Resmi Belgeyi Bozmak, Yok Etmek Veya Gizlemek Suçu Ve Cezası
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu, Türk Ceza Kanunu’nda Kamu Güvenine Karşı Suçlar başlığı altında düzenlenmektedir. Devlete ait belgelerin güvenilirliği bu suç tipi ile güvence altına alınmak istenmiş ve asıl olarak kamu güvenilirliği korunmak istenmiştir. Bu suç tipi ile 5 yıla kadar mahkumiyet söz konusudur.
İçindekiler
Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçu Nedir?
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu, gerçek bir resmî belgenin bozulması, gizlenmesi ya da ortadan kaldırılarak yok edilmesidir. Resmi belgeyi bozma, yok etmek veya gizleme suçu Türk Ceza Kanunu’nda m. 205’te düzenlenmektedir.
TCK 205:
‘’ Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’
Resmi Belgeyi Bozma, Yok etme veya Gizleme Suçu Nasıl Oluşur?
Resmi belgeyi bozma, yok etmek veya gizleme suçu, gerçekten resmi nitelikte olan bir belgenin bozulması, gizlenmesi yahut yok edilmesi suretiyle oluşur.
Belge kavramından anlamamız gereken nitelikler şunlardır:
- Yazılı kâğıt niteliğinde olması,
- Yazının hukuki bir anlam taşıması,
- Hukuki bir anlam çıkarmaya elverişli olmasıdır.
Bir belgenin resmi bir belge olabilmesi için; kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş olması ve kamu görevlisinin bu belgeyi görevi gereği düzenlemesi gerekmektedir.
Yargıtayın resmî belge olarak kabul ettiği bazı belgeler şunlardır:
- Nüfus cüzdanı,
- Kaza tespit tutanağı,
- Pasaport,
- Temyiz dilekçesi,
- İnşaat ruhsatı,
- İett bileti,
- Araç plakaları,
- Adli sicil kaydı
- Doğum raporu,
- Evlilik cüzdanı.
Resmi Belgeyi Bozmak
Resmi belgeyi bozmak, belgenin içeriğinin anlaşılmaz bir hale getirilmesidir. Bozmak eylemi ile içerik okunamaz hale gelir ve delil niteliğini kaybeder.
Örneğin; bir belgenin üzerine su dökülmesi, karalanması, boyanması ya da bir kısmının yakılarak bilgilerin delil niteliğini kaybetmesi halinde resmî belgenin bozulması meydana gelecektir.
Yargıtayın vermiş olduğu bir kararda suça konu olan motosikletin şase numarasının olduğu kısmın ezilerek okunamaz hale getirilmesi üzerine, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu meydana gelmiştir. (Yargıtay 2. CD. 2018/5008 E. 2018/10908 K.)
Yargıtayın vermiş olduğu bir diğer kararda ise sanığın kolluk görevlilerince düzenlenen yakalama tutanağındaki kendi imza kısmını yırtması üzerine resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu oluşmamıştır. Çünkü belgenin delil niteliği bozulmamış ve suçun unsurları oluşmamıştır. (Yargıtay 11. CD. 2014/15063 E. 2016/1607 K.)
Resmî Belgeyi Yok Etmek
Resmî belgeyi yok etmek, bir daha bulunamayacak şekilde ortadan kaldırmaktır. Resmi nitelikteki bir belgenin tamamen yakılması ya da eritilmesi halinde resmî belgenin yok edilmesi durumu meydana gelecektir.
Resmî belgenin yok edilmesi tümüyle olabileceği gibi, bir kısmının imha edilmesiyle de söz konusu olabilir. Bir kısmının yok edilmesi durumu halinde delil niteliği olan kısmın ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Yargıtayın vermiş olduğu bir kararda, sanığın evinde yapılan aramada ele geçirilen, fotoğrafları sökülmüş nüfus cüzdanlarının üzerinde başka hiçbir şekilde sahtecilik yapılmadığı ve ilgili kişinin hakkının kullanımı engellenmediği gerekçesi ile resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu meydana gelmemiştir. (Yargıtay 11. CD. 2014/20791 E. 2016/3834 K.)
Resmî Belgeyi Gizlemek
Resmî belgeyi gizlemek, belgenin varlığına zarar vermeden onu ilgili kişilerden saklamaktır. Resmî belgenin gizlenmesi ile bu belgeye ihtiyacı olan kişinin kullanmasını engelleme amacı vardır.
Örneğin noter onaylı bir tapu kaydının bir satış işleminde kullanılmasını engellemek amacıyla bulunduğu yerden alarak saklanması halinde bu suç meydana gelecektir.
Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunun Cezası
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.
Alt sınırı 2 yıl üst sınırı 5 yıl olan hapis cezasının net tutarını hakim, somut olayın özelliklerine göre, suçun oluş biçimine göre tayin edecektir.
Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunun Cezayı Artıran Nitelikli Hâli ve Cezası
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun cezayı artıran nitelikli halinde, verilecek ceza belli oranda artırılır. Suçun cezanın artmasına neden olan nitelikli hali, TCK madde 205’in son cümlesinde düzenlenmiştir.
TCK m. 205:
‘’ Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.’’
Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunun Kamu Görevlisi Tarafından İşlenmesi
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde verilecek olan hapis cezası yarı oranında artırılacaktır.
Kamu görevlisinin resmi nitelikte olan bir belgeyi bozması, yok etmesi ya da gizlemesi normal vatandaşlara göre daha kolaydır. Bu durumda, suçun nitelikli hali meydana gelecektir.
Nitelikli halin oluşması açısından bir diğer önemli husus ise kamu görevlisi kişinin resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunu görevi nedeniyle yani görevi ile bağlantılı şekilde işlemesi gerekir. Arada nedensellik bağı olmadığı takdirde nitelikli hal meydana gelmeyecektir.
Yargıtayın vermiş olduğu bir kararda, bir okulda memur olarak çalışan sanığın maaşından kesinti yapılması için icra müdürlüğünden gönderilen yazıyı okul müdüründen saklaması üzerine resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçunun nitelikli hali oluşmuştur. (Yargıtay 21. CD. 2015/8185 E. 2016/5268 K.)
Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçuna Teşebbüs, İştirak ve İçtima
Teşebbüs, suçun meydana gelmesi için hareketlerin başlaması ancak elde olmayan nedenlerle tamamlanamamasıdır. Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu açısından teşebbüs söz konusu olabilir. Teşebbüsün varlığı halinde cezada belirli oranda indirim yapılacaktır.
Yargıtayın vermiş olduğu bir kararda, sanığın şasi ve motor numaraları silinmiş motor bisikleti kullanması üzerine yapılan kimyasal işlemler ve numaranın tersten okunması üzerine resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu teşebbüs aşamasında kalmıştır. (Yargıtay 11. CD. 2019/19 E. 2021/3677 K.)
İştirak, suçun işlenişine birden fazla kişinin katkı sağlamasıdır. İştirak hükümleri suçluyu suça azmettirme veya suçun işlenişine katkıda bulunarak yardım etme halinde meydana gelecektir. Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun işlenmesine iştirak eden her bir kişi, suçun işlenişindeki katkısı ve bu katkının yoğunluğuna göre ayrı ayrı cezalandırılmaktadır.
Örneğin, resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçuna birini azmettiren, onun suç işleme kararını kuvvetlendiren veya ona yardım eden kişiler de cezalandırılır. İçtima, resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunu oluşturan fiillerin aynı zamanda farklı suç türlerini de meydana getirmesidir.
İçtima söz konusu olduğunda fail en ağır cezayı gerektiren suçtan tek bir cezaya hükmedilir. Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda içtima hükümleri uygulama alanı bulabilir.
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun birden çok kez aynı suç işleme kararı altında aynı kişiye karşı farklı zamanlarda işlenmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanır. Bu durumda faile ayrı ayrı ceza vermek yerine ağırlaştırılmış tek bir ceza verilecektir.
Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunun Soruşturma Aşaması
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizlime suçunun soruşturma aşaması, savcının şikayet ya da ihbar üzerine suç şüphesini öğrenmesi ile başlayıp mahkemeye sunulan iddianamenin kabul edilmesi üzerine son bulur. Soruşturma aşaması aşağıdaki adımlardan oluşur.
- Şikayet-İhbar,
- Gözaltı,
- Delillerin toplanması ,
- İfade ve Sorgu,
- Uzlaşma,
- Adli Kontrol,
- Tutukluluk
Şikâyet-İhbar
Şikayet, suçun mağduru tarafından adli makamların haberdar edilmesidir. Bazı suçlar açısından şikayet zorunlu olup, mağdur tarafından şikayette bulunulmadığı sürece suç soruşturulmaya başlanamaz. İhbar ise sadece suçun mağduru tarafından değil herkes tarafından yapılabilir. Yani herkes yetkili mercilere ihbarda bulunarak suç şüphesinden öğrenilmesini sağlayabilir.
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun soruşturulması şikâyete bağlı değildir. Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu ile ilgili herkes ihbarda bulunabilecektir. Şikayet ve ihbarlar, polis jandarma merkezleri ile Cumhuriyet savcılıklarına, yazılı ve sözlü şekilde yapılabilir.
Bu suç türü şikayete tabi olmadığından, şikayet geri çekilse dahi, başlayan soruşturma ve kovuşturma aşamaları devam edecektir.
Gözaltı
Gözaltı, suç işlediği şüphesi altında olan kişinin savcının vereceği talimatla belirli ve geçici bir süre kolluk nezaretinde tutulmasıdır. Gözaltı süresi en fazla 24 saat olabilir ve bu süreyi maksimum 12 saat şüphelinin mahkemeye sevki için olan süre eklenebilir. Gözaltı süresinin belirtilen bu sürelerden fazla olması hukuka aykırıdır. Gözaltı süresi ancak belirli ve zorunlu bazı koşullarda uzatılabilir.
Gözaltı kararına ya da gözaltı süresinin uzatılması kararına karşı, şüpheli bizzat kendisi ya da eşi, avukatı, yasal temsilcisi, ikinci dereceden akrabaları itiraz etme hakkına sahiptir. İtirazlar, gözaltı kararını veren sulh ceza hakimliğine sunulan dilekçe ile yapılmaktadır.
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun 12 yaşından küçükler ya da 15 yaşından küçük sağır veya dilsizler tarafından işlenmesi durumunda gözaltı kararı verilemez.
Delillerin Toplanması
Delillerin toplanması aşaması, suçla ilişkili olan hem lehe hem de aleyhe delillerin savcı tarafından toplandığı aşamadır. Hem şüpheli hem de mağdur her aşamada, delillerin toplanmasını isteyebilir.
Bu aşamadaki en önemli husus delillerin kanuna uygun olarak elde edilmesidir. Aksi halde hukuka aykırı elde edilen deliller sonucu verilen karar da hukuka aykırı olacaktır. Hukuka aykırı deliller, soruşturma ve yargılamanın hiçbir aşamasında dayanak olarak kabul edilememektedir.
Hukuka aykırı delile örnek olarak, mahkeme kararı olmaksızın yapılan ev aramalarında elde edilen deliller verilebilir.
İfade ve Sorgu
İfade ve sorgu evresi, şüpheli kişinin suça ilişkin beyanlarının savcı, kolluk görevlileri ya da hakim tarafından dinlendiği ve kayda alındığı evredir.
İfade ve sorgu için kişiye öncelikle davetiye gönderilerek ifade vermeye gelmesi istenir. Bu davetiyede, kişinin ifadeye icabet etmezse zorla getirtileceği de belirtilir. Kişi gelmediği takdirde hakkında zorla getirme kararı çıkartılır.
İfadeye gelen şüphelinin kimliği belirlenerek, hangi suçtan ötürü orada olduğu söylenir. Yakınlarına haber verme hakkı, müdafi seçme hakkı olduğu anlatılır. Kişinin ekonomik durumu yerinde değilse barodan avukat talep edebilir. Ayrıca kişi bu aşamada susma hakkına da sahiptir.
Kişinin vereceği ifade onun özgür iradesine dayalı olmalıdır. Şüpheliden zorla ifade almak, onu yormak, ilaç vermek suretiyle iradesini sakatlayarak ifade almak hukuka aykırılık teşkil eder. Hukuka aykırı usullerde alınan ifadelere dayanarak ceza verilemez ve hüküm kurulamaz
İfade alımının sonucunda ise şüpheli kişiye tüm sürece ilişkin bir tutanak imzalatılmaktadır. Bu tutanağın gerçekliğinin kontrolü, sonrasında herhangi bir mağduriyet yaşanmaması açısından önem arz eder. Kişi, yanlış bilgi içermesi halinde bu tutanağı imzalamamalıdır.
İfade ve sorgu süreçlerinde verilen beyanlar yargılamanın ilerleyen süreçlerinde delil olarak kullanıldığı ve hükme esas oluşturduğu için bu aşamalarda oldukça dikkatli ve tedbirli olmak gerekmektedir. Bu noktada, alanında uzman bir ceza avukatından hukuki destek almak oldukça önemlidir.
Uzlaşma
Uzlaşma, fail ile mağdurun uzlaştırmacı tarafından anlaştırıldığı bir prosedürdür. Soruşturma evresinde uzlaştırma sağlanırsa, kovuşturmaya devam edilmeyecektir. Kovuşturma aşamasında ise uzlaştırma sağlanırsa dava düşecektir. Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu şikayete tabi olmadığından uzlaşmaya da tabi değildir.
Adli Kontrol
Adli kontrol tedbiri, şüpheli kişinin tutuklama nedenlerinin varlığına rağmen cezaevine gönderilmeyip belirli yükümlülüklerle denetim altında tutulmasıdır.
Adli kontrol tedbirlerine örnek olarak; kişiye yurt dışı çıkış yasağı getirilmesi, imza uygulaması, elektronik kelepçe takılması ya da belli bir meslek ya da eğitime devam zorunluluğu getirilmesi verilebilir.
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu açısından hakim adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına hükmedebilir. Adli kontrol koruma tedbiri en fazla 2 yıl süre ile uygulanabilir. Bu süre bazı zorunlu şartlar altında 1 yıl süre ile uzatılabilir.
Adli kontrol kararına karşı itiraz mümkündür. Bu karara karşı itiraz, kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde, kararı veren mahkemenin bağlı olduğu asliye ceza mahkemesine yapılacaktır. Şüpheli, eşi, yasal temsilcisi yahut birinci ve ikinci dereceden akrabaları itiraz hakkını kullanabilmektedir.
Tutukluluk
Tutuklama tedbiri, şüphelinin delilleri gizleme, değiştirme ya da bozma tehlikesi veya kaç şüphesinin anlaşılması üzerine hakim tarafından verilen geçici bir tedbirdir. Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu bakımından en fazla 1 yıl süre ile tutuklama tedbiri uygulanabilecektir. Bu süre zorunlu hallerde 6 ay daha hakimin takdirine bağlı olarak uzatılabilir.
Tutukluluk kararına karşı 7 gün içinde, kararı veren sulh ceza hâkimliğinin yargı çevresi içerisinde bulunduğu asliye ceza mahkemesine itiraz edilebilir.
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun 15 yaşını doldurmamış çocuk olması halinde tutukluluk kararı verilemeyecektir.
Resmî Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunda Soruşturma Sonucunda Verilebilecek Kararlar
Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda soruşturma sonucunda verilebilecek kararlar aşağıdaki şekildedir:
- Soruşturmaya yer olmadığı kararı,
- Kovuşturmaya yer olmadığı kararı,
- İddianamenin düzenlenmesine ilişkin karar.
Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda, soruşturma yapılmasına neden olan fiilin suç oluşturmadığının anlaşılması ya da adli makamlara gelen ihbar veya şikayetin herhangi bir somut delile dayanmayıp genel ve soyut olması durumunda soruşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir.
SYOK kararının verilmesi durumunda soruşturma hiç başlamamış gibi dosya kapanır. İlgili kişi şüpheli olarak nitelendirilmez. SYOK kararına karşı itiraz edilebilir. Kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı bulunduğu Sulh Ceza Hakimliğine yazılı olarak itiraz başvurusu yapılabilir.
Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, soruşturma sonucunda elde edilecek delillerin yetersiz olması halinde verilecektir. Bu karara KYOK da denir. Suçu ispata yarayacak yeterli delil elde edilemediği takdirde kovuşturma aşamasına geçilmez.
Bu karara karşı itiraz edilebilir. KYOK kararına karşı itiraz, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren savcının bağlı bulunduğu Sulh Ceza Hakimliğine yazılı olarak yapılır.
İddianamenin Düzenlenmesi
Soruşturma sonucunda savcı, suçun işlendiği konusunda yeterli ve makul şüpheye ulaştığı takdirde iddianame düzenler. Düzenlediği iddianameyi görevli ve yetkili mahkemeye sunar. İddianamenin kabul edilmesi hâlinde kamu davası açılır ve yargılama aşamasına geçilmiş olur.
Resmî Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunun Savunması
Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun savunması, somut olaya göre değişebilecektir. Aşağıda bazı örnek savunmalara yer verilmiştir. Belgenin resmi belge özelliklerini taşımadığı,
- Yapılan değişiklikte aldatıcılık amacının bulunmadığı,
- Kamu görevlisinin görevi gereği düzenlendiği bir belgenin olmaması,
- Belgenin aldatıcı nitelikte olmaması,
- Lehe delillerin toplanıp aleyhe delillerin toplanmadığı,
- Masumiyet karinesinin ihlal edilmesi,
- Kuvvetli suç şüphesi oluşturan yeterli delilin bulunmadığı,
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçuna ilişkin savunma aşaması, mağduriyetin en az ceza ile sonlandırılması açısından en önemli aşamadır. Savunma aşamasının tarafın lehine sonuçlanması için ceza avukatından yardım almakta yarar olacaktır.
Resmî Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunun Ceza Yargılaması Aşaması
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun ceza yargılaması aşaması, iddianamenin kabul edilmesi ile başlayıp kesin hükmün verilmesiyle sonlanan aşamadır.
Ceza yargılaması aşamasında şüpheli veya tanıklar hakim tarafından dinlenecektir. Duruşmalar bu aşamada yapılmaktadır. Ceza yargılaması aşamasında bilirkişi raporları ve diğer tüm deliller değerlendirilir. Ceza yargılaması sonucunda ise, hâkim süreci değerlendirerek bir karar verir ve infaz aşamasına geçilir.
Resmî Belgeyi Bozmak, Yok Etmek veya Gizlemek Suçunda Zamanaşımı
Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda dava zamanaşımı suçun öğrenildiği günden itibaren 8 yıl; ceza zamanaşımı kararın kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıldır.
Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun nitelikli hali olan kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde ise dava zamanaşımı süresi 15 yıl, ceza zamanaşımı ise 20 yıldır.
Belirtilen dava zamanaşımı sürelerinin dolması halinde, aynı fiile ilişkin yargılama yapılamamaktadır. Bununla birlikte, ceza zamanaşımı sürelerinin dolması halinde de suça ilişkin ceza verilememekte ve verilen cezanın infazı istenememektedir.
Resmî Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunda Mahkemenin Verebileceği Kararlar
Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda mahkemenin verebileceği kararlar aşağıdaki gibi olacaktır.
- Beraat
- Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
- Mahkumiyet
- Adli para cezasına çevirme
- HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması)
- Cezanın Ertelenmesi
- Davanın Düşmesi
Beraat
Beraat, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda, sanığın suçsuz olduğuna karar verilmesidir. Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda beraat, suçun sanık tarafından işlenmemesi, delil yetersizliği ya da suç unsurlarının oluşmamış olması nedenleriyle verilebilir.
Örneğin,resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçuna ilişkin yapılan yargılama suç konusunun aldatıcılık niteliği taşımadığı sonucuna ulaşılırsa, hukuka aykırılık unsuru oluşmadığından, sanık hakkında beraat kararı verilecektir.
Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (CYOK)
Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, bazı sebeplerle sanığa ceza verilemesidir.
Örneğin resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunu işlemiş birinin yaşının küçük olması, kişiye kusur yüklenememesi, kişinin sağır ve dilsiz olması ya da akıl hastası olması, suçun zorunluluk nedeniyle işlenmesi, şahsi cezasızlık nedenlerinin varlığı gibi sebeplerle ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilir.
Mahkûmiyet
Mahkûmiyet kararı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın suçlu olduğunun kesinleşmesidir. Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda 2 yıldan 5 yıla kadar mahkumiyet söz konusudur. Hakim gerekli görürse güvenlik tedbirlerine de hükmedebilir.
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun yeniden yahut farklı bir suçun işlenmesi durumunda tekerrür söz konusu olur. Tekerrür halinde ise mahkûmiyet süresinin artırılması söz konusu olur. İyi hal hükümleri meydana gelirse ise mahkûmiyet süresi hakim kararıyla 1/6 oranında azalabilmektedir.
Adli Para Cezasına Çevirme
Adli para cezasına çevirme, sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezası şeklinde ödenmesidir. Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu açısından adli para cezasına çevirme, suçun alt sınırı 2 yıl olduğu için mümkün olmayacaktır.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı (HAGB)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması; sanık hakkında hükmolunan cezanın belirli şartlar altında 5 yıl süre ile açıklanmamasıdır. Uygulamada HAGB kararı olarak bilinmektedir. Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu bakımından HAGB kararı verilebilir. HAGB kararı adli sicil kaydında gözükmez.
Hakkında HAGB kararı verilen sanık 5 yıllık denetime tabi tutulur. Bu denetim süresi içinde, yeniden suç işlemez ve mahkeme tarafından verilen yükümlülükleri yerine getirirse mahkumiyet kararı ortadan kalkar. Mahkeme tarafından verilen yükümlülükler; kamu yararına çalışma, belli bölgelerin dışına çıkmama gibi yükümlülüklerdir.
HAGB kararına karşı itiraz edilebilir. Bu itiraz, 7 gün içinde kararı veren mahkemenin bağlı olduğu ağır ceza mahkemesine sunulan dilekçe ile veya zabıt katibine bulunulan beyan ile yapılmaktadır.
Cezanın Ertelenmesi
Cezanın ertelenmesi, sanık hakkında verilen hapis cezasının bazı koşullar altında cezaevinde infaz edilmesinin ertelenmesidir. Bu durumda kişi için hükmedilen hapis cezası belirli bir süre ertelenir.
Hapis cezasının ertelenebilmesi için; verilen hapis cezasının 2 yıldan az olması, sanığın bu olaydan önce 3 aydan fazla hapis cezası almamış olması ve hakimde başka bir suç işlemeyeceği konusunda bir kanaat oluşması gerekmektedir.
Davanın Düşmesi
Davanın düşmesi, bazı durumlar neticesinde davanın esası hakkında karar verilememesi yani kovuşturma aşamasının sona ermesidir. Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda davanın düşmesine karar verilebileceği haller; sanığın ölmesi, ülkede genel af ilan edilmesi ya da zamanaşımı sürelerinin dolması gibi sebepler olabilmektedir.
Resmî Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunda yargılama sonucunda kararın yanlış olduğunu düşünene ya da karardan memnun olmayan taraf, verilen karara karşı, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
İstinafa başvurmak isteyen taraf, kararı veren mahkemeye bir dilekçe vermek yahut zabıt katibine sözlü beyanda bulunmak suretiyle başvuru yapabilir. Belirtilen 7 günlük süre içinde istinafa başvurulmaması halinde, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar kesinleşir ve istinaf hakkı kaybolur.
Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu açısından temyiz kanun yoluna başvuru mümkün değildir. Çünkü ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yolu kapalıdır.
İstinaf kanun yoluna başvurulması halinde süreç 1 ya da 2 yıl sürebilir. Bu sürecin dikkatli takibi ve belirtilen sürelerin kaçırılmaması çok önemlidir.
Sonuç
Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçu; suçun oluşumu, nitelikli hali, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki teknik detaylar nedeniyle etkin bir savunmayı gerektirmektedir. Tüm bu süreçlerin doğru takibi ve sürelerin kaçırılmaması hak kaybının meydana gelmemesi açısından çok önemlidir. Bu itibarla, alanında uzman bir ceza avukatından destek alınması oldukça önemlidir.