Türk Vatandaşlığının İptali

Türk Vatandaşlığının İptali

Türk vatandaşlığının iptali, sonradan Türk vatandaşı olan kişilerin idarece vatandaşlığının iptal edilmesi halinde gündeme gelen bir konudur. Vatandaşlık başvurusunda yalan beyanda bulunulması veya önemli hususların gizlemesi, iptal sebebidir. Türk vatandaşlığı bu şekilde iptal edilen kişiler, karara karşı itiraz edebilir veya iptal davası açabilir.

Türk Vatandaşlığının İptali Sebepleri

Türk vatandaşlığının iptali sebepleri, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu m. 31 hükmüne göre; yabancı kişinin yalan beyanı ve Türk vatandaşlığını kazanmaya esas teşkil eden önemli hususları gizlemesidir. İptal kararını verecek olan merci, vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin karar vermiş olan mercidir.

Türk vatandaşlığının iptali sebepleri, yalnızca sonradan Türk vatandaşlığı kazanmış kişiler için geçerli hususlardır. Doğumla Türk vatandaşı olan kişiler bakımından, belirtilen sebepler söz konusu olamaz.

DİKKAT: İptal kararının alınabilmesi için yabancı kişinin bilerek yalan beyanda bulunması veya Türk vatandaşlığını kazanmaya esas teşkil eden önemli hususları gizlemesi gerekir. Bilmeden yanlış bir beyanda bulunmak veya önem arz etmeyen bir hususu gizlemek, vatandaşlığın iptaline neden olmaz.

Örneğin, 5 yıl Türkiye’de ikamet izni ile kalma şartı için sahte ikamet evrakı düzenlemek, iptal sebebi olur. Aynı şekilde, genel sağlık açısından tehlike oluşturmamak kıstasının sağlanması amacıyla HIV(+) virüsü taşıdığını gizlemek de iptal sebebi olur.

Türk vatandaşlığının iptaline neden olacak durumlardan birine ilişkin şüphe söz konusuysa Bakanlık bu konuda bir soruşturma ve araştırma süreci yürütür. Yalnızca ihtimale dayanarak vatandaşlık iptal edilemez. Bakanlık nezdinde yürütülecek soruşturma neticesine göre, konuyla ilgili karar verilir.

Türk Vatandaşlığının İptali Kararının Geçerliliği ve Sonuçları

Türk vatandaşlığının iptali kararının geçerli olabilmesi için, İçişleri Bakanlığının yapacağı soruşturma neticesinde iptal sebeplerinden birinin varlığı tespit edilmelidir. Bu durumda vatandaşlığın iptali, karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Dolayısıyla, karar tarihinden itibaren ilgili kişi yabancı statüsünde olur.

Türk vatandaşlığının iptali kararı bakımından, Kanun’da herhangi bir süre kısıtlaması öngörülmemiştir. Bu nedenle, iptale sebep olabilecek hususların tespiti halinde, her zaman Türk vatandaşlığının iptali gündeme gelebilir.

İptal kararının sonuçları ise şunlardır: 

  • Kararın en önemli sonucu, kişinin Türk vatandaşlığı statüsünü kaybederek tekrar yabancı olmasıdır.
  • Vatandaşlığı iptal edilen kişiye bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanmış olan eş ve çocuklar bulunuyorsa bu kişiler de Türk vatandaşlığını kaybeder. Fakat evlenme yoluyla vatandaşlık kazanan eş ve başvurudan sonra doğan çocuk, bu durumdan etkilenmez.
  • Hakkında Türk vatandaşlığının iptali kararı verilen kişi sınır dışı edilmez. Ancak Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu hükümleri çerçevesinde, ülkede ikamet edebilir ve Türk hukukunda yabancılara tanınan haklardan faydalanabilir.
  • Türk vatandaşlığının kazanılması ile vatandaşlığın iptal edilmesi süresi arasında kalan zaman zarfında, kişilerin Türk vatandaşı sıfatıyla yapmış oldukları işlemler geçerli olur.
  • Türk vatandaşlığının iptali halinde, durumun özelliklerine göre kişinin Türkiye’deki malları tasfiye edilir.

Belirtilen sonuçlardan bazıları doğrudan vatandaşlığı iptal edilen kişiyi etkilerken bazıları diğer kişileri de etkiler. Bu nedenle, iptal kararının sonuçlarına dikkat edilmelidir.

Türk Vatandaşlığının İptali Malların Tasfiyesi

Türk Vatandaşlığı İptal Edilen Kişinin Mallarının Tasfiyesi

Türk vatandaşlığı iptal edilen kişinin mallarının tasfiyesine ilişkin düzenleme, TVK m. 33 kapsamında ele alınmıştır. İlgili hüküm şu şekildedir:

“Bunlardan mallarının tasfiyesi gerekli görülen hallerde bu husus iptal kararında belirtilir. Bu kişiler en geç bir yıl içinde Türkiye’deki mallarını tasfiye etmek zorundadır. Aksi halde, malları Hazinece satılarak bedelleri nam ve hesaplarına kamu haznedarlığı sistemine dahil bir kamu bankasına yatırılır.”

Verilen hükümden çıkarılan ve malların tasfiyesiyle ilgili bilinmesi gereken hususlar, aşağıda listelenmiştir.

  • Tasfiye söz konusu olacak bu durum, vatandaşlığın iptaline ilişkin kararda yer almalıdır.
  • Vatandaşlığın iptaline ilişkin kararın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde, Türkiye’deki mallar tasfiye edilmelidir.
  • Mallar 1 yıl içinde tasfiye edilmediği takdirde, Hazine tarafından satılır.
  • Hazine tarafından satılan malların bedeli, ilgili kişi adına bir kamu bankasına yatırılır.

DİKKAT: TVK m. 33/2 uyarınca, iptal kararına karşı yargı yoluna başvurulursa tasfiye işlemleri dava sonuna bırakılır. Dolayısıyla, yargılama sürecinde malları tasfiye zorunluluğu olmadığı unutulmamalıdır.

Görüldüğü üzere, tasfiye sürecinin pek çok detayı ve teknik boyutu mevcuttur. Tasfiye sürecinde hukuki ve ekonomik açıdan herhangi bir mağduriyet yaşamamak adına, uzman yabancılar avukatına danışarak adım atmakta yarar vardır.

Türk Vatandaşlığının İptali Kararına İtiraz ve İptal Davası

Türk vatandaşlığının iptali kararına karşı, itiraz ve iptal davası yollarına başvurmak mümkündür. Vatandaşlığın iptaline ilişkin kararın yabancıya tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde, karara karşı itiraz edilebileceği gibi iptal davası da açılabilir.

Bu süre zarfında önce İçişleri Bakanlığa itiraz yolu tercih edildiği takdirde, dava açmak bakımından 60 günlük süre donar. İdare itirazı reddederse veya 30 gün içinde herhangi bir cevap vermezse 60 günden kalan süre işlemeye başlar ve bu süre zarfında iptal davası açılabilir.

İptal davası açılacak olursa bu dava için hazırlanan dilekçede, iptal kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmelidir. Aynı zamanda konuyla ilgili deliller ve hukuki gerekçeler de mahkemeye sunulmalıdır.

Burada tekrar vurgulanmasında fayda olan bir husus vardır. Vatandaşlığın iptali kararına karşı iptal davası açılması halinde, kişinin mallarının tasfiyesi davanın sonuna bırakılır. Dolayısıyla, 1 yıllık süre sınırı dava müddetince ortadan kalkmış olur. Bu hususun tatbik edilmesine mutlaka dikkat edilmelidir.

Vatandaşlığın iptaline ilişkin karara karşı yürütülecek itiraz ve iptal davasında, dikkat edilmesi gereken birçok nokta mevcuttur. Aslında bu süreçler, vatandaşlık talebinin reddi halinde gündeme gelen itiraz ve iptal davası ile aynı usule sahiptir. Bu nedenle, konuyla ilgili “Türk vatandaşlığı başvurusunun reddine itiraz ve iptal davası” yazımızdan faydalanabilirsiniz.

Türk vatandaşlığı iptal edilmiş olan kimse, itiraz ve iptal davasından sonuç alamadığı takdirde vatandaşlık için gerekli şartları temin ederek yeniden başvuruda bulunabilir. Bu noktada, daha kolay biçimde vatandaşlık kazanma imkanı tanıyan farklı bir gerekçe söz konusu olabilir. Bunun tespiti için, TVK kapsamında düzenlenen bütün vatandaşlık kazanma imkanlarının yer aldığı “Türk vatandaşlığı nasıl kazanılır” yazımıza göz atmanızda yarar vardır.

Türk Vatandaşlığının İptali Kararına İtiraz ve İptal Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Türk vatandaşlığının iptali kararına itiraz ve iptal davasında yetkili ve görevli mahkeme, Ankara idare mahkemeleridir. Davanın yönlendirileceği karşı taraf ise İçişleri Bakanlığıdır.

Türk Vatandaşlığının İptali Kararına İtiraz ve İptal Davası Ne Kadar Sürer?

Türk vatandaşlığının iptali kararına itiraz ve iptal davası, yaklaşık 1 yıl sürer.

Dava süresi; mahkemelerin yoğunluğuna, yargılama sürecindeki usul işlemlerinin doğru yapılıp yapılmadığına ve iptale konu hususlara göre daha uzun veya kısa olabilir.

Sonuç

Türk vatandaşlığının iptaline karşı, itiraz ve iptal davası süreçleri dikkatle yürütülmelidir. İptal gerekçesinin hukuka aykırılığı, doğru zeminde ileri sürülmelidir. Ayrıca, tasfiye işlemleri söz konusu olacaksa bunlar da titizlikle idare edilmelidir. Tüm bunları sağlayabilmek adına, uzman yabancılar avukatına danışmakta yarar vardır.

Telefonla Sor