Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu ve Cezası
Kasten öldürmeye teşebbüs suçu, bir kişinin canını tehlikeye atacak şekilde ve bu kişinin yaşamını sonlandırma niyeti ile yapılan eylemlerin sonuçsuz kalması ile ortaya çıkan bir suçtur. Yasaların bu tür eylemleri suç olarak tanımlamasıyla bireylerin can güvenliği korunur ve herkesin korku ya da tehdit altında olmadan özgürce yaşaması amaçlanır.
İçindekiler
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu Nedir?
Kasten öldürmeye teşebbüs suçu; failin bir kişiyi öldürme niyetiyle harekete geçtiği ancak kontrolü dışındaki sebepler nedeniyle bu eylemini tamamlayamadığı ve sonuç olarak ölüm gerçekleşmediği durumlarda meydana gelen suç türüdür.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu Nasıl Oluşur?
Kasten öldürmeye teşebbüs suçu, failin bir kişinin yaşamını sonlandırma amacıyla eylemlerine başlaması fakat kontrolü dışında sebeplerle bu eylemleri tamamlayamaması sonucu oluşur. Failin bu suçtan dolayı ceza alabilmesi için aşağıdaki şartların bir arada bulunması gerekir:
- Failin, öldürme kastıyla hareket etmesi, yani eylemlerini bilinçli ve isteyerek yapması,
- Failin öldürme amacıyla eylemlerine başlamış olması,
- Failin eylemlerini dış sebeplerden ötürü tamamlayamamış olması,
- Failin eylemlerinden dolayı ölüm meydana gelmemiş olması.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, ilgili davada failin eylemlerinin taksirle gerçekleştiğine ve öldürme kastının bulunmadığına kanaat getirerek, fail hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ceza verilmesini reddetmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2020/3995 E., 2021/6081 K.)
Failin gerçekten öldürme niyetiyle hareket ettiğinin açıkça belirlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, fail daha hafif bir ceza ile kasten yaralama suçundan mahkum edilebilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2008 yılında verdiği bir kararda, öldürme kastının varlığını kabul edebilmek için gereken koşulları sıralamıştır:
- Fail ile mağdur arasında eskiye dayalı, öldürmeyi gerektirecek bir husumetin olup olmadığı,
- Kullanılan aracın öldürmeye uygun olup olmadığı,
- Mağdura vurulan darbe sayısı ve şiddeti,
- Darbelerin vurulduğu yerlerin hayati önemi,
- Failin eylemini kendiliğinden mi yoksa bir engel sebebiyle mi sonlandırdığı,
- Olay sonrası mağdura yönelik davranışları. (Yargıtay CGK., 2008/188 E., 2008/184 K.)
Yargıtay, sanığın öldürmeye niyetli olmadığını, yaralanmanın meydana geldiği ve sanığın daha sonra mağduru kurtarma çabası gösterdiği gerekçesiyle sanık hakkında kasten yaralama suçundan hüküm verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2014/1339 E., 2014/2386 K.)
Failin, başladığı öldürme eyleminden kendi isteğiyle vazgeçmesi halinde, kasten öldürmeye teşebbüs suçu değil, kasten öldürme suçunun gönüllü vazgeçme hali çerçevesinde indirilmiş ceza uygulanır.
Yargıtay, bir olayda failin ‘Seni öldüreceğim’ diyerek ateş ettiği, sonrasında yaralanan mağduru hastaneye götürmeleri için çevredekilere talimat verdiği durumda, failin tüm icraî eylemleri tamamladığı ve sonucu engellemek için herhangi bir eylemde bulunmadığı için kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm verilmesi gerektiğine karar vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2016/1410 E., 2017/1390 K.)
Kasten öldürme suçunun nitelikli hallerine teşebbüs de mümkündür. Planlayarak, canavarca bir hisle veya işkence yaparak öldürmeye teşebbüs etmek gibi durumlar, bu suçun ağır halleri arasında yer alır. Detaylı bilgi için “kasten öldürme suçu ve cezası” başlıklı makaleye bakılabilir.
Yargıtay, nişan törenini basarak nişanlıyı kaçırmaya çalışan bir sanığın, müdahale eden bir kişiyi ağır bir sopayla başından vurarak suç aletini kırdığı ve bu kişinin hayati tehlike geçirdiği bir olayda, kasten öldürmeye teşebbüsün ağır bir şekilde işlendiğine ve bu nedenle ağır bir ceza verilmesine hükmetmiştir. (Yargıtay 1. CD., 2015/32 E., 2015/3996 K.)
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu Cezası
Kasten öldürmeye teşebbüs suçunun cezası, 9 ila 15 yıl arası hapis cezasıdır. Ancak kasten öldürme suçunun nitelikli hallerine teşebbüs durumunda hükmedilecek ceza, 13 yıl ile 20 yıl arasında hapis cezasıdır.
Hakim, ceza miktarını belirlerken suçun işleniş biçimini, kullanılan araçları, işlenme zamanı ve yerini, suçun önem ve değerini, failin amacını ve eylemlerinin sonuçlarını dikkate almaktadır.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçunda İştirak ve İçtima
İştirak, suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesidir. Kasten öldürmeye teşebbüs suçunda iştirak, suçun azmettirilmesi, faile suçu işlemesi amacıyla yol gösterilmesi veya yardım edilmesi şeklinde gerçekleşebilir.
Eğer suç üç veya daha fazla kişi tarafından işlenirse, bu kişilere verilecek cezada artırım yapılır.
İçtima, bir eylem sonucu birden fazla suçun ortaya çıkması veya aynı eylemle bir suçun birden fazla kişiye karşı suç işlenmesi halidir.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçunda, failin bir eylemle birden fazla kişiye karşı suç işlemesi durumunda, faile mağdur sayısı kadar ceza uygulanır. Eğer fail bir eylemle hem kasten öldürme hem de kasten öldürmeye teşebbüs suçuna sebep olmuşsa, her iki suçtan dolayı ceza verilir.
Örneğin, bir bomba yerleştirilen arabada iki kişinin ölmesi, bir kişinin yaralanması durumunda fail, iki kere kasten öldürme ve bir kere kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ceza alır.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçunun Soruşturma Aşaması
Soruşturma aşaması, suç şüphesinin öğrenilmesi ile başlar ve savcının hazırladığı iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ile sona erer. Kasten öldürmeye teşebbüs suçunun soruşturma aşamasında gerçekleştirilen işlemler aşağıda sıralanmıştır:
- Şikâyet-İhbar,
- Gözaltı,
- Delillerin toplanması,
- İfade ve Sorgu,
- Adli Kontrol,
- Tutukluluk.
Şikayet – İhbar
Şikayet, mağdurun başına gelen haksız fiilleri resmi makamlara bildirmesidir. İhbar ise, olayla doğrudan ilişkisi olmayan kişilerin, meydana gelen haksız fiilleri ilgili makamlara bildirmesidir.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçu, şikayete bağlı olmayan bir suç türüdür. Bu nedenle, yetkili makamlarca suç şüphesi olan olayların bilinmesi durumunda, mağdur ya da zarar görenlerin şikayeti olmadan da soruşturma süreci başlar.
Bu suç tipi için, mağdurun şikayeti üzerine başlatılan soruşturma süreci, mağdurun daha sonra şikayetinden vazgeçmesi durumunda dahi devam eder ve dosya, şikayetten vazgeçilmesi sebebiyle kapatılmaz.
Gözaltı
Gözaltı, suçla ilgili şüphelerin ilgili makamlara bildirilmesi sonrası, şüphelinin ifadesinin alınması ve işlemlerin hızlı bir şekilde tamamlanması amacıyla, şüphelinin kısa bir süre için polis gözetiminde tutulduğu süreçtir.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçunda, şüphelinin gözaltına alınması mümkündür. Ancak, şüphelinin 24 saat içerisinde serbest bırakılması gerekir. Aksi takdirde, yapılan gözaltı haksız bir gözaltı olarak kabul edilir.
Eğer şüpheli haksız yere gözaltına alınmışsa, beraat kararının ardından veya kararın kesinleşmesinden itibaren belirli bir süre içinde tazminat talebinde bulunabilir.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçu birden fazla kişi tarafından işlendiğinde, bu kişiler hakkında verilen gözaltı süresi üç gün daha uzatılabilir.
Şüpheli veya şüphelinin yakınları tarafından, gözaltı kararına itiraz edilebilir. Bu itiraz, ilgili Sulh Ceza Hakimliğine yazılı ya da sözlü olarak yapılabilir.
Delillerin Toplanması
Deliller, suçla ilgili şüphelerin aydınlatılmasında yardımcı olan, olayın gerçeklerini ortaya çıkarmaya yarayan bulgulardır. Savcı, suç şüphesi öğrenildiği anda olayla ilgili delil toplamaya başlar. Bu deliller, yargılama süresince savcının denetimi altında kalır.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçuna ilişkin soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde savcı tarafından sürekli olarak yeni deliller araştırılır. Bu suçla ilgili potansiyel deliller şunları içerebilir:
- Kamera ve güvenlik kayıtları,
- Olay yerinden alınan kesici aletler,
- Mağdur ve şüphelinin kişisel eşyalarından alınan izler,
- Olay yerinde bulunan mermi kovanları,
- Şüpheli ve mağdur arasındaki iletişim kayıtları,
- Şüphelinin tehdit içerikli sosyal medya paylaşımları,
- Mağdurun tedavi gördüğü hastaneden alınan adli tıp raporu.
Delil toplama sürecinde, savcı hem lehte hem de aleyhte delilleri toplamak zorundadır. Şüpheli, kendisi aleyhine delil toplandığına inanıyorsa, lehine delil toplanması için savcılığa başvurabilir.
İfade ve Sorgu
İfade, şüphelinin olayla ilgili beyanlarının polis ve savcılık tarafından dinlenmesi, sorgu ise bu beyanların hakim tarafından dinlenmesidir.
İfade alma süreci; şüpheliye, isnat edilen suç türünün, ifade vereceği yer ve zamanın yer aldığı bir çağrı kağıdının gönderilmesi ile başlar. Eğer şüpheli, çağrı kağıdında bildirilen zamanda, belirtilen yerde hazır bulunmazsa, zorla getirilir ve bu durumda oluşan masraflar şüpheliye yükletilir.
İfade sırasında şüphelinin hakları, ifade alacak memur tarafından açıklanır. Bunlar arasında avukat talep etme, yakınlarına haber verme, savunma yapma, delil toplama isteği ve susma hakkı bulunur.
İfade ve sorgu süreci, şüphelinin sahip olduğu tüm hakları gözetilerek yürütülür. Şüphelinin ifadesi, özgür iradesine dayanacak şekilde alınmalıdır. İfade alınırken, şüpheliye baskı yapılamaz, yıldırıcı veya zorlayıcı yöntemler kullanılamaz.
İfade süreci sonunda, şüphelinin ifadelerini içeren tutanak hem görevli memur hem de şüpheli tarafından imzalanır. Şüpheli, tutanağı imzalamadan önce, içeriğinin doğru olduğundan emin olmalıdır. Şüphelinin beyanları ile örtüşmeyen tutanakların imzalanmaması ve imzadan kaçınma nedeninin de ayrıca tutanağa eklenmesi gerekmektedir.
İfade ve sorgu, şüpheliler için zorlayıcı bir süreç olabilir. Bu nedenle, şüphelilerin haklarını korumak ve hukuki destek sağlamak için deneyimli bir ceza avukatından yardım alınması tavsiye edilir.
Adli Kontrol
Adli kontrol, şüpheli üzerinde bulunan delillere rağmen tutukluluğun orantısız olacağı durumlarda uygulanan bir güvenlik tedbiridir. Adli kontrol kararı, tutukluluğun alternatifi olarak değerlendirilir ve şüphelinin özgürlüğünü en az derecede kısıtlar.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı şüpheliye uygulanabilecek adli kontrol önlemlerinden bazıları şunlardır:
- Yurt dışı çıkış yasağı,
- Elektronik izleme cihazı,
- Ev hapsi,
- Belirli yerlere yaklaşmama,
- Bölge dışına çıkış yasağı,
- Silah taşımama,
- Belirli aralıklarla imza atma.
Adli kontrol önlemleri en fazla 3 yıl süreyle uygulanabilir, ancak mahkeme bu süreyi uzatabilir. Bu süre, gereklilik halinde, mahkeme kararıyla 3 yıl daha uzatılabilir. Şüpheli veya yakınları tarafından, kararı veren makama sunulan beyan ile adli kontrol kararına itiraz edilebilir.
Tutukluluk
Tutukluluk kararı, yürütülen soruşturma süreci sonunda şüphelinin suç şüphesi içeren olayı gerçekleştirdiğine dair kuvvetli şüphe içeren delillerin elde edilmesi durumunda verilen ve şüphelinin özgürlüğünü en ağır düzeyde kısıtlayan karardır.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı şüpheli hakkında tutuklama kararı verilebilmesi için şüphelinin kaçma girişiminde bulunması, şüphelinin delil karartma ihtimalinin bulunması veya mağdura baskı yapma olasılığının bulunması gerekmektedir.
Örneğin kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı şüpheli sıfatı ile ifadeye çağrılan şüphelinin olay yerini gösteren kameraların bulunduğu dükkanlara tek tek gitmesi halinde şüphelinin delil karartma girişiminde bulunduğu gerekçesiyle hakkında tutuklama kararı verilebilir.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı şüpheli hakkında uygulanabilecek tutuklamanın süresi en fazla 2 yıldır. Ancak mahkeme hakimi, zorunlu gördüğü durumlarda gerekçe göstermek suretiyle bu sürenin 3 yıl daha uzatılmasına karar verebilir.
Şüphelinin tutukluluk süresi bitmesine rağmen salıverilmemesi yahut tutuklamanın haklı bir nedene dayanmaması halinde şüpheli, şüphelinin eşi, ebeveynleri, avukatı ve yasal temsilcisi tutuklama kararına karşı itirazda bulunabilir.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçunda tutuklama kararına karşı itiraz, kararın verildiği tarihten itibaren 7 gün içinde Asliye Ceza Mahkemesine yapılır.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar
Kasten öldürme suçuna ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda savcı tarafından ilgili ihbar veya şikayete ilişkin verilebilecek 3 farklı karar bulunmaktadır. Bu kararlar şunlardır:
- Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK),
- Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK),
- İddianamenin Düzenlenmesi.
Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)
Soruşturmaya yer olmadığı kararı; gerçekleştirilen soruşturma neticesinde, yetkili merciler tarafından alınan ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel açıklamalara dayanması halinde verilen savcılık kararıdır. SYOK, ilgili olayın meydana geldiğine dair bir delilin olmaması durumlarında verilir.
Bu karar, şikayetçiye iletildiğinde, şikayetçi, ilgili eylemlerin daha detaylı incelenmesini gerektiğini düşünüyorsa, bu karara itiraz edebilir. İtiraz, kararın tebliği alındıktan sonra 15 gün içerisinde, kararı veren savcının görev yaptığı sulh ceza hakimliğine sunulur.
Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, gerçekleştirilen soruşturma sonrasında ilgili makamlara intikal eden ihbar ve şikayet konularında, şüphelinin olayı gerçekleştirdiğine dair yeterli ve somut bir delil bulunamadığı zamanlarda verilir. Örneğin, kasten öldürmeye teşebbüs suçuna ilişkin bir şikayet veya ihbarın delil yetersizliği nedeniyle temellendirilememesi halinde, savcı tarafından bu karar verilir.
Verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı, hem şikayet veya ihbarı yapan kişiye hem de şüpheliye bildirilir. Bu kararın yanlış olduğunu düşünen ve olayın daha fazla araştırılmasını isteyen taraf, kararın kendilerine bildirilmesinin ardından 15 gün içinde, kararı veren savcının bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itirazda bulunabilir.
İddianamenin Düzenlenmesi
Soruşturma aşamasının sonunda, yetkili makamlara yapılan şikayet ve ihbarların bir suç unsuru taşıdığı ve ilgili eylemlerin şüpheli tarafından gerçekleştirildiğine dair kesin deliller elde edilmesi üzerine, savcı konuyla ilgili bir iddianame hazırlayarak kamu davasını açar.
Savcı tarafından hazırlanan iddianame, mahkemeye sunulur ve mahkeme tarafından kabul edilip işleme konulmasıyla birlikte soruşturma süreci tamamlanır ve kovuşturma süreci, yani mahkeme duruşmaları başlar.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçunun Savunması
Savunma, bireylerin karşılarına çıkan haksız suçlamalara karşı kendilerini korumalarını ve iddiaları çürütmelerini sağlayan bir mekanizmadır. Kasten öldürmeye teşebbüs suçunda şüphelinin ileri sürebileceği savunma yöntemleri arasında şunlar bulunmaktadır:
- Şüphelinin niyetinin yalnızca yaralama olduğu,
- Şüphelinin meşru müdafaa prensipleri çerçevesinde hareket etmiş olması,
- Kullanılan araçların öldürücü nitelikte olmaması,
- Mağdurun önce haksız bir eylemde bulunmuş olması sebebiyle şüphelinin kendini savunma amaçlı hareket etmesi,
- Şüphelinin kasten hareket etmediği,
- Olayın haksız tahrik kapsamında değerlendirilmesi gerekliliği,
- Suçun niteliği ve öğelerinin şüphelinin cezalandırılması için yeterli olmaması,
- Şüphelinin ifade ve sorgu sırasında avukatlık hizmetlerinden faydalanamamış olması.
Savunma, olayın ayrıntılarına göre farklılık gösterir ve etkili bir savunma yapmak ceza yargılamasında belirleyici bir faktördür. Her bir vakada, somut delillere ve hukuki dayanaklara bağlı olarak hazırlanan savunmanın, uzman bir ceza avukatı tarafından yapılması önemlidir.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması
Ceza yargılaması süreci, savcının iddianamesinin mahkemece kabul edilmesiyle başlayan ve şüphelinin hakkındaki kesin kararın verilmesine kadar devam eden süreçtir. Kovuşturma süreci olarak da adlandırılmaktadır.
Bu süreçte ilk olarak, dosya ilgililerine mahkeme tarafından çağrı kağıdı gönderilir. Çağrı kağıdında duruşmanın yapılacağı mahkeme ve zaman bilgisi yer alır.
Duruşma günü, mahkeme salonunda bulunan tarafların kimlik bilgileri teyit edilir. Daha sonra savcının hazırladığı iddianame, hakim tarafından salon halkına okunur.
Mahkeme, ilk olarak şüphelinin olaya dair savunmasını dinler. Ardından mağdur ve varsa tarafların avukatlarının olayla ilgili açıklamaları alınır.
Eğer hakim, tarafların beyanlarını karar vermek için yeterli bulmazsa, olay yerinde keşif yapılmasına, olayda kullanılan araçlarla ilgili bilirkişi raporu hazırlanmasına ya da ilgili kurumlardan gerekli belgelerin temin edilmesine karar verebilir.
Bütün bilgi ve belgeler toplandıktan sonra, hakim eldeki delilleri değerlendirerek şüpheli hakkında bir karar verir. Bu karar, şüphelinin olayla ilgili suçlu ya da suçsuz olduğunu kesin olarak belirler.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan sorumlu mahkeme, suçun işlendiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemesi’dir.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçunda Zamanaşımı
Kasten öldürmeye teşebbüs suçları için dava zamanaşımı süresi, olayın meydana geldiği tarihten itibaren 15 yıldır. Ceza zamanaşımı ise, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 20 yıldır.
Dava zamanaşımı süresinin sona ermesiyle birlikte, ilgili suçla alakalı olarak herhangi bir soruşturma veya kovuşturma işlemi başlatılamaz ve dava açılamaz. Eğer bu süre dolmuşsa ve yine de yargılama başlatılmışsa, mahkeme davanın düşmesine hükmeder.
Ceza zamanaşımının dolması, mahkumiyet kararı verilmiş bir şüphelinin cezasının infaz edilemez hale gelmesine neden olur. Bu durumda, devletin suçluyu cezalandırma yetkisi sona erer.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar
Kasten öldürmeye teşebbüs suçuna dair soruşturma ve kovuşturma sürecinin sonunda mahkeme tarafından verilebilecek dört ana karar türü bulunmaktadır:
- Beraat,
- Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK),
- Mahkumiyet,
- Davanın düşmesi.
Beraat
Beraat kararı, yargılama sürecinde sanığın suçlamalara ilişkin somut delillerle suçsuz olduğunun tespit edilmesi halinde verilir. Beraat eden sanık, suç isnadından tamamen aklanmış olur.
Yargıtay, sanık X’in mağdurlar Keziban ve Hüseyin’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yetersiz delil bulunduğu gerekçesiyle beraat kararı verilmesine karar vermiştir. (Yargıtay 1. CD., 2019/1485 E., 2019/2715 K.)
Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, sanığın suç işlediğinin somut delillerle ispatlandığı ancak özel koşullar nedeniyle ceza verilmesinin uygun olmadığı durumlarda verilen bir karardır. Bu durumlar şunlar olabilir:
- Sanığın küçük yaşta olması,
- Akıl sağlığının yerinde olmaması,
- Eylemlerini bir üstün emri altında gerçekleştirmesi,
- Cebir veya tehdit altında hareket etmesi,
- Hataya düşmesi gibi durumlar.
Bu kararla sanık suçlu bulunsa da ceza almaz.
Mahkumiyet
Mahkumiyet kararı, yürütülen soruşturma ve kovuşturma işlemleri sonucunda sanığın suçu işlediğine dair somut delillerin elde edilmesi üzerine verilir. Mahkum olan sanık, belirlenen cezai müeyyideye tabi tutulur.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyet alan sanığın cezası, genellikle hapis cezası şeklinde uygulanır. Ancak mahkeme gerekli gördüğü durumlarda sanık hakkında çeşitli güvenlik tedbirlerini de uygulayabilir.
Davanın Düşmesi
Davanın düşmesi kararı, devam eden yargılama sürecinde dava zamanaşımı süresinin dolması veya yargılamanın başka bir nedenle sonlanması durumunda verilir. Bu kararla, yargılama işlemi tamamlanmadan sona erer ve sanık üzerindeki suçlamalar kaldırılır.
Özellikle dava zamanaşımının dolması durumunda, davanın düşmesi kararı verilir ve bu kararla birlikte suçlunun cezai sorumluluğu ortadan kalkar.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı yerel mahkeme tarafından verilen bir karara karşı istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru mümkündür. Bu süreçler, kararın yanlış veya eksik olduğunu düşünen tarafların başvurusu üzerine, kararın yeniden değerlendirilmesini sağlar.
Yerel mahkemenin kararına itiraz edilmesi durumunda, kararın gözden geçirilmesi için öncelikle istinaf mahkemesine başvurulur. İstinaf süreci, yerel mahkeme kararının verilmesinden itibaren 7 gün içinde, istinaf başvurusunun yapılmasıyla başlatılır.
Eğer istinaf mahkemesi tarafından verilen karar da taraflarca yetersiz bulunursa, Yargıtay’a başvurulabilir. Temyiz başvurusu, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının alınmasından sonraki 15 gün içinde yapılmalıdır.
Bu süreçler, yargılamada hata yapıldığı düşünülen durumlarda, adaletin sağlanması adına önemli rol oynar. Yargıtay, en üst dereceli mahkeme olarak, istinaf mahkemesinin kararını onaylayabilir, değiştirebilir veya bozabilir.
Sonuç
Kasten öldürmeye teşebbüs, kişinin yaşam hakkına kasteden ciddi bir suçtur ve genellikle ağır ceza gerektirir. Bu suçun etkin bir şekilde savunulması, şüpheli için beraat kararı alınmasını sağlayabilir. Her durumda, şüphelinin haklarının korunması ve yargılamanın adil bir şekilde yürütülmesi için alanında uzman bir ceza avukatının desteği büyük önem taşır.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanan şüpheliler, adalet sistemi içinde haklarını tam olarak kullanabilmeli ve savunmalarını etkili bir şekilde yapabilmelidir. Hukuki süreçlerin karmaşık doğası ve potansiyel ciddi sonuçları göz önünde bulundurulduğunda, profesyonel hukuki yardım almak genellikle zorunluluk haline gelir.