme bağlı tasarrufun daha sonra asliye hukuk mahkemesinde tescil edilmesi gerekir.
Vakıf kurma işlemi temsilci ile de yapılabilir. Bunun için genel vekaletname yeterli değildir. Özel vekaletname gerekir. Ayrıca vekaletname, vakfa ait amacın ne olduğunu ve vakıf için özgülenen mal veya hakların neler olduğunu da içermelidir. Aksi halde, temsilci tarafından vakıf kurulmuş olmaz ve mahkemece tescil edilmez.
Resmi Senetle Vakıf Kurma
Resmi senetle vakıf kurma, noterde düzenleme şeklinde yapılan senette vakıf kurma iradesinin açıklanması ile olur. Noterde düzenlenen bu senede ait bir örnek, noter tarafından 7 günlük süre zarfında Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderilir.
Vakıf kurmak isteyen kişi veya kişiler, resmi senedi alıp asliye hukuk mahkemesine giderek vakıf kurma başvurusunu bildirmelidir. Mahkemenin başvuruyu inceleyip tescil etmesiyle birlikte vakıf kurulmuş olur.
Ölüme Bağlı Tasarrufla Vakıf Kurma
Ölüme bağlı tasarruf ile vakıf iki şekilde kurulabilir: Vasiyetname düzenleyerek yahut miras sözleşmesi yaparak. Vasiyetname; el yazılı, resmi veya sözlü şekilde yapılabilir. Bu türlerden her biri için Kanun’da özel şekil şartları öngörülmüştür. Miras sözleşmesi ile de vakıf kurulması mümkündür.
Ölüme bağlı tasarruf ile vakıf kurulan hallerde, vakıf kurma işlemi ölümden sonra gerçekleşir. Kişinin ölümünden sonra, yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruf sulh hakimine teslim edilir. Sulh hakimi, kendisine teslim edilen ölüme bağlı tasarrufun bir örneğini Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderir. Daha sonra genel müdürlük, asliye hukuk mahkemesine başvurarak tescil talebinde bulunur.
Ölüme bağlı tasarruf ile kurulan vakıf açısından gündeme gelebilecek bir diğer husus da vakıf kuranın borçlarıdır. Vakıf kuranın borçlarından vakfın da sorumluluğu bulunur. Ancak bu sorumluluk, yasal mirasçıların sorumluluğundan farklıdır. Vakıflar, yalnızca özgülendiği mallar kadar vakfedenin borçlarından sorumludur.
DİKKAT: Resmi senetle veya miras sözleşmesiyle vakıf kurmak için tam ehliyete sahip olmak gerekir. Yani ayırt etme gücüne sahip olup ergin olmak ve kısıtlı olmamak gerekir. Vasiyetname yapabilmek için ise ayırt etme gücüne sahip olup 15 yaşını doldurmuş olmak yeterlidir. Ayrıca, hukuken kısıtlı kişilerin de vakıf kurması mümkün değildir.
Vakfın Tescili, Mahkeme İşlemleri ve Sicile Kaydı
Vakıf kurma iradesinin resmi senet veya ölüme bağlı tasarrufla açıklanmasından sonraki aşama, vakfeden kişinin yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesinde vakfın tescilidir.
Resmi senetle vakıf kurma halinde, vakıf kurma iradesinde bulunan kişinin asliye hukuk mahkemesine başvurarak tescil talebinde bulunması gerekir. Vakfı kuran kişi tüzel kişi ise vakıf kurabilme yetkisini haiz olduğuna ilişkin kuruluş statüsünde bulunan yetki veya ilgili organ kararı da mahkemeye sunulmalıdır.
Ölüme bağlı tasarrufla vakıf kurma halinde ise sulh hukuk hakimi tarafından ölüme bağlı tasarruf Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderilir. Daha sonra, ilgililerin başvurusu ile veya sulh hakimi ya da VGM tarafından asliye hukuk mahkemesine tescil için başvurulur.
Mahkeme tarafından vakfın tesciline veya tescil talebinin reddine karar verilebilir. Mahkeme bunun için Vakıflar Genel Müdürlüğünden görüş alabilir ve vakfedeni dinleyebilir. Daha sonra mahkeme, vermiş olduğu kararı VGM’ye tebliğ eder. Eğer tescil kararı vakfın yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkeme tarafından verilirse tescil işlemi, yerleşim yeri mahkemesine gönderilmek suretiyle gerçekleşir.
Mahkemece tescili yapılan vakıf, daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde tutulan merkezi sicile kaydedilir. Vakfın sicile kayıt işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Resmi Gazete’de ilan edilmesi gerekir. Böylece, kuruluşa ilişkin tüm işlemler tamamlanmış olur.
Görüldüğü üzere, vakıf kurma süreci birçok farklı aşamaya ve prosedüre tâbidir. Vakfın sorunsuz bir şekilde kurulabilmesi için tüm bu adımların usulüne uygun şekilde atılması gerekir. Bu noktada, uzman avukata danışmakta fayda vardır.
Vakıf Senedi Nasıl Hazırlanmalıdır?
Vakıf senedi nasıl hazırlanmalıdır sorusunun yanıtı ve vakıf senedinde nelerin bulunması gerektiği, Türk Medeni Kanunu’nda yer almaktadır. TMK 106 hükmüne göre vakıf senedinde; vakfın ismi, amacı ve bu amaç için özgülenmiş olan mal ve haklar gösterilmelidir. Ayrıca vakfın nasıl örgütlendiği, yönetim şeklinin ne olduğu ve yerleşim yerinin neresi olduğu da gösterilmelidir.
Vakfa ait ismin, vakfın amacı hususunda kişileri yanıltıcı şekilde olmaması gerekir. İsmin hukuka, adaba ve ahlaka aykırı olmaması da şarttır. Vakıf için öngörülen ismin herhangi bir kurum veya kuruluşa ait olmaması da elzem olan şartlardan bir diğeridir. Ayrıca vakfın amacının belirli, sürekli ve anlaşılabilir olması lazımdır.
Vakfa özgülenmiş hak veya malların, vakfı kuran kişiye ait olması ve vakfın amacını karşılamaya yeter düzeyde olması elzemdir. Ayrıca, 2024 yılı için asgari tutar olarak belirlenen 500.000 TL değerini bulmalıdır.
Şayet vakıf için özgülenen mal paraysa paranın vakıf adına bloke koydurmak koşulu ile bankada vakfeden adına açılmış bir hesaba yatırılması gerekir. Buradan elde edilecek dekont, tescil için başvurulan mahkemeye sunulur. Eğer para değil de taşınır yahut taşınmaz mal varsa mahkeme değer tespiti yaptırır.
Vakfın kuruluş senedinde, vakıf organlarının gösterilmesi zorunludur. Bu organlardaki görevli kişilerin kimler olduğu da vakıf senedinde bulunmalıdır. Vakıf için öngörülmüş tek zorunlu organ, yönetim organıdır. Bunun dışında, isteğe bağlı olarak başka organlar da kurulabilir.
Vakıf senedi, vakfın kurucu belgesidir. Vakfın hangi alanlarda ve nasıl faaliyette bulunabileceğini, vakıf senedi belirler. Dolayısıyla, vakıf senedi dikkatle hazırlanmalı ve kapsayıcı nitelikte olmalıdır.
Vakıf Senedinde Eksiklikler
Vakfın tescil edilebilmesi için vakıf senedinde mutlaka vakfın amacı ve amaca özgülenmiş mal veya hakların gösterilmiş olması gerekir. Bunlarda eksiklik bulunması, tescil talebinin reddine sebep olur. Ancak bu iki unsur dışında kalan diğer unsurların eksik olması, talebin reddine sebep oluşturmaz.
Amaç ve özgülenen mal veya haklar dışında kalan ve vakıf senedinde bulunması gereken unsurların eksik olması halinde, bu eksiklikler mahkeme tarafından tamamlattırılır. Kuruluştan önce eksiklikler giderilmediyse kuruluştan sonra da Genel Müdürlüğün talebi üzerine vakfın yerleşim yerinin bulunduğu mahkemede eksiklikler giderilebilir. Bu aşamada, vakfedenin görüşüne de başvurulabilir.
Ölüme bağlı tasarruflar ile kurulan vakıflar bakımından, özgülenen malların vakfın amacını gerçekleşmeye yetmemesi durumu ile karşılaşılabilir. Bu durumda, ölüme bağlı tasarrufta aksi hüküm yoksa mallar, mahkeme kararıyla en yakın amaçlı bir başka vakfa özgülenir. Özgüleme için karar verilmeden önce Genel Müdürlüğün de görüşü alınır.
Vakıf Kurma Süreci
Vakıf kurmak, birbirini takip eden çeşitli aşamalardan oluşur. Vakıf kurma süreci, vakfın amacının belirlenmesi ile başlar ve organların oluşturulması ile tamamlanır. Bu aşamaların her biri şu şekilde listelenebilir.
- Vakıf amacının belirlenmesi,
- Vakıf kurucularının belirlenmesi,
- Başlangıç sermayesinin temini,
- Vakıf senedinin hazırlanması,
- Resmi başvuru,
- Resmi onay ve tescil,
- Vakıf organlarının oluşturulması,
- Vakıf faaliyetlerine geçilmesi.
Bu aşamalardan her birinin eksiksiz olarak tamamlanması gerekir. Böylece, vakfın kuruluş süresi minimuma iner. Vakfın kuruluş aşamalarında herhangi bir eksikliğin olması durumunda, bunların tamamlanması gerekir. Özellikle resmi onay ve tescil aşaması mahkeme nezdinde gerçekleşeceği için bu aşamaya ayrıca özen ve dikkat göstermek gerekir.
Vakıf Kuruluşu Ne Kadar Sürer?
Vakfın kuruluşu, yaklaşık olarak 6 ay ila 1 yıl sürer.
Vakfın tescili için dava açmak gerektiğinden, davanın celse sayısı vakfın kuruluş süresini belirler. Genellikle vakıf tescili için açılan dava tek celsede sonuçlanır. Ancak bunun için dava dilekçesinin eksiksiz hazırlanması gerekir. Aksi takdirde, vakfın kuruluş süresi daha da uzayabilir.
Vakıf Kuruluşu Sonrası Ne Yapılmalıdır?
Vakfın kurulması için gerekli işlemler olduğu gibi kurulduktan sonra da yapılması önem arz eden işlemler mevcuttur. Bu işlemlerden bazıları vakfın tüzel kişilik kazanması bakımından zorunluluk arz eder. Vakfın kurulmasının ardından yapılması gereken işlemler, şu şekilde listelenebilir:
- Vakfın kurulduğuna dair Resmi Gazete ilan bedeli, belirtilen hesap numarasına yatırılmalı ve dekont VGM’ye verilmelidir.
- Taşınmaz mallar vakıf adına tescil edilmelidir.
- Kuruluş aşamasında bankaya yatırılan paranın blokesi kaldırılarak vakıf hesabına geçirilmelidir.
- Vakfın yöneticileri, Vakıflar Genel Müdürlüğüne 1 ay içinde mal bildiriminde bulunmalıdır.
- Vakfa üye olan ya da üyelikten çıkan kişiler, 1 ay içinde VGM’ye bildirilmelidir.
- Vakıf yönetim organı tarafından ilk toplantı yapılmalı ve vakıf senedinde belirtilen vakıf organları oluşturulmalıdır.
- Vakıf yöneticilerinin bilgileri, göreve başlama tarihinden başlamak üzere 15 günlük zaman zarfında Vakıf Bilgi Yönetim Sisteminden gönderilmelidir.
- Vakıf adına banka hesabı açılmalıdır.
- Muhasebe defteri ve yönetim kurulu karar defteri notere onaylatılmalıdır.
- Nakdi bağış makbuzu ve makbuz defteri alınmalıdır. (Vakıflar Genel Müdürlüğünden alınır.)
- Vergi kimlik numarası alınmalıdır. (Bu numara vergi dairesinden alınır ve vakfa aittir.)
- Vakfın mali işleri ile ilgilenmesi için bir kişi belirlenmelidir. Üçüncü kişilerle olan ilişkilerde ödemenin kim tarafından yapılacağı kararlaştırılmalı ve imza sirküleri hazırlanmalıdır.
Vakıf İktisadi İşletmesi Nedir, Nasıl Kurulur?
Vakıf iktisadi işletmesi, vakfın özgülendiği amacın daha kolay gerçekleştirilebilmesi için gelir elde etmek adına kurulmuş işletmelerdir. İktisadi işletme veya şirket, yalnızca vakfın amacına hizmet etmelidir. Başka bir amaç için vakıf iktisadi işletmesi veya vakıf şirketi kurulamaz. Buradan elde edilen gelir, vakfın giderleri ve amacı dışında herhangi bir yerde kullanılamaz.
Vakıf iktisadi işletmesi, kurumlar vergisinden muaf değildir. Bu nedenle, vakıf iktisadi işletmesi kurabilmek için mutlaka Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirim gerekir. İşletmenin kurulmasının ardından, 15 günlük süre zarfında Ticaret Siciline tacir kaydı yapılmalıdır. Tacir sıfatını kazanan kişi ise vakfın yöneticisi değil bizzat vakıf tüzel kişiliğidir.
Yeni Vakıflarda Şube, Temsilcilik Açma veya Kapatma
Yeni vakıfların temsilcilik ve şube açması mümkündür. Bunun için şube veya temsilcilik açma nedeni, vakfın amacını gerçekleştirmek olmalıdır. Vakfa ait temsilcilik ve şube açmak için ise Vakıflar Genel Müdürlüğüne beyanda bulunulmalıdır.
Temsilcilik ve şube açma, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 5. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:
“Yeni vakıflar, vakıf senetlerinde yazılı amaçlarını gerçekleştirmek üzere Genel Müdürlüğe beyanda bulunmak şartıyla şube ve temsilcilik açabilirler.”
Vakıf Kurmanın Avantajları
Vakıf kurmanın sağladığı bazı temel avantajlar vardır. Çeşitli alanlarda gündeme gelen bu avantajlar, şöyle listelenebilir:
- Ticari faaliyette bulunmayan vakıflar kurumlar vergisinden muaftır.
- Vakıflar devlet tarafından desteklenir.
- Vakfın sorumluluğu, ticaret şirketlerine göre daha sınırlıdır.
- Zorunlu tek organı vardır ve yönetimi daha kolaydır.
- Tek kişi ile kurulabilir.
- Vakfa bağış yapılmış ise hibe vergisi alınmaz.
- Vakıfların özgülendikleri amaç doğrultusunda yardım bağışı toplamaları daha kolaydır.
Vakıf Çeşitleri
Vakıflar, farklı çeşitlere ayrılmıştır. Bu çeşitler arasındaki farklılıklar; genellikle devlet tarafından yapılan yardımlar veya vergi muafiyeti gibi vakfın ekonomik yönünü ilgilendiren unsurlardan kaynaklanır. Vakıf çeşitleri şunlardır: Yeni vakıflar, mülhak vakıflar, mazbut vakıflar, cemaat vakıfları, kamuya yararlı vakıflar, aile vakıfları, esnaf vakıfları.
Yeni Vakıflar
Türk Medeni Kanunu’nun kabulünden sonra kurulan vakıflar, yeni vakıflar olarak adlandırılır. Dolayısıyla, 4 Ekim 1926 tarihinden sonra kurulan tüm vakıflar yeni vakıf olarak kabul edilir.
Mülhak Vakıflar
743 sayılı Türk Kanunu Medenisinden önce (4 Ekim 1926) kurulmuş olan vakıflar, mülhak vakıflar olarak adlandırılır. Bu vakıfların yönetimi, vakfı kuran kişilerin soyundan gelenlere şart edilmiştir. Eğer, vakfı kuran kişinin soyunda yönetim için atanmaya uygun kişi yoksa vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından temsilen yönetilir.
Mazbut Vakıflar
743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlüğünden önce (4 Ekim 1926) kurulmuş olup da yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan vakıflar, mazbut vakıflar olarak adlandırılır. Bu vakıfların günümüzde kurulmasına imkan yoktur. Günümüzde kurulan vakıflar, yeni vakıflar kategorisinde yer alır.
Cemaat Vakıfları
Cemaat vakıfları, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu kapsamında tüzel kişilik sahibi olan, üyeleri Türk vatandaşı olan gayrimüslim cemaatlere ait vakıflardır. Cemaat vakıfları kavramıyla kastedilen; gayrimüslim, çoğunlukla Rum, Ermeni ve Yahudi vakıflarıdır. Bunun dışında Keldani, Süryani, Bulgar ve Gürcü vakıfları da mevcuttur. Cemaat vakıflarının yöneticileri kendi üyeleri arasında seçilir.
Kamuya Yararlı Vakıflar
Kanun’da kamu hizmeti olarak tabir edilen alanlarda faaliyet gösteren vakıflar, kamuya yararlı vakıflar olarak adlandırılır. Kamuya yararlı vakıfların vergi muafiyeti vardır.
Vergi muafiyeti için öngörülmüş 4962 s. Kanun m. 20 hükmünde yer alan düzenleme şöyledir:
“Gelirlerinin en az üçte ikisini nev’i itibarıyla genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınabilir.”
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, kamuya yararlı vakıflar vergiden muaftır. Çünkü kamuya yararlı vakıfların en az 2/3 oranındaki bütçesi, kamu hizmetine ayrılır. Kamuya yararlı vakıflara vergi muafiyeti tanıma yetkisi ise cumhurbaşkanına aittir.
Aile Vakıfları
Aile bireylerine yönelik amaçlar için kurulan vakıflar, aile vakıfları olarak adlandırılır. Bu vakıfların kuruluşu ile ilgili hususlar, yeni vakıflar ile aynıdır. Bu vakıfların yeni vakıflardan farklılaştığı nokta ise vakfın amacıdır. Aile vakıfları, Türk Medeni Kanunu’nun 372. maddesinde yer alan amaçlar ile kurulabilir.
Bu amaçlar şu şekilde ifade edilmiştir:
“Aile bireylerinin eğitim ve öğrenimleri, donanım ve desteklenmeleri ve bunlara benzer amaçların gerektirdiği harcamaların yapılması için kişiler hukuku ve miras hukuku hükümleri uyarınca aile vakfı kurulabilir.”
Esnaf Vakıfları
2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun yürürlüğünden (05/06/1935) önce kurulmuş olan ve esnaf tarafından seçilen yönetim kurulunca yönetilen vakıflar, esnaf vakıflarıdır. Bu vakıflar, mülhak vakıfların hükümlerine tâbidir.
Yabancıların Vakıf Kurması
Vakfın kurulabilmesi için kurucuların Türk vatandaşı olması gerekmez. Yabancı kişiler de vakıf kurabilir. Ancak bunun için yabancının vatandaşı olduğu ülkede Türk vatandaşlarının vakıf kurmasına kanunen izin verilmiş veya o ülkede Türk vatandaşlarının vakıf kurabiliyor olması gerekir. Bu durum, mütekabiliyet olarak adlandırılır. Aynı durum, yabancıların temsilcilik ve şube açması hususunda da görülür.
Yabancılar, sadece yeni vakıf denilen vakıf türünü kurabilir. Diğer vakıf türlerini kurmaları mümkün değildir. Bunlara ek olarak vakıf yöneticilerinin çoğunluğunun da Türkiye’de ikamet etmesi gerekir.
Yabancı Vakıfların Temsilcilik ve Şube Açması
Yabancı vakıfların Türkiye’de temsilcilik ve şube açması mümkündür. Bunun için başvuruda bulunulması gerekir. Başvuru, İçişleri Bakanlığı bünyesinde bulunan Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğüne yapılır. Daha sonra İçişleri Bakanlığı, vakfa ait şubenin faaliyete başlaması için onay verir. Vakfın faaliyete başlamasından sonra gerçekleştirilecek denetimler ise Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilir.
Sonuç
Görüldüğü üzere, vakfın kuruluş aşaması oldukça teferruatlıdır. Bu aşamalarda hata yapılması halinde, vakıf kurma işlemi gecikecek ve hatta vakıf kurma talebi reddedilecektir. Bu ve benzeri herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmamak adına, uzman avukattan hukuki destek almak tavsiye edilir.